"Ben aç değilim" diye bağırdım.

"5 saniye içinde şu lanet olası kapıyı açıp kendi rızanla çıkmazsan seni oradan çıkardığımda yapacaklarımdan üzülen sen olursun!" diye bağırdı. Zayıf noktamı bulmuştu. Kesinlikle bulmuştu!

"5"

"4"

Bana zarar vermesinden korktuğum için pes etmeliydim. Fiziksel ve ruhsal sağlığım için. Belki kolaya kaçıyordum. Kolay kız olmak istemiyordum da. Acaba dün akşam da bu kadar çabuk mu pes etmiştim? Açmayacaktım. Kendimi daha fazla ucuzlattırmayacaktım.

"Dün akşam da bu kadar kolay pes ettim mi!" diye bağırdım. Bu soruyu tutamamıştım gene. Cevabından ne kadar korksam da fark etmezdi. Açmayacaktım bu kapıyı istiyorsa kendi açmalıydı.

"3"

"Açmayacağımmm!"

"2"

İçimden dım dımlı gerilim müziği çalarken kapının önünde bir anahtar sesi duydum.

"1"

Evet tekrar titremeye başlamıştım. Dizginlemeye çalışıyordum ama dizginlemeye çalıştıkça daha da artıyordu şiddeti. Titreme ellerimden ayaklarıma da geçince yere düştüm.

"Açıyorum kapıyı!" diye son bir uyarıda bulundu. Benden günah gitti dercesine.

Kapıyı açtı. Kolumu sertçe tutup beni odanın zeminine fırlattı. Kendimi toparlayıp duvara sindim. Ayaklarımı kendime çekip duvara yaslandım. Hala titriyordum. Korkuyordum bana yapabileceği şeylerden. Ne kadar kabul etmemeye çalışsam da zayıf'tım ben.

Sindiğim duvara yaklaştı ve yanıma eğildi.

"Dün akşamla ilgili söylediğim şeyler.. O kadar masum gözüktün ki sana böyle bir şaka yapma gereği hissettim. Arabada uyuyakaldın bende evini veya kime ulaşmam gerektiğini bilemediğim için seni buraya getirdim."

"Böyle şaka mı olur" Deyip tokadı yapıştırdım. Şaaaaak diye bir ses çıktı. Gözlerindeki sinir ateşinin artışını gördüm ve gene titremeye başladım. Kolumdan tuttuğu gibi kaldırdı ve beni duvarla arasına sıkıştırdı. Bacaklarım da titrediği için beni ayakta tutan tek şey bana bu kadar yakın olan bedeniydi.

"Sana şaka olarak söylediğim şeylerin gerçek olmasını istemiyorsan banyoya gir güzel bir duş al ve sana bıraktığım kıyafetleri giy ! 30 dakikan var. Bende o süre içinde kahvaltı hazırlayacağım. Eğer problem çıkarırsan bu sefer kapıyı açmam için 5 saniye bile saymam! "

Dedi ve üstümden çekilip odadaki diğer kapıdan çıktı. Korkuyordum. İlk defa babam hariç bir erkekle aynı evde kalacaktım. Daha kötü şeyler olmasını istemiyordum. Bir banyoya da ihtiyacım vardı. Kahvaltı ve sonra giderdim. Yani umarım.. Banyoya girdim hızlı bir şekilde yıkandım ve çıktım. Uyandığım yatağın üzerinde iç çamaşırlar dâhil giyeceğim kıyafet hazırdı. İç çamaşırlar biraz iddialı olsa da kıyafetler günlüktü. Hemen üzerimi giyindim ve zack in çıktığı kapıdan çıktım.

Hala kahvaltı hazırlıyordu. Kahvaltılıkları koyduğu masaya oturup onu izlemeye koyuldum. Güzel bir yüzü vardı. Saçları simsiyahtı. Gözlerinin rengini bu mesafeden seçemiyordum. Fiziği de güzeldi. Yorganı üzerime çektiğimde baklavalarının birkaç tanesiyle tanışmıştım. Ama en azından şuan giyinikti.

"Günaydın pasaklı. Ne kadar da şu an öyle gözükmesen de"

"Adım Tess"

"Bende Zack" dedi. Resmi tanışmamızı da yapmıştık ve elinde iki bardak nescafeyle masaya oturdu. Birini bana uzattı. Kahvaltı etmeye başladı ama onu izliyordum. Gözleri uçuk yeşil gibiydi. Midemin son feryadını da duyduktan sonra kafamı kahvaltı masasına çevirdim. Bir şeyler atıştırdıktan sonra;

"Gitmeliyim."dedim. Her ne olursa olsun evde bekleyenler vardı. Dün doğum günümdü ve eve gitmemiştim.

"Gidemezsin." Dedi sanki çatallar alt çekmecede dermiş gibi basit bir şekilde söylemişti.

"Ama gitmeliyim." Diye yineledim.

"Ama gidemezsin" dedi biraz önceki basit bir şeymiş gibi değil de biraz yüksek çıkmıştı sesi.

"Neden gidemezmişim?" diye sordum. Eğer gitmeme izin vermezse bunun anlamı benim.. Arabada şaka yapmıyor muydu? Beni kaçırmış mıydı?

"Çünkü izin vermiyorum! O üzerinde ağladığın ceket ne kadardı haberin var mı? Onun kuru temizleme faturasını ödemen gerek! Ve seninle geçen saatlerimin de karşılığını almalıyım" dedi. İçimden bir ses hepsi bahane başka bir şey var altında dese de iyi olabilecek hiç bir şey gelmiyordu aklıma.

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin