4. Bölüm

377 138 75
                                    

Multimedya : Mina Tekin

Yepyeni bölümle karşınızdayım. Kızlar Duhan ve Demir'in sorusunu kabul edecek mi dersiniz. Okuyup görelim okurcanlar...:)))

Sima ve Derin atılarak "Olur" dediğinde Mina ve bana fırsat kalmamıştı.

" Toprak, Kerem ! Hadi maça. "

Toprak ve Kerem yanımıza geldiklerinde erkeklere kızlar maça başlayacaktık. Duhan cebinden bozuk para çıkarıp bize baktığında "yazı" dedik ve havaya atılan parayı takip ettik. Yere düşen paraya doğru edildiğimde yazıyı görmemle dudaklarıma keyifli bir tebessümün konması bir olmuştu.

" Asya başla ! ''

Atılan topu tutup sahanın dışına çıktım ve topu hızlıca Mina'ya attım. Zıplayarak topu tutan Mina'ya baktığımda çoktan potaya doğru sürmüştü. Kerem topu almaya çalıştığında Mina hızlıca topu potaya atıp basket atmıştı. Ellerimi kaldırıp Mina'nınkine çarparak geriye çekildim. Bana gelen topu hızlıca tutup sürmeye başladığımda Toprak, elini topa uzatmış ve uzattığı gibi de topu benden kapmıştı. Sinirle gözlerimi kapattığımda sırıtan Toprak'a doğru ilerleyip topu kapmaya çalıştım ama artık çok geçti. Toprak kendi potasına rahatlıkla basketi atmış ve bu böyle devam etmişti. 5-3 yenildiğimizde erkekleri tebrik edip kenara çıktım. Bizi derse çağıran iğrenç zili duyduğumda hafifçe gerilip merdivenlere yöneldim. Sema Hoca'nın dersini sevmesemde katlanmak zorundaydım işte.

"Asya !"

Ruhumu okşayan sesi duyduğumda hızla arkama döndüm.

"Kaya ? "

"Müsait misin ? Seninle birşey konuşmak istiyorum. "

"Tabi , tabi müsaitim. Seni dinliyorum. "

Sınıfa çıkıp yerime oturduğumda Kaya'da yanıma yerleşip konuşmaya başlamıştı.

"Hızlıca konuya gireceğim. Aramızda ki şu rekabeti biliyorsun zaten. Ben düşündümde böyle saçma rekabetlere girmenin lüzumu yok. Artık 17 yaşındayız. Ne dersin? Okul çıkışı barış yemeği yiyelim mi ? "

Gözlerimi pörtletip Kaya'ya baktığımda konuşmayı çoktan unutmuştum.

"Fazla mi ani oldu. Kabul etmek zorunda değilsin. "

"Hayır hayır. Ani olmadı. Ben dalmışım bir an. Tabi ki gidelim. Bence de saçma bir rekabet. "

32 dişimle sırıttığımda Kaya'nın benden soğumamış olmasını dileyerek gidişini izledim. Delilik edip 'Seninle cehenneme gelirim yakışıklı' demediğime şükrediyordum. Ellerimin terini eşorfmana silerek Derin ve Sima'ya baktım.

"N'oldu zilli ? Ne bu sırıtış ?"

Mutluluğum, Derin'in bana zilli dediğine kızmamamla kendini belli ediyordu.

"Çıkma teklifi aldım ben."

Göğsümü gererek konuştuğumda hepsi birden yanıma sokulmuştu.

"Kim ? Kesin Toprak. Belliydi zaten. "

"Saçmalama. O sürmeliye mi bakacağım? "

"O sürmeliye kimler kimler bakıyor. Onun sana bakması zor zaten hayatım."

"Derin sus ya ! Kaya'dan bahsediyorum. Banane Toprak'tan."

Mina, Derin'i susturup konuşmaya başladığında ona döndüm.

"Direk yüzüne 'Benimle çıkar mısın ?' mı dedi? Düzgün anlat şunu. "

"Ya tam çıkma teklifi değil. Barış yemeği yiyecek mişiz."

"Annemde ' Asya, Kaya ile yemeğe çıksın. ' diye ölüyordu zaten."

Sima'ya bakıp gözlerimi devirdiğimde içime huzursuzluk çoktan çökmüştü. Annemden nasıl izin alacaktım ?

"Off annemden nasıl izin alacağım ben."

"Sen izin alırsan vermeyeceğini iyi biliyorum"

Yüzümü düşürüp somurtmaya başladığımda aklıma gelen muzip fikirle gözlerimi Sima'ya çevirdim.

"Kız sen ne tatlı şeysin. ALLAH'IM iyiki vermiş seni bize."

"Asya bakma bana öyle. Hayatta olmaz . Annemden fırça yiyemem."

"Ödeşiriz. Seninde işin bana düşer. "

Mina ve Derin'de gaz verdiğinde Sima'ya daha çok yüklenmeye başlamıştık.

"Hayatta olmaz. Vazgeçin ! İkna edemezsiniz beni. "

                   ☆          ☆          ☆

"Anne lütfen yaa !"

Yarım saattir annemi ikna etmeye çalışan Sima'ya bakıp sırıttım. Adamı böyle yola getirirler işte Sima Hanım.

"Anne çok kalmayacaklar merak etme sen."

"....."

"Zaten anne."

"....."

"Sonunda! Hadi görüşürüz."

Sima bıkkınlıkla telefonu elime sıkıştırdığında derin bir nefes verdi.

"Bunun bedeli ağır olacak Asya! "

"Oluuur. Oda olur."

Erdem Hoca sınıfa girdiğinde hepimiz yerlerimize oturup hocayı selamladık ve derse geçtik. Kaya'yla yemeğe çıkma fikri, babamın eve gelirken abur-cubur alma fikrinden bile güzeldi.
Aradan birkaç ders bitmiş ve iple çektiğim çıkış zili çalmıştı. Kaya,
sıcak gülümsemesini yüzüne yerleştirmiş, başıyla kapıyı göstermişti. Yüzümdeki aptal sırıtışla okuldan çıkıp siyah ve şık duran arabaya ilerledim. Kaya kapımı açıp oturmamı işaret ettiğinde heyecandan bayılacakmış gibi olsamda zar zor kendimi koltuğa bırakmıştım. Beden Eğitiminden kalma eşorfmanlarıma göz gezdirip Kaya'ya baktım.

"Bunlarla mı gideceğiz ? "

"Sen sorun yapmazsan birşey olmaz bence. "

"Hiç sorun değil."

Bulmuşum senin gibi yakışıklıyı, yemişim eşorfmanı. Yarım saat sonra şirin ve küçük bir kafenin önünde inip içeri girdik. Kaya sandalyeyi çekip beni oturttuğunda annemin damadını bulduğuma emindim. Hâlâ böyle erkekler varsa bizim kızlar yaşamıştı.

"Ne alırsınız efendim ? "

Ben bir büyük boy Kaya alabilir miyim ? En yakışıklısından

"Çorba"

"Hanımefendi siz ? "

Derin düşüncelerden sıyrılıp garsona döndüm. Heyecandan ne isteyeceğime karar verememiştim.


YAĞMUR (ASKIDA)On viuen les histories. Descobreix ara