FİNAL

903 50 23
                                    

Bölüm Şarkıları;
Never Far Away (Goblin)
I'm Monster (New Moon)
Epik High & Lee Hi - Can you hear my heart
Sia - Freeze You Out
Emre Aydın - Bu Yağmurlar

07:25

Genç kız saçlarını taradığı eskimiş beyaz örtünün üzerindeki ölmüş gri saçlarına baktı. Yanaklarındaki ıslaklık onunla o kadar bütün olmuştu ki sakince tebessüm etti ve beyazlığından dolayı soğuğun iyi gelmediği elini kaldırıp yavaşça yanaklarına yapışan gözyaşlarını sildi. Saçlarını tarayıp işini bitirdiğinde örtüyü yavaş ve ürkütücü bir sakinlikle topladı ve tarağı yanına koyup pencereden dışarıya, daha aydınlanmamış gökyüzüne baktı. "Yavaş yavaş deliriyorum galiba."

Askılıktan onu sıcak tutmaya yetmese bile en azından işe yaradığını düşündüğü paltosunu üstüne geçirdi ve sırt çantasını takıp nefret ettiği gri saçlarını siyah bir bereyle kapattı. Dış kapının hemen yanında, sinir krizlerinden nasibini almış yarısı kırık aynadan kendine bakmamaya dikkat ederek önünden geçti ve anahtarı çevirip kapıyı açtı.

Eksik olmanın soğuğu onu cayır cayır yakarken kış soğuğu onu etkilemedi ve kapıyı kapatıp dışarıya adımını attı. Evden taşınmamıştı. Kazandığı parayla kirada olduğu evi satın almış, onunla olan anılarını kaybetmek istememişti. 'Hatırlamak' kelimesi Mina için can yakan bir canavardı. O 'unutamamak' kelimesinin pençeleri arasındayken 'hatırlamak' ateşten demirlerle bedenine şiddet uyguluyordu.

Telefonunu avcunun içinde sıkıp kulaklıklarını taktı ve kimseyle göz göze gelmemeye çalışarak okuduğu liseye doğru yürümeye başladı. Sınıfta kaldığı için ve kendisine daha kolaylık olması için evine daha yakın bir okula kaydolmuştu. Aniden telefonun mesaj bildirimiyle kulağında çalan şarkı yarıda kesildi ve adımları duraklarken telefonun ekranını kaydırıp mesaja baktı.

Kimden: Mulan
İşten sonra seni bir yere götüreceğim, geleceğine söz verdin. Gelmezsen ölürsün birtanem, biliyorsun. Tekrar hatırlatmak istedim. Seni seviyorum.

Tebessümü genişlerken sadece onun yanında güldüğünü fark edip ona sahip olduğu için şükretmişti. Çünkü artık kimse yoktu.

Ne Lenna, ne Beryil, ne Deres, ne Len, ne Raymin, ne de Tekan.

Artık kimse yoktu.

Mina gerçekle yüzleşeli bir yıl olmuştu. Onun ölümünden geçen süre tam bir yıldı. Dile kolaydı ancak acısı kalbi yakardı. Göz kapakları yavaşça kapanırken yutkunamadığını hissetti genç kız. Bir yanı onun öldüğünü düşündüğü için her gün karanlığın sessiz sularında boğulup çığlığını geceye akıtırken diğer yanı o sulardan çıkıp nefes almasını istiyordu.

Ama hayır. Mina o karanlık suların derinliğinde o adamın kendisini beklediğini biliyor, onunla gitmek istiyordu.

"Onunla yok olmak bile güzeldir ki."

"Ne diyorsun yine kendi kendine, deli?"

Tanıdık ses Mina'yı yerinde sıçratırken elini kalbine bastırdı ve hızla omzunun üstünden tahmin ettiği yüze baktı. Luke bir, iki adım atıp tam karşısına geçtiğinde hâlâ ona bakıp onu korkutmanın cezasını bakışlarıyla ödetecek gibi hissediyordu. Celps Gezegeni yok olduktan sonra herkes ait olduğu, önceden yaşadığı yerlere geri dönmüştü ancak Luke Türkiye'ye taşınmıştı.

Mina Luke'a bakarken aklından bir kez bile çıkmadığı dostlarını düşündü. Lenna ve Beryil neredeydi? Peki Deres ve Raymin neredeydi? Neden sonları gerçekten 'son' olmuştu? Bu onların suçları mıydı? Sonu çok istemelerinin cezası bu muydu?

CELPS GEZEGENİ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin