Yoldaşlık(Harmione)

Yabancı

...
Uzun ve yorucu bir günün ardından akşam eve geldim ve yemek için hazırlandım.

Dışarı çıktığımda ise elinde çicek ile bekleyen Draco ile karşılaştım.

Hızla elimi tuttu ve beni bir muggle restaurantına cisimledi.Her yer boşaltılmıştı.Ve ortada güller ile donatılmış bir masa vardı.

Draco kibarca beni masaya oturttu.Ardından karşıma oturdu.Bu sırada yanımıza bir kemancı geldi.

Draco
"Sen bu günlerde iyi misin?"

"İyiyim"diye cevapladım.

O ise gülümsedi ve yemeğe başladı.

Ben ise tabağıma dalgın bir şekilde bakmaya başladım.

Sirius beni bu halde görse ne derdi?Kaçmaya çalışan zavallı bir kızdım.Hala kalbim o diye atarken daha niye buradayım.Sen bunu başından beri istemedin mi zaten Hermione?Draco ile beraber olmayı.Sonra o çocuk geldi ve yeşil gözleri ile beni alt üst etti.

O senin hayatını kaç defa kurtardı.O sana kavuşabilmek için ne kadar acı çekti.Düşünmeden ölüme gitti.Sonra onun kalbini paramparça ettin.Ve kaçmaya başladın.

Peki ben kimim?Sihir Bakanı mı?Draco nun eşi mi?Yoksa hayatı boyunca sevdiğine kavuşamamış olan biri mi?BEN KİMİM?

Ve şimdi o yeşil gözlerin sahibinin ölmediğini öğreniyorum.Herşey için çok geç.
***
Bir dürtülme ile irkildim.

Elin sahibi Draco ydu.

"Sen cidden iyi misin?"diye sordu.

"Sadece biraz yorgunum."dedim.

Bu sırada içeri kapşonlu biri girdi.Bunu gören Draco hemen ayağa fırladı ve "Buraya gelmek yasak kapıdaki yazıyı görmedin mi?"diye sordu.

Adam ise sus işareti yaptı.

Bunun üzerine öfkelenen Draco asasını çıkardı ve adama doğru savurdu.

O ise asasını bileğinin içine sakladı ve Draco yu duvara fırlattı.

Sonra hızlı adımlar ile dışarı çıktı.Şaşkınlığımı atlattıktan sonra adamın peşinden gittim.

Ve asamı ona doğrultarak "KİMSİN SEN."dedim.

O ise arkasını döndü ve "Ben senin geçmişinim."dedi.

Sonra kapşonunu çıkardı.

İşte oradaydı.Bunca yıldan sonra yeşil gözler ile bana bakıyordu.

"Harry yaşıyorsun."diyebildim.

O ise bir adım ilerledikten sonra "Bana inanki ölmek isterdim."dedi.

Ben ise gözlerimden akan yaşlara engel olamayarak"Neden kaçtın?"dedim.

O ise gözünden akan bir damla yaşa engel olamayarak"Kaçmak mı?Güldürme beni.Ben senin her anında yanındaydım Herm.Sihir Bakanı olduğunda oradaydım.En öndeydim.Draco ile evlendiğinizde ben yine oradaydım.Düğün bitiminden sonra intihar etmek istedim.Ama yaşlı bir adam aklıma girerek beni engelledi."

"Nasıl?"

"Bilmiyorum."

"Bunca yıl sonra neden geldin?"dedim.

O ise buruk bir gülümseme ile"Geçmişine bir yolculuk için."dedi.

Ardından dibime geldi ve elini bana uzattı.

Ben de onun elini tuttum.O ise cisimlendi.

Ağaçların arasında kalan bir mezarın başındaydık.Mezarın hemen başında Ron vardı.

"Neredeyiz?"dedim.

"Cedric in mezarındayız Herm."

Harry birkaç saniye sustuktan sonra konuşmaya devam etti.

"Senin için ölüme giden insanları ne kadar da çabuk unutuyorsun.O onur dolu kalp unutulmak için sönmedi.Biz bir söz vermiştik Sayın Bakan.Anısını sonsuza taşıyacaktık.Hala kaçıyorsun değil mi?Bugün onun ölüm yıl dönümü."

Sonra ağaçları  arasından birer birer yoldaşlığın çocukları çıktı.Ve etrafımda bir daire oluşturdular.

Ron ise başına eğildiği mezardan kalktı ve konuşmaya başladı.

"Biz her ölüm yıl dönümünde buradaydık.Bir tek sen ve Draco yoktu.Şimdi hepimizin senden bir isteği var.Geçmişinden kaçma."

Bu sırada Harry hızla uzaklaşmaya başladı.

Ben ise koşarak Harry nin bileğinden tuttum ve"Gitme."dedim.

Ve yüzünü kendime çevirdim.

Bana bakan kimseyi umursamayarak"Cedric bana ölmeden önce Harry e onu sevdiğini söylemden mezarıma gelme demişti.Ve şimdi ona verdiğim sözü yerine getiriyorum.SENİ SEVİYORUM HARRY.BUNCA YIL SEVDİM.AMA SÖYLEYEMEDİM."

Önce gözlerimiz buluştu.Ve yavaşça yaşlar süzüldü yere.Sonra usulca dudaklarımız birbirini buldu.

Gelen alkış sesleri üzerine birbirimizden ayrıldık.Ben de Harry nin göğsünde ağlamaya başladım.

Harry ise bana daha sıkı sarılarak"Hayatım boyunca bu anı hayal ettim Herm.Her saniyemde."dedi.

Ben ise"Draco ne olacak."dedim.

Ron ise gülümseyerek"Biz herşeyi ayarladık.Merak etmeyin."dedi.

Kafamı yoldaşlığın çocuklarına çevirdiğimde hepsinin bize gülen yüzler ile baktığını gördüm.

Bölüm Sonu.