-20-

878 35 2
                                    

Sabahın körü denilebilecek bir saatte bir anda kendi kendime kalktım. Camdan dışarı baktığımda sabah olmasının verdiği sebeple hafif kızıllık vardı ve hala karanlıktı. Normalde bu imkansızdı. Ben bu saatte uyanmazdım. Rüzgar'layken hep dokuz, on gibi kalkardık. Sonra kahvaltı ederdik. Her zaman aklıma Rüzgar geliyordu. Her anımda...Beraber sarılıp uyumalarımız hepsini çok ama çok özlemiştim. Neden Kağan beni kaçırdığını söylemiyordu. Çok merak ediyordum. Keşke bari Rüzgar'ın benim kaçırıldığımdan haberi olsaydı. Şimdi kesin kudurmuştur. Sinirlenirken çatılan kaşları,sert yüz ifadesi,mutluykenki kıvrılan dudağı aklıma gelince yatakta sola dönüp bacaklarımı gövdeme çektim. Gözümden düşen iri damlayı yastığın altındaki elimi çıkarıp sildim. Gözyaşımla birlikte ısanan vücudumun üstümdekilere ihtiyaç duymadığını farkettim. Yataktan kalkıp üstümdekileri Kağan'a söve söve yatağa fırlattım. Artık sadece iç çamaşırlarımlaydım. Soğuk havanın içime işlemesini seviyordum. Duvara yaslanıp dizlerimi kırıp orada oturdum. Tüm gece sayılabilecek şekilde ağladım, küfrettim, kızdım, özledim.

İçimde Kağan'a olan nefretle ayağa kalktım. Ve mutfağa ilerledim. Çekmeceleri kurcalayıp bir bıçak aldım. Onu öldürecektim. Başka çaresi yoktu. Nerede olduğum hakkında en ufak bir şey bilmiyordum. Kağan'ın elinden kurtulmam imkansızdı. Koridorda ilerlerken aynada kendimi gördüm. Halim çok zavallı gibi görünsede içimdeki nefret güçlüydü. İşte şimdi gerçek Toprak yüze çıkıyordu. Ben diğer kızlardan çok farklıydım. Belki birkaç ortak yönümüz bulunabilirdi. Ama o da nadiren.

Üstümdeki iç çamaşırlarımı önemsemedim. Ölecekti zaten. Bir daha beni görmeyecekti. Fakat ben onu öldürürsem nasıl dönecektim? Ama bunu çok düşünmedim. Sonuçta beni buraya getirirken yürüyerek getirmemişti mutlaka arabası vardır diye düşündüm. Elimdeki bıçakla odasına doğru ilerledim.

Uyuyordu. Son uyumaları olacaktı. Yatağın üstüne çıkıp ses çıkarmadan üstüne doğru eğildim. Kulağına eğilip "intikam bir oyun Kağan! Ve sen bu oyunun başrolüsün!" Dedim fısıldayarak. Dudaklarım kulağına değiyordu. Bir katil olmasaydı çok yakışıklı biri diyebilirdim fakat şuan onu öldürme ateşiyle yanıp kavrulurken bunu söyleyemezdim.

Bıçağı boğazına yerleştirdim. Ve tam kesecekken Kağan belimden tutup beni yatağa bastırdı. Elimdeki bıçağı göğsümün üstünde üstümdeki Kağan'a tutuyordum. Fakat bıçağı tutan elimin üstüne elini bastırmış engellemeye çalışıyordu. Gövdemiz birbirine değdiği için rahatsız olsam da umursamadım.

Gözlerini nefretle kısmış Kağan "görevleri mi değiştirdik Toprak?" dedi gözlerindeki öfke ellerine yansıyordu. Elimi çok sıkınca bırakmak zorunda kaldım. Elimdeki bıçağı alıp yere fırlattı. Niye elinde bıçak varken beni öldürmüyordu? Ona fırsat doğmuştu işte. Keşke ya o ya ben ölseydik. Ben bu oyundan sıkılmıştım.

Gözleri kısılmış öyle bir öfke parlıyordu ki bir an ürperdim. Bileklerimi tutup başımın yanına koyduğunda korkuyla ona baktım. "Daha ikinci günden bana böyle geleceğini düşünmüyordum güzellik" dedi çarpık bir şekilde gülerken göğüslerime bakıyordu. Sinirlenip serbest olan ayaklarımı oynattım. Ama onun gövdesinden bu çok mümkün değildi. Vücudunu öyle bastırıyordu ki her yerim uyuşmuştu.

"Senden iğreniyorum" dedim tükürür gibi. "Biliyorum" dedi gülerek. Ve yine vücudumu incelemeye başlayınca "kes şunu!" diye bağırdım. Yatağın yanındaki komidin çekmecesinden bir halat çıkardı. Ellerimi başımın üstünde birleştirip bağlamaya başladı. Kalın ve sert halatlar ellerimi esir alırken nasıl kurtulsam diye düşünüyordum. Ben teslim olmazdım. Gözlerim doluyordu. Akmaması için dua ettim. Ama büyük bir gözyaşı yanaklarıma yuvarlandı.

Kağan kemikli çeneme bir öpücük kondurduğunda tiksinerek kurtulmayı düşündüm. Yeni çıkmışa benzeyen sakalları benim tenime batıyordu. Gözyaşlarımın yenisi gelip yanaklarımı hiç boş bırakmıyordu. Çenemden boynuma öperken "yapma" diye yalvarıyordum. Şuan ki yaşadığım duygular beynimle tartışıyordu. Dudaklarını değdirdiği yerler sanki buz tutuyordu. Üşüyordum. Titriyordum. Ağlıyordum.

PSİKOPAT BAKICIM #wattys2017Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin