Sevmek suçmuş...

Celal ve büyük...

Nazlı birden uyanıp etrafına baktı... evet daha yeni gördükleri rüyaydı maalesef... Aylin gittikten sonra Ozan'ı azarlayıp geri uyumuştu... yani Savaş gelmemişti... Nazlı ayağa kalkıp penceresinden dışarı baktı. Arabasını göremeyince ne Aylin'in arabasını getirdiğini, nede Savaş'ın bari uğrayıp arabayı bırakmadığını anladı. Hayal kırıklığına uğrayıp yine yatağına yattı. Telefonu eline alınca saatin gece 2 olduğunu gördü. Geri uyumaya çalışsada uyuyamayıp yatağında dönüp durdu. Savaş'ı düşünüyordu... neden gelmediğini merak ediyordu. Acaba Seda'ylamı şu an diye düşünüp durdu. Kalbindeki acı uyumasına bir türlü izin vermiyordu. En sonunda yatağına oturup ağlamaya başladı Nazlı... kalbindeki acı çok kötüydü... saat gece 3'ten sabah 5'e kadar durmadan ağaladı sonunda gözleri dayanamayıp kendini uykuya teslim etti...

Sabah kolumun dürtülmesiyle zorla olsada gözlerimi açıp Selin'e baktım. Elinde benim telefonum vardı ve onu sağa sol sallıyordu.
Nazlı: abla n'oldu sabah sabah! Daha saat kaç?
Selin: saat sabah 6! Savaş ve Aylin 55 kere seni aradılar 1000 tane mesaj attılar ruhun duymuyor?! Al şu telefonu bak bir şunlara sinir etme beni! Telefon senin yanında sen duymuyorsun ama ben aramızda oda olduğu halde senin telefonundan uyanıyorum?
Nazlı: Selin git yat Allah aşkına bu ne enerji ya tamam ver bakıyım.
Selin: şimdi uyuyacam ve yine senim yüzünden uyanırsam fena dalarım Nazlı
Nazlı: sanki beni döve bileceksinde!

Selin odadan çıkınca telefonumun rehberini açıp Savaş'ın adına gittim. Tam onu arıyacakken dün aklıma geldi. Gurur yapıp Aylin'i aranaya karar verdim ve Aylin'i aradım. İlk çalışta telefonu açıp çığlık attı... evet gerçekten çığlık attı!

Nazlı: cocuğum ne bağırıyorsun?
Aylin: niye açmıyorsun telefonumu? Tamam benimkini açmıyorsun neden Savaş'ınkini açmıyorsun?
Nazlı: Aylin Savaş deme bana! Zaten sinirlerim tepemde! Sonunda adama dalacam valla!
Aylin: niye kız? Aranız kötü mü?
Nazlı: aramız mı var sanki? Öküz! Acaba dün yine hangi kızlarla birlikteydi?!
Aylin: nasıl yani?
Nazlı: ya iki dakikasını bana ayıramayıp yanıma ziyarete gelmedi ya! Bari arabamı bıraksaydı! Onuda yapmamış! Tamam sen gelmeyecen bari sana verseydi anahtarımıda sen getirseydin! Çok mu zordu sanki? Ama yok! Suç bende! Gittim ona aşık oldum başka derdim yokmuş gibi? Niye aşık olduysam? Gerizekalı kafam işte! Bide o bana belki aşık olur diye umutlanıyordum! Yahu o seni niye sevsin? Salak mısın kızım sen? Niye aşık olur diye umutlanıyorsun?
Aylin: Nazlı! Şu an sırası değil bak söz dinleyecem ama şu an gitmemiz gerek hemen üstünü giyin gel bekliyoruz seni aşada!
Nazlı: bekliyoruz derken? Niye çoğalttın?
Aylin: Savaş'la birlikte bekliyoruz...
Nazlı: nasıl yani?! Hadi canım! Yok artık! Nolur sesin hoparlörde değil de! Nolur duymadı birşey de!
Savaş: duydum Nazlı duydum...
Nazlı: Allah belanızı....vermesin sizin! Bela vermesin! Off geliyorum kapat kapat!

Aylin kapattıktan sonra hemen üstümü değiştirip sacımı saçmasapan bir topuz yaptım. Hiç makyajla uğraşacak halim yoktu ondan sadece rimel sürüp aşa indim. Ayakkabımıda giyip dışarı çıktım. Savaş arabanın camından sırıtarak bana bakıyordu. Bende umursamayıp arabaya bindim.

Nazlı: eğer tek kelime edersen kafanı koparırım Savaş!
Savaş: sustum...
Aylin: Nazlı'm ya arkadaşım gözlerinden uyku akıyor bu ne hal?
Nazlı: gece uyuyamadım...
Aylin: niye?
Nazlı: bir rüya gördüm... uyandım... uyku tutmadı
Savaş: beni çağırsaydın ya uyuturdum ben seni