Sen beni kıskandın...

1K 34 8
                                    

Nazlı sabah erkenden kalkıp ailesine ve kendisine kahvaltı hazırlayıp kendisini sakinleştirmeye çalıştı "artık bilmelere hakları var" diyerek ilk önce annesini ondan sonra ablasını uyandırarak kahvaltıya davet etti üçü birlikte normal bir şekilde kahvaltı ederken Nazlı artık dayanamayıp lafa girdi...
Nazlı: size bişey anlatıp göstermem lazım!
Güneş: n'oldu?
Nazlı: ben normal değilim!
Selin: ben demiştim dimi anne bu kız salak ya
Nazlı: öyle değil... Ben normal bir insan değilim... Yani insan mıyım oda belli bişey değil zaten... Benim özel güçlerim var!
Güneş: özel güç demek... HAHAHA... Ay valla gülesim yoktu Nazlı! Güçün ne? Kurt musun yoksa sen? Kız alfa mı oldun HAHAHA!! Artık sana Teen Wolf yasak Nazlı! Kafayı yedin iyice!
Nazlı: peki siz istediniz bunu...
Nazlı sürahideki suyu eliyle haraket ederek havaya kaldırıp havada suyu şekilden şekile sokarak ailesine baktı... Güneş ve Selin korkarak Nazlı'ya bakarken bir yandanda suya bakıp olayı çözmeye çalışıyorlardı...
Nazlı: bakın benden korkmanıza gerek yok size zarar vermem veremem... Siz benim ailemsiniz!
Güneş: nasıl yapıyorsun sen bunları ya?!
Selin: OHA! Başka şeylerde kontrol edebiliyor musun?
Güneş: ne zamamdan bereli yapabiliyorsun bunları?
Selin: acıyor mu?
Güneş: nasıl öğrendin bunları?
Selin: suyu buza dönüşüre biliyor musun?
Nazlı: bir dakika... Teker teker sorun! Anne senin sorularından başlayım... Nasıl yaptığımı bilmiyorum suyu hissediyorum ve kendiliğinden oluyor... Güçlerim doğurduğundan bereli var çalışa çalışa güçlerimi geliştirdim...
Güneş: hala inanamıyorum...
Selin: peki ya benim sorular?
Nazlı: senin sorularınıda cevaplayım ablacım... Hayır sadece suyu kontrol edebiliyorum... Ve yine hayır acımıyor çok tuhaf bir his anlatamam... Ve son soruna gelelim...
Nazlı elini yumruk yapıp gözlerini kapattı biraz bekledikten sonra gözlerini ve yumruğunu aynı anda açıp suyu buza dönüştürüp Selin'e baktı...
Nazlı: cevabını aldın mı?
Selin: hıhıh...

Savaş holdinge gitmiş Nazlı için yanındaki odayı ayarlamıştı... Zaten aralarında duvar yerine cam olduğundan onu seyredebilecekti... Nazlı'ya sürpriz yapmak için tüm odayı döşeyip süslemişti...

 Nazlı'ya sürpriz yapmak için tüm odayı döşeyip süslemişti

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bu arada Nazlı holdinge varmış arabasını park ediyordu... Yanındaki çantasını sırtına alıp arabasından çıktı... Yine anahtarını Fatih'e yani güvenliye verip holdinge giriş yaptı. Hemen asansöre binip mutfağın olduğu kata çıkıp Savaş'a kahve kendisinede çay yapıp yine asansöre bindi. Savaş'ın odasına gelip 3 kere kapısını tıklattıktan sonra içeri girmesi için izni bekledi kimse ses çıkarmayınca arkasını dönüp tam gidecekken Savaş birden kapıyı açıp Nazlı'ya baktı
Savaş: sen miydin?
Nazlı: başkasını mı bekliyordunuz Savaş bey!?
Savaş: hıı evet Seda'yı bekliyordum
Nazlı: Seda mı? Neden?
Savaş: niye merak ettin?
Nazlı: merak? Etmedim! Şey için sordum ben... Asistanınızım ya hani ondan!
Savaş: kesin kahve bana mı?
Nazlı: evet evet buyrun
Savaş: teşekkür ederim bu arada çok güzel olmusun (multi media)
Nazlı: teşekkür ederim başka bir isteyiniz var mı?
Savaş: istek değil ama sana birşey söyleyecem
Nazlı: buyrun dinliyorum?
Savaş: yan oda artık senin!
Nazlı: Seda n'olcak?
Savaş: onu başka odaya aldım... Yani asistanım olarak yanımda senin olman daha iyi hem o görüntü kirliliği
Nazlı: etraftaki görüntü yerine masandaki dosyalara bak sen!
Savaş: emrin olur Nazlı hanım
Nazlı: küçük bir rica sadece...
Nazlı saçlarını arakaya atarak havalı bir şekilde Savaş'ın odasından çıkıp kendi odasına geçti ayakkabılarını çıkarıp ayaklarını toplayarak sandalyesine oturdu ve işine baktı...

Saat 12
Nazlı kafasını kaldırdığında birden Seda'yı Savaş'ın odasında gördü... Hemen işini bırakıp kendi kendine konuşarak onları seyretti...
Nazlı: şu na bak ya! Terbiyesiz! Nasılda asılıyor Savaş'a! Ama mashAllah Savaş beyimizde hiç geri çekilmiyor! Öküz! Aman bana neyse! Kiminle birlikte oluyorsa olsun! Çokta umrumdaydı sanki! Ama bu ne ya!? İş yeri burası iş yeri! Git başka yerde fingirdeş! Of!
Nazlı artık dayanamayıp ayağa kalktı hep yanında olan Adidas terliklerini ayaklarına geçirip Savaş'ın odasının kapısını tıklattı "gir" demesini beklemeden içeri girip sinirlice Seda'ya be Savaş'a baktı
Savaş: buyrun Nazlı hanım?
Seda: ben çıkıyım birazdan gelirim..
Nazlı: sana çık diyen oldumu!? Otur oturduğun yerde!
Savaş: Nazlı? İyi misin?
Nazlı: sana ne?! Of sen çıksana ya hala bakıyor öyle!?
Seda: deli midir nedir ya?
Seda'nın odadan çıkmasını beklediğini belli ederek Nazlı dik dik Seda'ya baktı en sonunda Seda oflayarak odadan çıkınca sinirli sinirli Savaş'a baktı...
Nazlı: o neydi öyle?
Savaş: Nazlı ne oldu anlat hadi
Nazlı: burası bir iş yeri Savaş bey Bar değil!
Savaş: ne demek istiyorsun?
Nazlı: sen çok iyi anladın ne demek istediğimi! Seda hanımla fingirdeşeceksen Seda'yı yine yan tarafa al hatta camıda kaldır rahat rahat takılın sizin edepsiz davranışlarınıza şahit olmak istemiyorum!
Savaş: hmm anladım ben seni... Sen beni kıskandın
Nazlı: kıskanmak mı? Ne alaka? Ne kıskanması? Kıskanmadım tabikide? Neden kıskanıyım ki zaten? Rahatsız oldum sadece! Ondan şey ettim...
Savaş: tabi canım ondan "şey" ettin...

Sevmek suçmuş...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin