•Yeni Yıl Özel•

680 91 42
                                    

flashback

Minhyuk elindeki patlamış mısır dolu kaseyi masaya bırakırken söyleniyordu.

"Siz nasıl ev sahiplerisiniz böyle?Misafirlerinizi hem aç bırakıyor hem çalıştırıyorsunuz."

Kihyun dirseğini Minhyuk'un karnına geçirdiginde Hoseok ona cevap verdi.

"Sen kendini misafir olarak mı görüyorsun?Bir misafir iç güveysi gibi bizim evde yaşamazdı Minhyuk."

Minhyuk, Hoseok'u taklit ederken birden kafasına gelen sert bir yastık darbesi ile dengesini sağlayamamış ve Kihyun'un kolunu da tutarak kendiyle beraber onu da yere düşürmüştü.

Yere düştüklerinde Kihyun, Minhyuk'a bağırmaya başlamış ve bir yandan da kolunu cimcikliyordu.

"Jooheon hyung nerede?"diye sordu Changkyun.Herkes bilmediğini söylediğinde meraklanmışlardı ta ki...Jooheon elindeki büyük kavanoz ile içeri girerken bir yandan da rap yapıyordu.Kafasında ona büyük gelen bir yılbaşı şapkası vardı.Elindeki kavanoz ile gidip Changkyun'un yanına oturmuştu.Herkes ona garipçe bakarken kavanozu göstererek konuştu."Bal."

"O kadarını anlayabiliyoruz Jooheon.Sorun şu ki onu nereden buldun?"diye sordu Shownu.

Jooheon omuz silkti ve "Kapının önündeki büyük sepetten."dedi.

Herkes bir anda "Kapının önündeki sepetten mi?"diye bağırmıştı.Hoseok sinir kat sayısının arttığını hissedebildiği için oturduğu rahat koltuktan kalkıp hızla odasına gitmişti.Diğerleri rahatsız bir ifade ile arkasından bakakalmışlardı.

"Aman ne güzel!Hyung sinirlendi."dedi Minhyuk ve ekledi "Bu sefer beni dövmez değil mi?"diye Kihyun'a dönerek sordu.Kihyun ise onun kafasına vurmuştu.

"Sana o sepeti hyung görmeden önce çöpe atmanı söylemiştim."dedi sinirle.

Jooheon elindeki kavanozu yere bıraktı."Çok sinirlenmiş midir bana?Ben...Ben bilmiyordum.Onun şu sapığı olan kızlardan gelen bir hediye sanmıştım sadece."Changkyun sevgilisine sarıldı ve ona onun suçu olmadığını söyledi.

"Changkyun haklı Jooheon.Bunlar Minhyuk o kıçını kaldırmaya üşendiği için oldu."dedi Kihyun sinirle.Minhyuk ise yavru köpek bakışları atarak Kihyun'a sırnaşıyordu.

"Ama o zaman sen bana dedin ki eğer çabuk gelirsem seni öpebilirmişim."

"Sanki hiç öpmüyormuşsun gibi konuşma sarı kafa.Daha geçen gün Kihyun uyurken onu öpen ben değildim herhalde."dedi Shownu.Kihyun şokla açılan sinirli gözler ile Minhyuk'a baktı ve onu kendinden uzağa itti.

"Sana iki ay bana dokunmak yasak!"dedi sinirle.Minhyuk'un gözleri dolmuştu ve birden ağlamaya başladı.

Jooheon onun yanına koştu ve ona sarıldı ama Minhyuk'un planı böyle değildi.Kihyun "Numaranın bana sökmediğini sana kaç defa söylemem gerek?"dediğinde Minhyuk kafasını Jooheon'ın omzundan kaldırmış ve somurtmuştu.Gözündeki yaşları koluna sildi.

"Burada suçlu aramak yerine gidip hyungu sakinleştirmemiz gerekmez mi?"diye sordu Changkyun.

"Sen karışma!"diye bağırdı Kihyun, Minhyuk ve Shownu.Changkyun yerine sindiğinde Jooheon atağa geçmişti.

"Bağırmayın benim sevgilime!"

Henüz kimse Hyungwon'un yokluğunu fark etmemişti.Changkyun hariç...

...

"Hyung biliyorsun onlar senin ailen.Her ne kadar onları sevmesen de onlar seni o sevgiden yoksun soğuk yerden kurtardılar."dedi Hyungwon.

Hoseok sinirle ona baktı."Beni kurtarmadılar!Beni senden ayırdılar ve onlara yalvarmasam okulumu da değiştireceklerdi.Böylece seninle bağlantım kalmayacaktı."dediğinde Hyungwon konuşamamıştı.Onu bu kadar çok önemsemesi, sevmesi Hyungwon'a ağır geliyordu.Eğer Hyungwon'a bir şey olsa yıkılacakmış ve bir daha toparlanamayacakmış gibi hissediyordu.Ve bu onu üzüyordu.Kendi yüzünden çok sevdiği hyungunun üzülebileceği düşüncesi...

"Ayrıca..."diyerek ortamdaki sessizliği bozdu."Onlar beni sadece bir varis istedikleri için evlat edindiler.Bunu biliyorsun."

"Y-yine de bu seni sevmedikleri anlamına gelmez.Eğer seni sevmeselerdi seni her yıl aramaya çalışmazlar, sana hediye paketleri yollamazlardı."

"Gerçekten sevselerdi yanıma gelirlerdi Hyungwon.Saçma sapan bir telefon görüşmesi veya hediye istemiyorum ben!Beni evlat edindiklerinden beri onlarla bir tane bile doğum günü, yılbaşı geçirmedim!Beni umursamadılar bile.Onları kaç kere aramaya çalıştım.Yanıma gelmelerini istedim.Gecenin bilmem kaçında onları boş verip seni yanımda istediğimi biliyor musun sen?Kaç gece sadece senin sevgiden yoksun, soğuk dediğin yere dönmek istedim biliyor musun?O günlerde beni umursamadılar Hyungwon.Daha sadece küçük bir çocuktum.Sen olmasaydın sevginin ne demek olduğunu bilmeyecek bir çocuktum.Sen olmasaydın anne şefkatini öğrenemeyecek bir çocuktum.Ben hastalandığım zaman, üzüldüğüm zaman yanımda hep sen vardın.Onlar değil.Onlar beni yanlarında istememişlerdi.Artık ben de onları istemiyorum."

Hyungwon, sevdiği genci kendisine doğru çekti ve ona içten bir sarılma verdi.Hoseok'un boynuna değen Hyungwon'un sıcak nefesi sinirini biraz da olsa geçirmişti.Burnuna gelen vanilya kokusu ile sarhoş olmuş gibi hissediyordu.

"Tamam.Onlarla bağlantı kurmak zorunda değilsin.Sen sadece benimsin.Seni paylaşmaya niyetim yok."

Hyungwon'un söyledikleri Hoseok'un yüzünde küçük bir gülümseme belirmesine sebep olmuştu.

"Seni seviyorum Hyungwon.Her zaman yanımda olduğun için teşekkür ederim."dedi Hoseok fısıltıyla.

"Ben de seni seviyorum hyung.Beni koşulsuz sevdiğin için teşekkür ederim."diye ona karşılık verdi Hyungwon.

"İğrençsiniz!"diye bağırdı Minhyuk.

"Çok vıcık vıcık!"diye ekledi Kihyun.

"Sanırım kusacağım..."Shownu da onlara katıldığını belirtmişti.

"Bence çok tatlılar."dedi Changkyun gülümseyerek.

"İstersen biz de böyle olabiliriz bebeğim."diyerek Changkyun'u belinden kavrayarak kendine çekti Jooheon.Changkyun da ona yaklaşarak dudağına küçük bir öpücük bırakmıştı.

Minhyuk da bundan cesaret alarak Kihyun'u belinden tutup kendine çekmişti.Kihyun ilk başta neler olduğunu anlamasa da ne olduğunu anladığında Minhyuk'un kasıklarına sert bir tekme atmıştı.

"Yasak kelimesinin anlamına çalışmamız gerek sanırım."

...

Hoseok ve Hyungwon koltukta beraber uyuyakalmışlardı.Jooheon ve Shownu yeme yarışması yapıyorlardı ve Changkyun da hakemdi.Kihyun ise bacağına yapışmış olan Minhyuk'u kendinden ayırmaya çalışıyordu.

Televizyondan yükselen ses ile herkes -Hoseok ve Hyungwon dışında- oraya bakmıştı.Yılbaşına bir dakika kaldığını duyduklarında hepsi telaşlanmıştı.Minhyuk, yapıştığı bacağı bırakmış ve Hyungwon'un yanına koşmuştu.Koltuğa çıkarak ikilinin üstünde zıplamaya başladığında Hoseok bacağına tekme atmış ve Minhyuk'u koltuktan aşağı düşürmüştü.Kihyun hemen Minhyuk'un yanına gelerek ona iyi olup olmadığını sormuştu.

Jooheon "Bırakın uyusunlar.En azından birlikteler." dedi gülümseyerek.

Changkyun, Jooheon'ın gamzesine parmağını koyarak onu onayladı.

Ve sonunda son saniyelere gelmişlerdi.Hep birlikte saymaya başladılar.

"Üç...iki...bir...Mutlu yıllar!"

Minhyuk telefonunu getirdi ve hep beraber kanepede uyuyan ikilinin etrafına dizildiler.Komik pozlar vererek bir sürü fotoğraf çekmişlerdi.

Diğerleri bir süre boyunca eğlenmişler ve sonunda hepsi tüm gece boyunca huzurlu bir şekilde uyuyan ikilinin yanına uzanıp uyumuşlardı.Her ne kadar koltuğa sığmamış ve bazıları yerde uyumuş olsa da...

Bunun birlikte geçirecekleri son yılbaşı olduğunu kimse bilemezdi...

hero °hyungwonhoWhere stories live. Discover now