X KİŞİSİ (TAMAMLANDI)

BÖLÜM 26

''Barış...'' dediğim an gözlerimin içine bakarak kafasını yana yatırdı. Ardından ayaklandı ve babama doğru döndü. ''Efendim lütfen yanlış anlamayın beni. Bu teklifi yanınızda yapmamın nedeni, ciddiyetimin farkına varmanız. Bana güvenmenizi istiyorum... Evet evlenme teklifi ettim fakat hemen evlenmek gibi bir niyetimiz yok zaten. Sadece izin verin, üniversiteye geçerken sözlenelim. Zamanla ne olacağını da hep beraber yaşayarak göreceğiz zaten...'' Babam bir süre Barış'ın yüzüne bakakalırken Yelda Teyze ''Barış, oğlum ne yapıyorsun sen?'' diye sordu gülümseyerek. Daha çok gülümsemeye zorluyordu kendini sanki. Bu tavrı moralimi bozarken annem söze karıştı. ''Ben biliyorum çocukların derdini. Bu söz telaşının amacı başka...'' Dehşetle anneme dönerek ''Anne!'' diye bağırdım. Babamın ve Savaş Amcanın yanında, Barış'la eve çıkmak gibi bir düşüncemiz olduğunu açığa çıkarması, beni yerin dibine sokardı şüphesiz. ''Susar mısın?'' diye fısıldadım bu kez. Fakat artık çok geçti. ''Neymiş dertleri?'' Babam büyük bir ciddiyetle duruşunu dikleştirirken annem yeniden konuşmaya başladı. ''Eve çıkmak istiyorlar. Nasıl olsa aynı üniversiteye gideceklermiş, beraber yaşamak istiyorlarmış. Bizim de içimiz rahat etsin diye sözlenmeye karar vermişler işte.'' Gözlerimi sıkı sıkıya yumarak dişlerimi dudaklarıma geçirirken babamın vereceği tepkiyi beklemeye başladım. Kimseden çıt çıkmıyordu. Sessizlik bir süre sonra babam tarafından bozuldu. ''Eylem'le eve çıkmak istiyorsun, öyle mi delikanlı?'' Barış kendinden emin bir tavırla ''Evet efendim.'' derken babam boğazını temizledi.'' Yürek mi yedin Piçoroz Bey!? Allah seni ne yapmasın...'' diye fısıldadım fakat Barış'ın beni duyduğunu sanmıyordum. ''Bu yüzden de Eylem'le sözlenmek istiyorsun yani...''

''Sırf aynı eve çıkmak için değil efendim. Ben Eylem'i çok seviyorum ve onunla evlenmeyi her şeyden çok istiyorum.'' Babam sinirle yerinden kalkarken ''Bu saçmalığa bir son versek iyi olacak artık.'' dedi. Gözlerimi sıkıca yumdum. Babamın peşinden Savaş Amca da ayaklandı ve ''Kalksak iyi olacak sanırım.'' diyerek Yelda Teyze'ye çevirdi kafasını. Ortam anında gerilmişti sanki daha da gerilmesi mümkünmüş gibi. Barış ne yapacağını bilemez halde bir bana bir babama bakıyorken Savaş Amca bu kez Barış'a doğru döndü. ''Hadi artık Barış. Gidiyoruz.'' Barış'ın bu ifadesini tanıyordum. İtiraz etmeye hazırlanıyordu. Duruma müdahale etmem gerektiğinin farkındaydım artık. ''Pekala, kimse bir yere gitmiyor. Lütfen oturun, ben Barış'la bu konuyu konuşup halledeceğim. Lütfen Savaş Amca.'' Önce babam ardından da Savaş Amca yerlerine oturdular. Derin bir nefes alarak Barış'ı kolundan tuttum ve mutfağa doğru sürükledim. ''Ne yapıyorsun sen ya? Bana sormadan böyle bir şeyin kararını nasıl verebilirsin? Babamlara bu konuyu nasıl açarsın? Aklın yerinde mi senin Barış?''

''Bana sinirlenmek yerine salonda arkamda durmayı deneseydin belki de bu kadar gerginlik çıkmayacaktı. Sen de istemiyor musun benim istediğimi? Neden yalnız bıraktın beni içeride?'' Barış'ın mantıklı düşünebildiğinden emin değildim. Bana öyle kırgın bakıyordu ki... ''Barış delirme. Tabii ki istiyorum ama benim haberim olmadan ailelerimizin de olduğu bir masada, bir anda yüzük çıkarıp bana evlenme teklifi ediyorsun. Babamın buna vereceği tepkiyi hesap edemedin mi gerçekten? Hayır bir de bu yetmezmiş gibi aynı eve çıkmak istediğimizi söylüyorsun adama. Babamın yerinde olsam seni çoktan kovmuştum evden.''

''Babanın yerinde olmana gerek yok ki bunu yapman için. Kovmaktan beter ettin zaten.''

''Bak mantıklı düşünemiyorsun Barış. Daha liseyi yeni bitirdik sayılır. Ne evlenmesi ya, kendine gel. Ben ailelerimiz bugün tanıştığı için bile gerginlikten ölmek üzereyken sen tutmuş nelerden bahsediyorsun onların yanında. Hem de bana danışma zahmetinde bulunmadan!'' Sesim git gide yükseliyordu ancak sinirlenmekte haksız olduğumu düşünmüyordum. Neticede babamın ve annemin böyle bir şeye izin vermeyeceklerini biliyordum ve bunu daha önce Barış'a söylememe rağmen beni dinlemeyip ilişkimizi belki de çıkmaza sokacak bir harekette bulunmuştu. ''Ben ne olursa olsun senin beni içeride bıraktığın gibi yalnız bırakmazdım seni Eylem. Sorun bence tam olarak burada.''