20 ▶ | "PLAN"

356K 15.5K 7.9K
                                    


Bölüm ithafı : nirahAl

20.BÖLÜM | PLAN

Turgay, diğer toplantı için saatine baktı, hâlâ vakti vardı. Ciddi ifadesini bozmadan devam etti. "Venedik benim için zorlu bir süreç oldu, bazen en kötüsü oldu diyebilirim. Orada gözlem ve araştırma yapma fırsatı da buldum. Levent bundan sonra yurt dışında olacak."

"Peki, yapılması gereken fedakârlık?" diye sordu Edim.

"Bakın, size bu işe başlarken zorlu olduğundan söz ettim. Büyük balığa ulaşmak için bu süreç hepimiz için sancılı olabilir. Desmond Türkiye'ye yerleşiyor, nedeni ise işleri doğrudan kendisinin yürütmesini istemeleri. Desmon'dun yurt dışındaki evine gittim. Yaşı birbirinden farklı üç kızı var. Desmond burdaki işleri yürütürken biz ona yakın olmalıyız. Demeye çalıştığım şey; biriniz onun kızlarından biriyle evlenmek zorunda."

Edim ve masadakiler, şaşkınlıkla Turgay'a baktı. İlk karşılık Edim'den geldi. "Anlamadım, kim yapacak?"

"Benim fikrim... senin olman yönünde, Edim. Kızların ilgisini hızlı çekebiliyorsun."

"Hayır, olmaz," dedi hemen.

Yiğit, söze girdi. "Neden evlilik?"

"Bakın Desmond'u hemen yakalayabiliriz. Ama benim istediğim şey; onların uzantısını bulmak," diye konuştu. "Yani diğer değişle bu iş yıllarımızı alabilir. Bu sizin düşündüğünüz gibi haftalık ya da aylık bir plan değil."

Edim hızla yerinden kalktı, "Bize başta böyle bir şey olacağını söylemedin, üstad!" diye çıkıştı. Derin bir nefes alıp, sakinliği hücrelerine yeniden hakim olduğunda sandalyesine oturdu. Belki plan adına bu bakımdan haklıydı, ama bunu kendisinin yapamayacağını çok iyi biliyordu. Önceden olsaydı yapmaktan çekinmeyen bir deli cesaretiyle, yapacağı bu şeyin oyun olduğunu düşünürdü ama öncedendi. Lavin vardı artık, üstelik aralarında karanlık geçmişin getirileriyle örülmüş duvarı bile henüz yıkamamıştı. Ve bunu kesin bir dille de ifade etmekten geri durmadı. "Ne yapıyorsan yap, ben evlilik işinde yokum."

Turgay, genç adamın inadını ve bazı şeylerin onun için önemli sırada yer aldığını görebiliyordu. Edim'i böylesi bir değişkenliğe iten kızı merak ediyordu. Yiğit'e döndü ama Yiğit hızlı davranarak, "Bana hiç bakma abi, biliyorsun anlamam ben kız işlerinden. Onlara tahammül edemem," dedi sandalyesinde geriye doğru yaslanırken. "Elime yüzüme bulaştırır, planı tehlikeye atarım."

Samet keyifle, "Allah'tan evliyim," dedi yüzüklü olan elini saçlarından geçirirken. "Ve sıra Yıldırım'da."

Bakışlar Yıldırım'a döndüğünde, Yıldırım hayretle, "Yok artık," dedi onlara tuhafça bakarken. Sonra başını eğip sağlam bir gerekçe düşünmeye başladı. "Benim de bahanem var." Masadakiler tek kaşını havalandırıp ona bakarken bağırarak ekledi. "Güzelim bekarlığımı feda edemem, ben!"

Turgay, "Anlaşıldı, bu görev Yıldırım'ın," dedi.

Yıldırım, "Hayda," diye sitem etti. "Ya üstad yapma bunu bana. Ben daha gencim, hem kızı belki beğenmeyeceğim, belki onunla yıllarımı tüketemeyeceğim kadar şirret bit şeydir."

Yıldırım düşünse aklına böyle evleneceği gelmezdi. Üstelik uzaktan yakından evlilikle alakası olmayan görüşleri ve kuralları vardı. Kumral yüzü sıkıntıyla gerildi, bir elini ensesine attı. Şu an kendisini tuzağa düşmüş gibi hissetmesiyle beraber çaresiz hissediyordu.

İNTİKAMIN PENÇESİNDE (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin