-33-

3.6K 236 29
                                    

Bölüm şarkısı: "Bora Duran - Sen De Gidersen"

En çok sevdiğim üç şarkıdan biri. Bir diğeri de final müziği olacak. Bölümle beraber okumanızı aşırı tavsiye ederim. :)

***

"Yurt dışından gelecek olan biri vardı. O gelmiş, benim gitmem gerek." diyen Selçuk'a baktım. "Anladım canım, görüşürüz." dediğimde yanağımı öptü ve gitti.

Tasarımcımız Güneş, eline mikrofon alarak sahneye çıktı. Şarkı mı söyleyecekti? Sesi çok güzel, bence söylemeli.

"Hepinize merhaba. Öncelikle bu kutlamayı yapmamıza izin veren Alev Hanım ve Melih Efe Bey'e, tüm holding çalışanları olarak çok teşekkür ediyoruz." dediğinde ben dahil hepimiz onu alkışladık. Daha sonra konuşmasına devam etti.

"En başta Alev Hanım ve Melih Efe Bey'i, sonra da diğer tüm konukları dans etmek üzere piste davet ediyorum. Lütfen bizi kırmayın."

Bu durumda bir de dans mı edecektik? Bakışlarım Efe'ye kaydı, düşünceliydi. Çalışanlardan Ece ile Bora yanımıza geldiler ve ısrar etmeye başladılar.

"O kadar ısrar ediyorlar, haydi Efe." diyen Asu yengeyi annem de onayladı. Efe başını salladı ve elini bana uzattı. Uzattığı elini tuttuktan sonra piste doğru yürüdük. Müzisyenler bir dans müziği açtığında, piste bizim dışımızda birkaç çift daha geldi. Ve dans etmeye başladık.

"Teşekkür ederim." dediğimde kaşlarını çatarak "Ne için?" diye sordu.

"Selçuk'un önünde annenin söylemesine engel olduğun için."

Tekrar gülümsedi, yarım saat önce olduğu gibi. Ama bu çok farklı bir gülümsemeydi. Daha önce onu bu şekilde gülerken hiç görmedim. Ne yalan söyleyeyim, çok yakışmıştı ona.

"Sen," duraksadı. "Selçuk'la konuşmadın sanırım."

"Konuşamadım. Yarın ailesi yemeğe çağırdı bizi. Belki annen söylemiştir." dediğimde başını salladı. "Yarın her şeyi öğreneceğim."

"Anladım, sonucun ne olmasını istiyorsun peki?"

Bu soruyu beklemiyordum. Umarım konu onun beni sevdiğine gelmez.

"Şey,"

Ne Alev? Ne diyeceksin? Ya en mantıklı cevabı vereceksin. Ya da konuyu değiştireceksin. Şu an mantıklı bir cevap bulamadığıma göre, "Sen de Şule ile konuşmadın sanırım." diyerek konuyu değiştirdim.

"Konuştum ama ayrılmak istemedi. Az önce annem sayesinde bitti."

Başımı salladım ve etrafa bakmaya başladım. Salondaki çoğu kişi dans ediyordu. Müzik, sevdiğim bir müzikti. Efe "Alev?" diye beni çağırdığında etrafa bakmayı bırakıp ona baktım.

"Soruma cevap vermedin?"

Doğru. Az önce 'sonucun ne olmasını istiyorsun' diye sormuştu bana. Ben de konuyu değiştirmiştim. Tabi ki Selçuk'un bilmiyor olmasını isterdim. Hayal kırıklığı güzel bir şey değil. Ama bunu Efe'ye söyleyip onu daha fazla üzemezdim. Mahcup bir ifadeyle "Daha sonra cevap versem?" diye sordum.

"Tamam, sen bilirsin." dedi ve sustu. Sadece dans müziğinin sesi vardı. Annem ile yengem, masalarının yanındaki birkaç bayan ile konuşuyorlardı.

"Bir yıl önce," diyen Efe'ye tekrar baktım. Anlatacaktı, beni severken yaşadıklarını anlatacaktı! İtiraz edemezdim! Anlatma diyemezdim! Dinlemem lazımdı.

SARAÇOĞLU HOLDİNG (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin