6

11.4K 468 67
                                    


Bölümümüz geldi!

Bölümlerin bu kadar hızlı geliyor olmasının şerefine okuyanlardan yorum bekliyorum! ♥


6


"Evet, koltuk değneğine gerek yok. Bu bir hafta boyunca karıcığımın ayakları olurum ben. Başımın üstünde taşırım onu."

Kocaman açılan gözlerimle ona baktım.

"Karıcığım mı?" Sesim gitmişti. Bu yüzden hafifçe öksürdüm.

"Hadi gidelim, karıcığım." Beni kucağına alarak doktora, "İyi geceler!" demekle yetindi. Doktor ise arkamızdan, "Geçmiş olsun," demeyi ihmal etmedi. Doktora bir cevap bile vermeme izin vermeden tek eliyle kapıyı açarak beni dışarı çıkardı.

"Ne karısı ya?" dedim ters ters suratına bakarak. "Neden bahsediyorsun sen?"

"Doktor öyle sandı bizi. Ben bir şey demedim ki."

"Deseydin nasıl olacaktı acaba?"

Arabanın önünde beni kucağından indirerek arabaya binmeme yardımcı oldu. Daha sonra kendi de sürücü koltuğuna bindi.

"Kızdın mı?" Bu soruyu sorarken suratında hain bir gülümseme vardı. Benim kızmış olduğumu biliyordu ve bunun hoşuna gittiğini saklama çabası duymuyordu.

"Yok, hiç kızmadım."

"O zaman hep böyle hitap edebilir miyim sana?"

"Tabii ki edemezsin," dedim dehşete düşmüş bir şekilde konuşarak. "Kızmadım dememe inanmadın herhalde."

"Bana ne söylersen ona inanırım. İma yapma düzgünce söyle o zaman."

Bana yeri geldiğinde böyle ters davranıyor olmasına da inanamıyordum. Sinirle gözlerimi kırpıştırdım ama bir şey demedim. Kollarımı göğsümde kavuşturarak önümdeki yolu izlemeye devam ettim.

"Lavin."

Cevap vermedim.

"Lavin, bir şey söyleyeceğim."

Yine cevap vermedim.

"Karıcığım?"

Sinirlerim bir anda tepeme çıkarken hırsla ona döndüm.

"Bana sakın öyle seslenme!"

"Bu kadar sinirlenecek bir şey yokortada." Sesi benimkinin aksine gayet sakindi.

"Bana günü geldiğinde ancak eşim olacak insan seslenebilir öyle. İkide bir bana öyle hitap etmeye hakkın yok senin. Senden duymak istemiyorum bu kelimeyi."

Direksiyonu bir anda sağa doğru kırarak ani bir fren yaptı. Frenin etkisiyle neredeyse ön cama yapışacaktım ki elini araya sokarak beni geri ittirdi.

"Sakın!" diye tısladı üzerime doğru eğilirken. Aslında biraz gerilmiştim ama yine de ondan çekindiğimi göstermemek için geriye çekilmedim. Dik bir şekilde gözlerinin içine bakmaya devam ediyordum.

"Sakın bir daha başka bir adamdan bahsettiğini duymayacağım. O dudaklarının arasından..." Gözleri apaçık bir şekilde dudaklarımdaydı. Hafifçe yutkunduğunu gördüm. "Başka bir adamın ne ismi, ne de sözü çıkmayacak."

Onu geri itmeye gücüm yetmiyor olabilirdi ama bu başka şeyler yapmama engel değildi.

"Arın," dedim yüksek bir tonda. "Geriye çekil."

LİYAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin