-6/Bu güzel bir gün.

5.6K 290 15
                                    

“Yeni sayfa ha?”

“Aynen öyle!” Merve çığlık atarak odama girdi,

“Hâlâ bu perdeleri kullandığına inanamıyorum!” bu seferki çığlık tam kulak delecek cinstendi.

“Onları seviyorum.” Diye mırıldandım perdelerime bakarak.

“Ah Tanrım! Tam bir moda katliamı!”

“Ama-”

“Kapa çeneni!” hangi akla hizmet kendimi dört parçalı bir yapboz olarak gördüğümü Merve’ye söylemiştim ki? O çatlak beni tamamıyla değiştirecekti!

“Handan teyzeden izin aldım tatlım.”

“Ah harika. Noter onaylı birde(!)” diye homurdandığımda bana kahkahasını bahşetti.

“Hem yanımızda yakışıklı psikolog da olacak.”

“Onun ne işi var?!” çığlıkla Merve’nin yanına geçtim.

“Bak, sana diğer hastalarından başka bir ilgi duyduğu çok açık tamam mı? O yüzden çocuğa biraz pas ver. Hep laf sok hep laf sok olmaz ki canım!”

“Ya sen gidip Rüzgârcığınla falan gezsene.” Dedim sinirle. Bir kahkaha daha attı.

“Bende seni seviyorum hayatım! Handan teyze! Yatağı da atabilir miyiz!” o bağırarak annemin yanına giderken göz devirdim. Bana bir ilgi duyuyormuş, peh! O sadece işini yapıyor. Ne pası vereceğim ben ya? Aman bu deliye uyanda kabahat! Ne düşünüyorsam?!

“Bakın ben daha çok siyah tonları kullanalım diyorum.”

“Ama Duru açık renkler sever!” bağırışlar kulaklarımı tırmalarken başka bir ses araya karıştı,

“Duru’ya sormayı denediniz mi acaba?” Hey, bu Aral’dı.

“Her zaman tek mantıklı konuşan sensin.” Diyerek salona girdim. Bana bakıp tebessüm etti. Fazla güzel gözleri var.

“Peki ya arkadaki odaya ne olacak?”

“Orayı da hobi odası tarzı bir şey yapabiliriz.” Annem iki seneye yakındır para biriktiriyordu. Zaten ben iki senedir alışveriş falan yapmıyordum. Evden çıktığımda yoktu. Babam olacak herif her sene başında koliyle kıyafet yolluyordu. Annemin maaşı ve nafaka bize yetiyordu aslında ama annem kıyafetleri giymem konusunda ısrar ediyordu. Bende sırf annem istediği için birkaç parça eşya seçiyor, geri kalanını çocuk esirgeme kurumlarına yolluyordum.

İlgilenmiyordum yani.

“Duvarlar siyah olsun!” diye atladım hemen.

“Siyahlı, grili ve beyazlı bir yatak örtüsü. Duvarlara da minik ampullerden ışıklandırma takarsak çok hoş durur.”

“Kızım o ne öyle satanist gibi?!”

“Ama anne lütfen.”

“Orası senin hobi odan olur tamam mı? Peki ya diğer oda?”

“O da annemin ve Merve’nin tarzı cicili bicili bir şey olur işte.” Aral kahkaha atarken annemler göz devirmişlerdi. Hızlıca evden çıktık. Akşama kadar ben siyah odayı tamamlarken onlar da şu cicili bicili odayı tamamlamışlardı. En sonunda alışveriş merkezinin ortasında beklerken Aral beni zorla buz pistine sokmuştu,

“Psikolog, ben kayamam!” kahkahasını serbest bıraktı.

“Bana tutun!” dediğini yaptım ve ellerimi ellerine kenetledim. Beni arkasından çekiyordu. Ah bu çok eğlenceliydi. Bir kahkaha patlattım. Uzun zamandır gülmemenin acısını çıkarıyordum sanki.

ºKüçük MaymunºHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin