2. Bölüm

14.4K 232 5
                                    

Carmen şoka girmiş şekilde Antonio'nun o karakteristik suratına bakıyordu. Yemek yapan ve asıl önemlisi ona yemek yapan bir erkek mi? Gökten hangi zembilden bahtsız hayatına düşüvermişti bu adam?

Ona sarılmak ve 'hadi yemek yiyelim' demek gelmişti içinden. Ama hayır! Bu adam dün geceki göt herifti işte ve hala ondan öğrenmesi gereken şeyler vardı. Tüm bunları hissetmesi ve düşünmesi bir kaç saniye sürmüştü. 

"Açıklamaların eşliğinde bir yemek olacaksa, tabiki" dedi umursamazca. Midesi onu şaşırtacak bir tepki verdi ve guruldamaya başladı. Gülmemeye çalışan Antonio sandalyesini centilmen bir erkek gibi ama daha da abartarak çekti ve kendi de yaptığı tavuğu servis edip karşısına oturdu.

Antonio sakin bir şekilde bıçağı ve çatalını tutup tavuğunu keserken, Carmen söze başladı.

"Bak, tanışmamızın tuhaflığının farkındayım, fakat ne olduğunu hala anlayabilmiş değilim. Yatmış olabiliriz, bütün gece kusmuk temizlemiş olabilirsin ama ben gerçekten hiçbirini bilmiyorum hatırlamıyorum." 

"Aslında benim de sana sormak istediğim şeyler var " diye lafa başladı Antonio.  "Stefan konusuyla ilgili..." 

Carmenin aklı yerinden fırladı, az önce duyduğu isim yıllardır kendine yasakladığı ve neredeyse kimsenin bilmediği ya da unuttuğu bir hikayenin baş kahramanıydı.

Bu göt herif bunu nerden biliyordu böyle?! Evini mi karıştırmıştı? Ama evinde hiç Stefana dair bir şey yoktu ki!

Yutkundu Carmen, "Bunu nereden biliyorsun sen" dedi, sinirlerine hakim olmaya çalışarak. Ağlamak istiyordu. Hiç tanımadığı birinden, hayatında en çok tanıdığı ve ondan sonra kimseyi o kadar tanımaya çalışmadığı bir insanın adını duymak. Bütün geçmişini delip geçmişti.

Sakin olmalıydı... Hemen, şimdi... Hadi yapabilirdi, o bir yöneticiydi, duyguları -senelerdir bir kere bile ortaya çıkmayan duyguları- şimdi bugün mü ortaya çıkmıştı?


"Amacım seni üzmek değil Carmen, hikayenin çoğunu biliyorum zaten fakat bana daha da detay lazım" dedi Antonio.

Dünyadaki en iğrenç kelimeleri yanyana getirmiş ve dünyanın en kötü beklenti dolu cümlesiydi bu sanki. Önündeki tavuk midesini bulandırıyordu. Gözlerine bir perde inmiş gibi göremiyordu bile. Demin guruldayan midesi şimdi düğümlenmişti. Bu bilgileri ona kendinden başkası vermemişti belli ki. Ama neden?! 

Derin bir nefes alıp, gönülsüzce anlatmaya başladı....

KİMSİN SEN?!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin