1.5 : "Sana Geldim Yiğidim!"

Start from the beginning
                                    

Kafasını kaldırıp bana baktığında gözlerinin dolduğunu, bunun "Özür dilerim, zaman ver." Anlamına geldiğini düşündüm. Yarım bir gülüşle, ona arabanın kapısını açtığımda bindi. Deniz'i ağabeyimle Asu'nun, Elvin'in evine getirmesini mesaj atarak yola çıktım. Yalnız kalmamalıydı.

Ali'yi de Görkem'e ben bırakacaktım. O apartmana ilerlerken, arabadan inip ona yetiştim.

-Ali, olanlar hakkında konuşsana.Yani neler oldu orada, ne yaşandı Elvin'i bu kadar sessizleştirecek? "

-Neler olmadı ki... Anlatacağım, ama ona biraz zaman ver. Tek diyebileceğim şey de, Elvin'in üzerine gitme Acar. Kimsenin kaldıramayacağı şeyler yaşadı. " dediğiyle kafamı sallayarak, arabaya geri döndüm.

-Senin evine gidiyoruz." Odaklanmış bir şekilde yola bakıyordu. Yüzünde tek bir kası bile oynatmadan.

-Ben de geliyorum anlayacağın."

-Geliyorum harbiden."

-Erkeğim ben, laf söz olur belki ama yine de geliyorum."

-Ama istemezsen gelmem." Hiçbirine zorla edilen bir tebessüm dışında, cevap alamamıştım. Evinin önüne geldiğimizde, arabadan indik. Apartmana doğru yürürken ceplerini aradı. Anahtara bakıyor olmalıydı.

-Deniz evde, sen gir ben buradayım." Dedim kaportaya yaslanmış bir şekilde. Sırtı bana dönüktü.

Duraksayıp, elini anahtar aradığı cebinden çıkardı. Yavaşça bana dönüp, üzerime doğru yürümeye başladı. Yanıma gelip, sıyrıklarla dolu minik elini arabaya yaslandığım elimin üzerine koyup, kendine doğru çekti.

-Gelmemi mi istiyorsun?" Sesimin sevinçli çıkmasına engel olamamıştım. Göz teması kurmak için götümü yırtıyordum.

Kafasını yavaşça kaldırıp gözlerime baktı. Aşağı yukarı sallamasıyla derin nefes verdim. Belki o kadar zor olmazdı. Elinin üstündeki sıyrıkları öptüm.

-Hadi girelim güzelim." Tepki vermedi. Vermesini it gibi istedim, ama tepki vermeyecek kadar düşünceliydi.

***

-Banyo yaptırırken görmeliydin Acar. Her yeri yara bere içinde. Ağlamamak için zor tuttum kendimi." Dış kapının önünde Denizle Elvin hakkında konuşuyorduk. Görse bizi keserdi. Şuan içerden gelen seslere bakılırsa, saçlarını kurutuyordu.

-Zor olacak Deniz. Elvin'in psikoloğuyla görüştüm. Yıllık iznini kullandıracağım.Buraya getirteceğim. Elvin'in anlaşabileceği tek profesyonel insan."

-Haklısın. Kesinlikle onunla iletişim kuruyordu. Ben de burada kalacağım, doktor da burada kalabilir."

-Tamam. Ben gideyim artık sonra konuşuruz. Numaram 050........ bir şey olursa mutlaka ara. Gözünü üstünden ayırma, onunla birlikte uyu."

-Olur ararım. Görüşürüz." İçime sinmese de onu Denizle bırakıp, evden ayrıldım. Doktoruyla konuşup, işe yaramam lazımdı. Yaralarını izlemek, güzel bir fikir değildi. Kabuk tutmasını sağlamak daha cazipti.

***

4 Gün Sonra

Her gün Elvin'in yanındaydım sabah kalkışından, gece uyuyana kadar. Sürekli ders çalışıp, kitap okuyordu. Yemeklerini neredeyse hiç yemiyordu. Hiçbirimizle iletişime geçmemişti. Doktoruyla bile.

"Zaman alır." Demişti psikoloğu. "Öncesinde de almıştı." Hepimiz bu zamanın ne kadar süreceğini merak ediyorduk. Aliyle de olaydan 1 gün sonrasında görüşmüştüm.

Tutkuyla Harmanlanmış BedenlerWhere stories live. Discover now