Henüz seninle işim bitmedi şeftalim! +18

38K 1K 39
                                    


Selamlar arkadaşlar, yeni bölümü boşken yazmak istedim, bu aralar hafta sonları işlerim çok yoğun maalesef. Geçen hafta Mersin'deydim. 

Bu arada Mersin'li arkadaşlar memleketiniz çok güzelmiş. :) 


keyifli okumalar dilerim. 

xoxo :):)

Müzik : SOJA: "Not Done Yet"

---------------------------------

Öykü Tamer'in altındayken onun o samimi bakışlarına hapsolmuşken göğsünün fena halde sıkıştığını hissetti. Ne yapıyoruz böyle diyerek kendini sorguluyordu bu gerçek miydi yoksa bir oyun muydu peki sonraki adım neydi. 

Hadi söyle Öykü lanet olası korkak kadın diyerek kendini yiyip bitiriyordu. Tamer'in iyi misin sorusu üzerine gözlerinde görmüş olduğu şefkatle neredeyse ağlayacaktı Öykü. Bu adama seni özledim demek seni seviyorum demek istiyordu. 

Derin bir nefes alıp sadece iyiyim dedi. Tamer Öykü'nün üzerindeyken eliyle saçlarını şefkatle okşaması çok masum bir hareketti. Onların bu kadar yakınlaşmış olması normal miydi. İlişkileri gittikçe garip bir hal almaya başlamıştı. Bu havayı dağıtmak istiyordu Öykü, sadece bedenlerinin değil ruhlarının da bütünleşmiş olması için neler vermezdi ancak bu durum tek taraflıydı. Öykü Tamer'in haleti ruhiyesinden haberi yoktu. Öykü Tamer'in kendisiyle bir aşık olarak çok iyi ilgilendiğini ancak bir sevgili olarak görmediğini düşünüyordu. Onun yüzünde gördüğü şefkat duygusu şuan için kaldırabileceği bir aşama değildi. 

Öykü bu havayı dağıtmak için parmaklarını ensesindeki saçların üzerinde gezdirmeye başlayarak kendini tekrar öpmesi için teşvik etti. Onunla bedensel ilişki kurmak çok kolaydı. Ancak kalbini, ruhunu paylaşmak ölümüne zor geliyordu. Boynunda öpücükten ateşli bir yol bırakarak eğilirken Öykü gözlerini kapatarak duygularından uzak kalmaya özen gösteriyordu. Öykü tekrar inlediğinde Tamer çoktan karnına küçük ısırıklar bırakmaya başlamıştı bile.

 "Tamer" 

"Henüz seninle işim bitmedi, şeftalim'"

diyerek Öykü'yü yatakta tutmaya devam etti. Öykü gözleri kapalı Tamer'in altında inliyor, genç adam ise onun yüzünü izleyerek mest oluyordu. Tamer genç kadının bacaklarını iki yana iyice açarak arasına tekrar yerleşti. Kendini ona sürtüyor, onun ihtiyacıyla mücadele ediyordu. Öykü yumruklarının arasında çarşafları sıkarken inlemelerini engellemeye çalışıyor dudaklarını ısırıyordu. Bu görüntü Tamer'i daha çok tahrik ederek üzerine eğilip dudaklarını dudaklarıyla ezercesine öpmesini sağlamıştı. Çok sıcaktı, çok ıslaktı. Öykü bu kadar zevkin arasında Tamer'in kalbinin sesini dışarıdan duyabildiğini düşündü. Bütün gece buna devam edebilirlerdi. Ancak artık içine girmek istiyordu Tamer. Öykü'nün gözlerinin kapalı olması Tamer'in durmasına sebep olmuş, 

"Beni izle" diyerek uyarmıştı. 

Ancak Öykü onunla göz göze gelmek istemiyordu. Tamer bunun üzerine aletini kadının içine cezalandırıcı bir darbeyle soktu. Öykü Tamer ile ilgilenmedikçe Tamer daha da vahşileşiyordu. Kadın altında zevk alırken Tamer'e bu durum yeterli gelmiyordu. Onun doruğa ulaşmasına izin vermeyecekti. Onun yalvaran masum kedi bakışlarını gözlerinde görmediği sürece boşalmasına izin vermeyeceğine ant içmişti. Bacağını koluyla kaldırıp dizinin arkasından tutup çekerken daha derine inebilmek için kendini Öykü'nün üzerine itmişti. Öykü bu hareketin üzerine başını kaldırıp birleştikleri noktaya bakmış ve sonra Tamer'in zevk alan ancak hırsla kaplı bakışlarını görmüştü. Ne olduğuna anlam veremiyordu. Onun bu bakışlarına boş bakışlarla karşılık verirken Tamer kalçasını oynatarak genç kadını tekrar inletmişti. 

Aşk sözleşmesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin