18) exhausted

5.7K 264 560
                                    

"Bitmişiz." dedim denizden alamadığım bakışlarımla içimde boğulurken, tepki veremiyordum ama içimde boğuluyordum.
Her saniye biraz daha batıyordum.

"Bunu isteyen sendin tamam mı?" dedi Calum sonunda bana patlayarak.
Haklıydı, biliyordum ama bu gerçekle yeni karşılaşmıştım.

"Şimdi bana onu seviyorum triplerine girme." ayaklarımı denizde biraz daha oynattıktan sonra yüzüne baktım.

"Onunla çok güzel zamanlar geçirmiştik." dedim güldüğümüz tüm güzel sahneler gözümün önünden geçerken.

"Alita, o ölmedi böyle konuşmayı kes."

"Tamam." o da bana döndüğünde birbirimize bakıyorduk, ikimizin ayaklarıda hırçın denizde dalgalanıyordu ama Calum bana öyle bakıyordu ki sanki bunların hiçbiri gerçeklemiyordu.

"Uzun süredir sana söylemek istediğim bir şey var." tombul dudaklarıyla boğuk bir şekilde konuştu ama hala gözleri gözlerimdeydi.

"Belki bu aramızdaki şeyi istediğim yönde değiştirecek, belki de," sert bir şekilde yutkundu. "Bu aramızdaki şeyi bitirecek."

"Bu dostluk bitmez Calum." dedim yüz hatlarını incelerken.

"Hemen söylememi mi istersin yoksa ima mı edeyim?"

"Kaldırabilir miyim?" diye sordum dalga geçerek çünkü küçüklüğümüzde aynı böyle bir anda bana altına işediğini söylemişti.
O günden sonra Calum'un hiçbir şeyi direkt söylemesini istemiyordum, ima etmesi iyi olurdu.

"Bu sana bağlı."

"İma et." bakışlarımı denizin içindeki ayaklarımdan tekrar ona çevirdim, dudaklarıma baktıktan sonra bana yavaşça yaklaşmaya başladığındaysa kendimi geriye çektim.

"Hey! Üzerime düşeceksin." dedim sevimli bir şekilde gülmeye çalışırken.

"Özür dilerim, bilirsin de-deniz başımı döndürüyor." ellerini ensesine koyup saçlarını çekti.

"Bilirim." ayaklarımı denizin içinde tekrardan oynattım.

"Denize girmek ister misin?" dediğinde gözlerimi büyütüp yüzüne aptal aptal baktım.

"Hadi Alita, bu unutulmaz bir anı olur." elini cebime sokup telefonumu çıkardı ve iskeleye koydu.

"Neden çıkardın şimdi?" dedim anlamazlıkla bakarken, fotoğraf mı çekecekti?

"Bunun için!" diye bağırdıktan hemen sonra koltuk altlarımdan tutarak beni denize çekmesi bir olmuştu.

"Calum!" diye bağırdım soğuk suda titrerken omuzlarından tutunarak.
"Sen delirmişsin! Hava denize girecek kadar sıcak değil!"

"Kendini rahat bırak Alita, bunu birkaç  dakikalık benim için yap." rahatlatıcı sesiyle konuştuğunda kendimi bıraktım, ne titriyordum ne de denizden çıktıktan sonrasını düşünüyordum.
Kendimi o ana bırakmıştım.

Calum belimden tutup beni kendine çekti, alnına dökülen saçları ve üzerine yapışan beyaz t-shirtüyle mükemmeldi.

Kollarımı boynuna dolayıp ona sıkıca sarıldım, titreme geri gelmişti.

"Kendini bana bırak." kulağıma doğru konuşup beni rahatlattı.

Ellerimi boynunda gevşettiğimde o suyun içine yavaşça girip çıkıyordu.
Su seviyesi boynuma kadar yükselip tekrar göğüslerime iniyordu.

"Calum." diye fısıldadım bende onun kulağına doğru. "İyi ki seninle tanışmışım."

"İyi ki sana," dedikten sonra sustu. "yani iyi ki arkadaş olmuşuz."

math teacher / zmWhere stories live. Discover now