Reverse

101 9 256
                                    

"Cidden şu maskeden rahatsız olmuyor musun?"

"Aslında evet ama Direktör Leverriar'ın emirlerini biliyorsun. Noahların yeni Exorcistlerin kimliğini öğrenmemesi için böyle bir şey yapmamızı söyledi."

Timothy'e içten bir şekilde gülümsedi. 3. Kez göreve çıkıyordu. İlk iki görevine Kanda'yla gitmişti. O güçlü olduğu için oldukça rahat geçmişti. Şimdiyse Timothy ondan küçük olduğu için ona sahip çıkması gerekiyordu.

"Teru-nee seninle ilk defa göreve çıkıyoruz değil mi?"

"Evet." Timothy'nin de heyecanlı olduğu belliydi. Onun da ikinci görevi olacaktı.

"Görevden sonra biraz gezmeye ne dersin daha önce Fransa'ya gelmemiştin değil mi?"

"Evet! Sen buraları biliyormusun?"

"Pek değil ama yanımada bir gezi rehberi var." Timothy heyecanla gülümsedi. Üzerindeki tedirgin hali de yok olmuştu. Yol boyunca sohbet ettiler.

Paris'in taşlı, düzgün sokaklarında dolaşırken bilgi topluyorlardı.

"Son zamanlarda tuhaf şeyler oluyor mu bayım?"

"Aslında siz söyleyince aklıma geldi. Son zamanlarda toprağa ekilen her şey her zamankinden bereketli büyüyor! Yakın zamanda bir çiçek festivali oldu ve çiçekler her zamankinden harikaydı. Son zamanda büyüyen yiyecekler de çok lezzetli oluyor." Tinothy'le Teru birbirlerine baktılar.

"Peki kaybolan insanlar oluyor mu amca?"

"Aslında şu yukardaki tepenin ardında bir orman var. Oraya giden bir kaç kişinin geri dönmediğini söylüyorlar."

"Teşekkür ederiz." Hızla o tepeye doğru yürümeye başladılar. Teru tapuz yaptığı saçlarını ceketinin kapşonuyla kapattı. Timothy'yle bir kaç saniye bakıştılar.

"Masumiyet değil mi?"

"Evet. Ve tabi ki akumalar." Timothy biraz tedirgin hissediyordu.

"Söylesene ne-chan Noah falan yoktur değil mi?" Teru gülümsedi.

"Yok canım bu sıradan bir görev. Noah olacağını sanmıyorum. " Timothy'nin içi rahatlamıştı.

Tepeye vardıklarında ormanın girişini oluşturan ağaçları gördüler. Orman başlamadan önce ise geniş düz bir alan vardı.

"Hadi ormana girelim." Teru Timothy'nin kolunu tuttu. Sert bakışlarını bir yere doğru çevirdi.

"Buradalar." Timothy de ciddileşti ve Teru'nun baktığı yöne döndü. Bekleyiş sinir bozucu olduğu için Timothy bağırdı.

"Orada olduğunuzu biliyoruz. Çıkın artık aptal akumalar!" Akumalar birer birer çıkarken Timothy vakit kaybetmeden güçlü gördüğü bir akumayı hedef aldı ve masumiyetini kullandı. Akuma masumiyete bürünürken diğer akumalar şaşkınlıktan donakaldılar. Teru Timothy'nin bedenini yakaladı ve yavaşça yere yatırdı. Dövüşürken onu korumak zor olacaktı.

Ama onu asıl tedirgin eden ağaçların arasında gördüğü silüetti. Bir akuma mıydı yoksa bir Noah mı?

"Lütfen Noah olmasın," diye mırıldandı. Çünkü her ne kadar antrenman yapıyor olsa da henüz böyle bir dövüşü kazanamazdı. Timothy akumalarla uğraşırken o hala silüete odaklanmıştı. Silüet yavaşça açık alana geldiğinde Timothy'nin bedenini arkasına alarak savaş pozisyounu aldı.

Koyu kahve rengi uzun pelerin tarzı bir kıyafet giyen kişiyle ilgili tek tahmini erkek olduğu yönündeydi. Tyki mi? diye düşündü. Yada yeni biri mi?

Laru StoriesWhere stories live. Discover now