=Affedilmez Lanetler=

1.5K 97 66
                                    

''Alastor Moody!'' Deli Göz Moody adını tahtaya yazmak için arkasını döndü ve konuşmaya devam etti. ''Eski Seherbaz. Bakanlıktaki asi ve yeni Karanlık Sanatlara Karşı Savunma öğretmeninizim. Dumbledore'un isteği üzerine burdayım. Hikayenin sonu. Hoşçakal. Son. Sorusu olan var mı?'' Moody gözlerini sınıfta gezindirdi. ''Konu Karanlık Sanatlar olduğunda pratik bir yaklaşıma inanırım. Ama önce bana Affedilmez Lanetler'den kaç tane olduğunu ilk kim söyleyecek?''


''Üç tane var, efendim.'' Hermione sesinin titremesine engel olmaya çalışarak cevap verdi.


''Ve onlara neden bu ad veriliyor?'' Moody sinirle tahtaya bir şeyler yazmaya başladı.


''Çünkü affedilmezler.'' Hermione'nin dediği her ne kadar doğru olsada Luith bu cevaba gözlerini devirmeden edemedi. ''Herhangi biri kullanıldığında size-''


''Azkaban'a tek taraflı gidiş bileti kazandırır. Bakanlığa göre bu lanetlerin ne yaptığını görmek için küçüksünüz. Ben katılmıyorum. Neyle karşı karşıya olduğunuzu bilmeniz gerekiyor! Hazırlıklı olmalısınız!'' Moody yine tahtaya bir şeyler yazmak için arkasını döndü. ''SAKIZINIZI KOYMAK İÇİN SIRANIZIN ALTINDAN BAŞKA BİR YER BULMALISINIZ, BAY FINNEGAN!!''


Tüm sınıf aynı anda arkasını dönerek Seamus'a baktı. ''Yok artık! Yaşlı moruğun kafasının arkasında bile gözü var!'' Seamus'un bunu söylemesi ile birlikte Moody elindeki tebeşiri Seamus'a fırlattı.


''SINIFIN DİĞER UCUNDAN SÖYLENENLERİ DE DUYABİLİYORUM!'' Moody sıralara biraz daha yaklaştı. ''Pekala. İlk önce hangi lanete göz atalım?'' Moody heycanla sordu. ''WEASLEY!''


Ron adını duyması ile birlikte yerinde zıpladı. ''Efendim?''


''Ayağa kalk!'' Ron korkarak yerinden kalktı. ''Bize bir lanet söyle.''


''Babam bir tanesinden söz etmişti. Imperius Laneti.'' Ron çekinerek cevap verdi.


''Ohh! Evet. Baban o laneti çok iyi bilir. Birkaç yıl önce bakanlığa büyük bir hüzün yaşatmıştı. Belki de bu bunun sebebini size gösterir.'' Moody bir çok böcek ve sürüngen çeşitinin bulunduğu masasına gitti ve cam kavanozun kapağını kaldırdı. ''Merhaba!'' Moody küçük bir çocuk gibi mutlulukla eline aldığı böceğe selam verdi. Moody ceketinin cebinden asasını çıkartarak böceğe doğrulttu. ''Engorgio.'' Moody'nin yaptığı büyü ile böcek büyüdü. ''Imperio!''


Moody rahatlıkla böceği Dean'nin masasına yolladı. Dean'nin masasından atlayan böcek Crabbe'in kafasına atladı. Crabbe korku ile ellerini kafasına doğru çıkarttı. ''Merak etmeyin! Tamamen zararsızdır!'' Draco ve Luith yüzlerinde korku ve iğrenmişlikle karışık olan bir ifade ile Crabbe'e baktı. ''Eğer ısırırsa, ölümcüldür.'' Moody böceği Ron'un kafasının üzerinde tuttu. Ron korkudan garip sesler çıkartmaya başlamıştı. Bunu duyan Draco ve Luith istemsizce gülmeye başladı. İkilinin güldüğünü gören Moody kendi kahkahasını yarıca keserek Draco'ya döndü. ''Sen neye gülüyorsun?'' Bununla birlikte böcek Draco'nun  burnuna kondu.


Draco korkuyla Luith'e döndü. Luith'in gözleri büyüsede Luith sert bir şekilde böceğe vurarak Draco'nun yüzünden çekilmesine neden oldu. ''Yetenekli değil mi?'' Moody'nin kahkahaları hiç normal değildi. ''Ona şimdi ne yaptırtmalıyım? Camdan dışarı mı atsam?'' Moody umursamazca elini salladı ve böcek cama yapıştı. Böcek tam camdan kayarak su dolu kovaya düşecekken Moody durdurdu. ''Kendini boğmasını mı sağlasam?'' Böcek korku ile kendini sudan uzakta tutmaya çalışırken tüm sınıf sessizdi. Özellikle de Luith. Moody böceği tekrar avcuna aldı. Kendi yüzünde de hüzünlü bir ifade vardı. ''Cadı ve büyücü grupları Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen'in isteklerini sadece Imperius laneti altında yerine getirdiklerini idda ediyordu. Ama asıl problem şu, yalancıları nasıl ayırt edeceğiz?'' Moody sınıfta göz gezdirdi. ''Başka? Başka?'' Sınıfın birkaçı parmak kaldırmaya başladı. Bu kişilere Neville'da dahildi. ''Longbottom, değil mi? Kalk.''

Power StruggleWhere stories live. Discover now