4 BÖLÜM

466 26 10
                                    

''Ne dedin sen?'' diye mırıldandım. Korkuyla ellerini ağzına koyup ''Ne dedim ki ben? Hiçbir şey demedim. Dünyanın en güzel kızı sensiz dedim ya!'' Diyerek  dudağını ısırdı. 

Piçimsi bir gülüş atıp. '' Adanın numarasını unut sen tatlım.''diyerek sınıfa girdim. Sırama oturdum keyifli bir tavırla. Ege Ada'dan aşırı hoşlanıyordu. Fakat ters tepki vereceğinden açılamıyordu. Yakışıklıydı ama o kız bana bakmaz diyordu. 

Kafamı sallayarak kafamdaki düşüncelerimi başımdan savmaya çalıştım. Ege, elleri arkada şirince bana gülümseyerek adımladı ve sıraya yaslandı. ''Kankacımmm bak sana ne aldım!'' deyip önüme petitoyu fırlattı. 

Bu çocuk tam bir öküzdü ya. Salak petitoyu o kadar sıkmıştı ki canını çıkarmıştı mübareğin.

 Gözlerimi devirdim ve ''Erimiş bu al kendin ye!'' Diye mırıldandım. Kaşlarını çatarak petitonun bir sağına baktı bir soluna baktı parmağın ucuyla petitoyu dürttü ve dudaklarını büzerek ''Birşey olmaz Alminacım  ya. O kadar para verdim ben ona.'' dedi.

' 'Abartma, alt tarafı 25 kuruş verdin.'' diyerek göz devirdim. Paketi eline alarak ''Ama senin için aldım!'' dedi. Paketi açıp büyük bir kısmını ısırdı ve ''Çokta güzelmiş. Bak hadi sende ye!'' diye uzattı. 

''Salak, hepsini sen yedin zaten. Paketi de ye ziyan olmasın!'' dedim ayağına vurarak.

 ''Ahh kanka ne vuruyon ya! Hadi affet. Bak affedersen o çok sevdiğin kafeye götürürüp birşeyler ısmarlarım sana.''

Göz devirdim ve ''Her defasında kinki bin ismirlicim diyosun ama beleşe getiriyorsun hep.''

 Yavru köpek bakışı atarak, ''Bu sefer söz ben ısmarlayacağım,söz!'' dediğinde dayanamadım.

''İyi tamam be!'' dediğim an bayramda sulu bir şekilde öpen yaşlı nineler gibi yanaklarımı öpmeye başkadı. 

Suratıma iğrenir bir tavır takındım ve geri çekildim. Yüzümü silerek ''Galiba yüzümü çamaşır suyuyla yıkayacağım!'' Diyerek isyan ettim.

''Aşk olsun. Sen bana mikropsun imasında mı bulundun?''dediği anda ''Yeap.'' deyip şirince sırıttım. 

Ben yüzümü silmeye devam ederken edebiyat hocası derse girdi ve yoklama almaya başladı.. Umarım dersler bir an önce biterdi.

●●●●●

Bunaltıcı matematik dersi nihayet bitmişti ve benim arabayla ***** kafeye gidiyorduk. 

Arabada çalan Pera'nın Sensiz Ben şarkısını mırıldanarak annemlere geç geleceğime dair bir mesaj attım ve arabayı sürmeye devam ettim. Kafeye geldiğimizde arabamı kafenin otoparkına park edip arabadan indik.

Kafeden içeri girdiğimiz anda memnuniyetle gülümsedim. Çok şirin ve sevdiğim bir kafeydi. Boş olan masaya ilerledik.Menüyü alıp incelemeye başladım. Ege telefonuyla uğraşıyordu. Kafasını bir anda kaldırıp dudağını ısırarak bana baktı ve "Siktir." diye mırıldandı.

''Gene ne yaptın?" Dedim göz devirerek.

Tedirgince ''Yaşamam için bunu söylememem gerek.'' dedi.

'' Ege, tatlım bence ben sinirlenmeden ne diyeceksen de.'' dedim sakince.

Telaşla ''Ne malum bana gelinlik giydirip, 375 yerimden bıçaklayıp, gözümü çıkardıktan sonra  derimi yüzüp üstüme de çamaşır suyu dökmeyeceğinin garantisini kim verir?'' Tek nefeste söylemişti.

''Yuh mübarek korku senaryosu yazdın bildiğin.'' dedim

''Söyle artık be çatlıycam meraktan!''diye de ekledim. Korkuyla ''Galiba senin gıcık olduğun, sevgilini elinden alan Gizem ve grubuna arabadayken ufacıkın minnacıcık bir yanlışlıkla geleceğimiz kafenin ismini demiş olabilirim!''

SEN İKİZİMHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin