UFUKTA HÜZÜN KIYISI[DÜZENLENİYOR]

Bölüm Altı

"Siz? "

"Fö-

"Su dalgası şeklinde olsun, hemen de bozulmasın. "

Gözlerimi devirip Aslı'ya baktım. Çoktan saçıyla ilgili ayrıntıları anlatıyordu. Elimde hissettiğim sıcaklık ile başımı hafif sola çevirdim.

"Bir şey mi oldu Buse? "

"Hayıy. "

Tekrar önüme dönüp işimizin bir an önce bitmesini diledim. Öyle kuaförlerden çıkmayan biri değildim. Haftada bir kaş bıyık yeterliydi. Ama Aslı her gün buradaydı manikür, pedikür, röfle ve sayamayacağım daha bir sürü şey için üşenmeden gelirdi.

💐

Makyajım yapılırken gözlerimi kapattığım o kısa anda biraz düşünme fırsatı edindim. Ben kimdim, ne için uğraşıyordum ve benden istenilen ne? Karel'in üç gün sonra gel demesi üzerine korkaklık edip gitmeyen bir korkaktım. Düzgün bir eş bulursam evlenmek için uğraşıyorum. Evlenmemi istiyorlar.

Kısırsam eğer ne olacaktı? Kocamın annesi beni böyle istemezdi ki. Onunda istediği iki şey vardır elbette. Birincisi oğlunun mutluluğu diğeri ise oğlundan gelecek bir torun. Sıkıntı burada ben torun veremeyebilirim.

"Bitti canım. "

Gülümseyip üzerimi değiştirmek için kabine gittim. Pembe ve beyaz kombini yapmıştı benim için Aslı. Dolabından böyle sade parçalar çıkması beni bile şaşırtmıştı. Aslı sevmezdi sade parça ama benim için almış demek ki deyip güldüm. Eteğin kısalığı canımı sıksada Aslı için idare edecektim.

Aslı'nın da benim mutluluğumu istediğinin farkındaydım. Sadece o doğru birini biraz daha hızlı bulmamı istiyordu. Bense zamana bırakmıştım, sonuçta sevdiğim yok sevenim yok. Ne diye acele edip doğru kişiyi bulamayayım ki?

Beyaz ve pudra karışımı topuklularımla odadan çıkarken saçımın bozulmamasına da özen gösteriyordum.

Makyaj masasının önündeki telefonum çalmaya  başlayınca Çağan'ın aradığını düşünüp topuklularla koşmaya başladım. Tökezlemem ile koşmamı yürümeye çevirdim. Arayan Çağandı.

"Efendim. "

"Neredesiniz? Buse'yi alabilirim şimdi. Ama biraz acele. "

"Talha Kuafördeyiz. "

Ve dıt sesi. Telefonu yine ve yine yüzüme kapatmıştı. Bu da iyi alıştı böyle, işine gelince kapat oh. İyiydi böyle.

Topuklarımın çıkarttığı sesle egom tavan denilebilirdi. Oldum olası topuklu ayakkabıların sesi -pek giymem ama- bana özgüven veriyordu. Çıkışa doğru ilerleyip kapının pervazında beklemeye başladık. Çağan'ı gördüğümde vücudumda isterik bir kasılma söz konusu oldu.

İfadesiz bir suratla bana baktı ve yine ifadesiz bir biçimde konuştu. "Her şeyi burada mı? "

Yutkunup başımı salladım ufak bir iltifat bile mutlu edebilirken o beni umursamamıştı. Buse'ye el sallayıp arabaya gidişlerini izledim. Sürücü kapısını açtı ve ufacık bir bakışma ile birlikte arabaya bindi.