''Tamam tamam, telefonun açık olsun.''

Başımı aşağı yukarı sallayıp durağa doğru ilerledim. Kalabalık olmadığı için herhangi bir koltuğa oturdum ve Aslı'ya yolda olduğuma dair haber verdim.

Yolun yarısında bir grup kafası güzel genç dolmuşa binince istemsizce kasıldım ve sırt çantamı bacaklarımın üstünden alıp yan koltuğa koydum. Yüksek sesli gülmeleri zaten ağıran başımı daha da ağrıtıyordu. Sakince ineceğim durağa yaklaştığımda ayaklandım.

Büyük ihtimalle uyuşturucu kullandıklarını düşündüğüm çocuklar en fazla 18 yaşındaydı, kitaptan fırlama kötü çocukların düşmanlarına(!) benziyorlardı. Aileleri nasıl bunları bu kadar özgür bırakmıştı? Aa pardon! Bunlar kötü çocukların düşmanları olduklarına göre, aileleri de yurt dışında filan olmalıydı.

Ben ayağa kalktığımda çıkarttıkları sesler bir anlık yok olmuştu. Göz ucuyla onlara baktığımda hepsi benden tarafa dönmüştü. Yüzlerine acıyan bir sekilde bakıp parayı şoföre uzattım. Artan parayı elime alıp onlara vermeyi düşündüm. Daha sonra bu fikirden vazgeçip hızla dolmuştan indim. Ne için onlara para verecektim, içtikleri zıkkımdan almaları için mi? Hayır hayır hiç düşünmüyorum.

Aslı'ların evine gitmeden pastaneye girip pasta aldım. Evin altındaki bakkaldan çikolata ve içecek alıp apartmana girdim.

💐

Bacaklarını kendine çekmiş boş gözlerle bakınan Buse'yi görünce içim istemsizce bir rahatsız olmuştu. Sanki onun annesi bendim ama onunla pek ilgilenemiyormuş gibi hissettim. Dizlerimin üstüne çöküp yanına oturdum. Normalde 'Annecim gelmiş.' Diyerek bacaklarıma sarılmasını gereken yerde o sadece oturuyor ve benden tarafa bakmıyordu.

"Ben geldim. "

Gözlerim onun kırmızı küçük gözleri ile buluştu bir an da olsa, sonra tekrar kafasını televizyon ünitesine çevirdi.

"İyi misin? "

Sustu.

Uzun süren sessizliğin ardından çaresizce mırıldandı.

"Babamı özledim. "

"Senin baban mı var? "Gözlerini televizyon ünitesinden çekip bana 'salak mısın? ' der gibi bakınca bende dizlerimin üzerinde oturmaktan vazgeçip öne doğru uzattım ayaklarımı.

"Baban kim? "

"Yakışıklı. Hepinizden çok seviyoyum onu. Ama bana geyeceğini söylemişti. Gelmiyoy. "

Elimi saçlarına götürüp okşadım.

"Peki baban benden ne istiyor? "

"Sen benim annesin. "

Ya sabır çekip tekrar ona döndüm.

"Değilim kuzum, değilim. "

💐

Buse biraz daha toparlanınca hep birlikte kuaföre gittik. Çağan Buse'yi kuaförden alacaktı. Aslı istediği modeli kuaföre söylediğinde diğer kadın bana döndü.

UFUKTA HÜZÜN KIYISI[DÜZENLENİYOR]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin