Hoşgeldin

855 10 4
                                    

Zoey
Saati beş dakikada bir kontrol ediyor, kendimi yatıştırmaya çalışıyordum. İçim içimi yiyordu. Kafamda milyon türlü kötü senaryo vardı. Kafamı dağıtmak için müzik açtım. Kesinlikle işe yaramamıştı. Çünkü çıkan şarkı ağır ve iç bunaltıcı bir şarkıydı. Neden yüklemiştim ben bunu ya?
Derin bir nefes aldım ve kendimi yatıştırmaya çalıştım. Tam o anda kapı çaldı. İçim kıpır kıpırdı. Koltuktan hızla atılarak kapıya koştum. Kapıyı açmamla o içimi ısıtan gülüşü görmem bir oldu. Kuyruğumu hızlıca salladım. Neşeli bir şekilde"hoşgeldin Woodoo!" diye bağırdım.
Woodoo♥︎
Vay canına. Kesinlikle çok renkli ve hareketli biriydi. Ben böyle tepkiler hem almaya hemde vermeye alışık olmadığımdan, öyle bağırmasına karşılık hafifçe gülümsemek ve "merhaba" demekle yetindim. Kapının kenarına çekildi ve "içeri gelsene sonuçta artık ikimizin evi bu" dedi. Hafif tereddüt ederek içeri girdim. Çevik bir haraketle valizi elimden aldı ve peşinden sürüklemeye başladı. Tam ağzımı açmışken parmağını ağzına götürdü ve sus işareti yaptı."A-a-ah. Hiç bir mazeret istemiyorum. Ben taşıyacağım. Hadi peşimden gel sana odaları gösteriyim." Tek bir saniye beklemeden sağ taraftaki odaya girdi.
  Afallamıştım ve kesinlikle ne olduğunu gram anlamamıştım. Omuzumu silkip Zoey'i takip etmeye başladım.
Üzgünüm. Anca bukadar ilham geldi pff... Hiçbirşey yazamıyorum, hiçbirşey çizemiyorum. Ilham meleği kıçıma tekmeyi vurup gitti. Günlük bile yazamıyorum. Kafayı yicem. Cidden daha fazla yazmayı isterdim ama şuan art block un babasını yaşıyorum. Yani wuffzilla kaçar-w-

Ev "ARKADAŞI"Where stories live. Discover now