BÖLÜM 10 " SONUNDA DRACO' YLA ARAMIZI BOZMAYI BAŞARDINIZ, TEBRİKLER."

807 69 55
                                    

Luna fırtına gibi yürüyordu. Hatta onun şiddetli bir kasırga olduğunu görenler, adeta kaçıyordu. Burnundan soluyarak Büyük Salona girdi ve büyük bir sinirle Ravenclaw masasının en sessiz kısmına oturdu. Çantasında taşıdığı Dırdırcı dergisini hızla çıkardı ve güya okumaya başladı. Hatta dergiyi ters tutuyordu, ama farkında bile değildi. Düşünceler, hızla zihninde dolaşıyordu. 

Draco' yla kavga etmişti, hem de ağır bir kavga. Hep sorgulamıştı Draco' nun gerçekçi olup olmadığını ama Ginny' de söyleyince... Dayanamamıştı işte. Patlamıştı bir anda. 

" Luna? " Yavaşça dergiyi indirdi ve karşısında duran üçlüye baktı. Hemen arkalarında duran Ginny' ye sinirle bir bakış attı. 

" Ne oldu Luna? Çok sinirli gözüküyorsun. " Kızın kafasında kocaman bir şimşek çakmıştı. 

" Siz yaptınız. Planladığınız ve sonunda Draco'yla aramızı bozmayı başardınız, tebrikler. Bu fikir kesin senden çıkmıştır Hermione. " 

" Luna sen... " 

" Susun, hepiniz susun. Gidin ve benim mutsuzluğumla mutlu olun. " Harry çatılmış kaşlarıyla Luna' nın karşısına oturdu. Ancak kız, dergiyi kendine siper etmişti. 

" Draco Malfoy' la fazla yakındınız ve o tehlikeli birisi Luna. " Kocaman olmuş mavi gözlerine Harry' ye dikti.

" Ya, akşam yemeğinde de ne yiyeceğime karar ver istersen. "

" Seni kullanacaktı. " 

" Benim zaten aklım yok, delinin tekiyim ben. " 

" Hayır değilsin. " 

" Baksanıza, sizin gözünüzde bile öyleyim! Bana aptal, deli, doğruyla yanlışı ayırt edemeyen birisi gibi davranıyorsunuz. " Ron, sinirle yumruğunu masaya vurdu ve oldukça yüksek bir sesle bağırdı. 

" Seni korumaya çalışıyoruz Luna! "

" Korumayın o zaman! " durdu bir anlığına. Ve sonra devam etti. 

" Draco' nun içinde iyilik var ve ben bunu görebiliyorum, onun içindeki iyiliği açığa çıkarabilirim. O, sizin sandığınız gibi birisi değil. " 

" Gözlerin kör olmuş senin. Söyle Luna, ondan hoşlanıyor musun? " 

" Ne?! Harry! " 

" Geçiştirme Luna, ondan hoşlanıyor musun? " Lun yavaşça gözlerini kaçırdı. 

" Tabiki de hayır Harry. Sadece ona yardım etmeye çalışıyorum. " 

" Pek inandırıcı değil ama olsun. Umarım o sarı şeytandan hoşlanmıyorsundur. " 

---------------Slytherin Yatakhanesi--------------

Pansy, bacaklarını açan eteğinin gücünü kullanmak istercesine bacak bacak üstüne attı ve eliyle saçlarını karıştırdı. Siyah saçları, koyu renk gözleri, düzgün yüzü ve açıktaki bacaklarıyla kendini oldukça güzel hissediyordu. 

Yanındaki koltukta oturan Draco ise oldukça dalgındı. Boğazındaki kravatı genişletmiş, gömleğinin birkaç düğmesini sanki sıcak basmış gibi açmıştı. Saçları her zamankinin aksine birbirine girmişti ve oldukça düşünceliydi. 

" Eee Draco, canını bir şey mi sıktı? " Elini yavaşça Draco' nun kolunda gezdirdi.

" Sence? " beklediği tepki kesinlikle bu değildi. 

" Peki canını sıkan şey ne? Eminim yardım edebileceğim bir şeyler olmalı. " 

" Zamanı geri alabilecek misin? Söylediğimiz sözleri unutturabilecek misin? " 

" Galiba aran birisiyle bozulmuş. " Draco bir an tereddüt etti.

" Luna' yla kavga ettik. " Pansy kesinlikle bunu beklemiyordu. İnce dudakları hafifçe aralandı ama hemen toparladı. 

" Ve kavga seni bu hale getirdi? " 

" Ne varmış halimde? " 

" Oldukça... çökmüş duruyorsun. " Draco omuzlarını silkti. 

" Bu deli seni nasıl bu kadar etkileyebiliyor? " Sinirle kıza döndü. Mavi gözleri, sinirle parlıyordu. 

" O BİR DELİ DEĞİL! " Sanki Yatakhane sarsılmıştı. Pansy, yavaşça koltuğa sindi ama dili, kesinlikle hayır.  

" Ne buluyorsun o kızda? " 

" Sende olmayan bir şeyleri. " Kız bozulmuş bile olsa çok üstünde durmadı. 

" Mesela çirkinlik gibi mi? " 

" Ben yatıyorum. " 

" Bu saatte mi? " Draco kıza cevap vermedi ve hızlı adımlarla Erkekler Yatakhanesi' ne geçti. 

Pansy, oğlanın arkasından baktı ve kendi kendine mırıldandı. 

" Merlin! Kız ona büyü falan yapmış olmalı. " Aklına gelen düşünceyle kaşları çatıldı. Draco hala eski Draco' ydu, sadece... Luna' ya fazla ilgi gösteriyordu. Dudaklarını öfkeyle dişledi. 

" Yok canım, Draco o kızdan hoşlanmıyordur herhalde. " 

------------------------------------------

Luna, başını yastığa koydu ve iç geçirdi. Gözlerini kapattı. Aklına Draco gelmişti. Sağa yatırdığı sarı saçları, zekayla parlayan mavi gözleri ve içinde bir şeylerin kıpırdamasına yol açan sıcacık gülümsemesi... Oflayarak diğer tarafa döndü. Anlaşılan bu gece ona uyku yoktu. 

Gözlerini tavana dikti. 

Yapamayacaktı. 

Draco' nun içindeki iyiliği ortaya çıkaramayacaktı. 

İlk defa, ilk defa bir şeyi başarabileceğine gerçekten inanmıştı oysaki. İlk defa birisi için önemli olacağını düşünmüştü. 

Ve birden, içinde uykuya yatan Luna uyandı. En sevdiği, her zaman umut eden ve inanan Luna... 

" Yapacaksın. Draco' yu iyi birisi yapacaksın. Onunla barışacaksın. Bunu yapabilirim. ve yapacağım. " Kafasına koymuştu. Draco' yla barışacaktı. Tekrar uyumaya çalıştı ama bir türlü uyuyamıyordu. Sinirle örtüyü üstünden attı. Draco' yla bir an önce barışacaktı. 

------------------------------

Draco yatağa öylesine uzanmıştı. Luna vardı aklında. 

Eksik gibi hissediyordu kendini. Eksik ve değersiz... 

Onu anlıyordu. Gerçekten anlıyor ve dinliyordu. Üstelik Potter' a da ispiyonlamamıştı. Fark ettiği şeyle ürperdi. 

Ne zamandan beri bu kızı bu kadar düşünür ve one önem verir olmuştu? 

Ondan hoşlanıyor olabilir miydi? 

Başını hızla salladı sanki düşünceler kafasından düşecekmiş gibi. 

Ondan hoşlanmıyordu, sadece değer veriyordu. Evet, bu kadardı. Gözlerini kapattı ve uyumaya çalıştı. Yorucu bir gün geçirmesine rağmen uyuyamıyordu. 

Luna... 

Onunla barışmalıydı. Hızla yataktan fırladı ve aşağıya indi. Koltukta uyuya kalmış Pansy' yi uyandırmamaya çalışarak Yatakhaneden çıktı. 

Aynı anda aynı şeyleri düşünmeleri veya ayrı kalmaya dayanamamaları tesadüf değildi. 

İtiraf edilemeyenler, kalpte yaşananlar vardı. 

Bu arada hiçbir duygu kalpte yaşanmaz, hepsi beyinde yaşanır. Yani seveceğimiz kişiyi kalbimiz değil beynimiz seçer. Çok alakasızdı ama olsun. 


DRACO LUNA - ANLAT BANA -Where stories live. Discover now