DRACO LUNA - ANLAT BANA -

BÖLÜM 8 " ÇIĞLIKLAR... ANNEMİN ÇIĞLIKLARI... "

Bu bölüm benim kurguma göredir, gerçekte Luna' nın annesine olanlar bunlar olmayabilir. Ayrıca Draco DA karşıtı aramalarda görev almıyor.

" Ben beş yaşındayken muhteşem derecede mutlu bir aileydik. Hiçbir sorun yoktu, ölüm yiyenler gitmişti...

Babam dergide yazardı. Annem de... iksir ustasıydı.

Annem, garip takılar takardı, mesela boynumdaki bu yanmış kolyeyi hep takardı.

Küçükken, iletişim problemim vardı. Yani, duygularımı anlatamıyordum. O da buna çözüm buldu. Hayvanlara karşı çok ilgiliydim, bu yüzden her bir hayvana birer duygu verdik. Mesela Hıpçıkık ani bir olaya duyulan şaşkınlıktı. O kadar eğlenceliydi ki! 

Annemle aramda olan özel bir dildi adeta. Herkes ona ne kadar benzediğimi söylerdi.

Bir gün, annem ve ben onun iksir odasındaydık. Her zamanki gibi iksirleriyle uğraşıyordu. Köşede oturarak onu izliyordum.

Birden korkunç bir ses duyuldu. "Kız, dehşete kapılmıştı. Gözlerindeki acıyı gören Draco yutkundu.

" Camlar patladı, iksir şişeleri patladı... Annem bir anda alev topuna döndü.

Çığlıklar... Annemin çığlıkları... " Luna sanki o çığlıkları duyuyormuş gibi kulaklarını kapattı, gözlerini yumdu. Göz yaşları hafifçe süzüldü.

" Annem... gözlerimin önünde öldü. " Draco ayağa kalktı ve kıza sıkıca sarıldı.

Sarsılan omuzlarına doladı kollarını, sarı saçlarını hafifçe okşadı.

" Tamam Luna, geçti. "

" Annemi özlüyorum. " Draco şaşkınlıkla kala kaldı. Şimdi ne demesi gerekiyordu kıza?

" Bütün bunlar hatıralar, annemden kalanlar. "

Kızın omuzları bir süre daha sarsıldı ancak Draco, ona sarılmayı bırakmadı. Kızın saçlarını okşadı ve yüzünü kabarık saçlarına gömdü.

Luna ağlamayı bırakınca Draco kıza baktı. Draco burukça gülümsedi. Kızın parlayan gözyaşlarını yavaşça sildi.

Kız, Draco ' nun elini yanağında hissettiği anda titredi.

Uzun, yumuşacık parmaklar, kızın yanağında gezindi. Luna, ilk defa böyle bir şey yaşıyordu. İlk defa, yabancı birisi ona bu kadar yakındı.

" Bunu anlattığım ilk kişi sensin. " Hafifçe fısıldadı hülyalı bakışlarıyla. Draco titrediğini hissetti, soğuktan değil, Luna her şeye rağmen ona güveniyordu.

Bir süre öylece birbirlerine baktılar. Sonra, dükkanın camına bir şey çarptı. İkisi de oldukça hızlı bir biçimde başlarını çevirdiler.

Siyah saçların havada dalgalanışından başka bir şey göremediler.

----------------

Pansy, az önce Draco ve Luna' nın girdiği dükkana gelmiş, onları izlemişti.

Hele Draco Luna ' ya sarılıp da gözyaşlarını silince, iyice sinirlenmişti. Kahverengi gözleri, öfkeyle parlamıştı.

" Şu kızı tenhada sıkıştırmak gerek. " diye mırıldandı.

Draco onundu, ve onun olarak kalacaktı.

Ayağı dükkanın camına çarpar çarpmaz koştu.

--------------------

Çan çaldığında herkes Hogwarts ' a dönmüştü. Luna, zindanlara kadar Draco ' yla gelmişti.

Oğlan, Luna ' ya bakarak gülümsedi.

" Immm, bugün çok güzeldi. Mutlaka tekrarlamalıyız. " Luna' nın mavi gözleri daha da büyüdü.

Az önce Draco Malfoy, ona üstü kapalı buluşma mı teklif etmişti? Kızın yüzünü kocaman bir gülümseme kapladı.

Draco arkasını döndü ve zindanlara ilerledi. İçeriye girmeden önce Luna ' ya dönüp el salladı. Kızın karnında kelebekler uçuşmaya başlamıştı.

Bir köşeden onları izleyen Pansy, duvara iyice yaslandı. Kızı sıkıştırmayı kafasına koymuştu bir kere.

--------------------------

Luna, tam da Ravenclaw yatakhanesine gireceği sırada bir gölge duvarın arkasından çıktı ve asasını Luna ' nın gırtlağına dayadı.

Pansy, siyah saçları, öldürücü bakış atan kahverengi gözleriyle oldukça korkutucuydu.

" Draco ' dan uzak dur. " Tıpkı bir yılan gibi tıslamıştı.

Ancak Luna korkacak bir kız değildi.

Sakinliğinden hiçbir şey kaybetmemişti.

" Yaa, bırakmazsam ne olur? "

" İnan bana senin  canını çok fena yakarım Laklak. "

" Bütün  bunları Draco için yapıyorsun ama o seni seviyor mu? "

" Seni mi sevecek? " Luna sustu. Doğru, Draco Malfoy onu mu sevecekti?

Koridordan gelen sesler yükselmeye başlamıştı.

Pansy kızı süzdü.

Asasını indirdi ve hızla kayboldu.