"Pekala burası gerçekten harika!" Chole ellerini birbirine vurarak çığırdığında, ona gözlerimi devirdim. Barları seviyordu ve her girdiği barda bunu yapıyordu.
"Chole, buraya daha önce 3 sefer geldik." Calum'da benimle beraber isyan etti. Chole çoğu zaman sinir bozucu olabiliyordu. Tam da şuan olduğu gibi. Aslında Michael için üzülüyordum. Jenny gittikten sonra çok dağılmıştı. Hala dağınıktı. Sadece Chole'e sığınmaya çalışıyordu. Fakat Chole bunu karşılayamıyordu. Ne yalan söyleyeyim, ben de Jenny'i özlemiştim. Onunla ben harika bir ikiliydik ve gitmesi Michael'la aynı derecede benide etkilemişti. Öyle ki uzun zamandır mesajlarına cevap vermiyordum, sırf dönsün diye.
"Hey Art, biraz gelir misin?" Michael bana seslenip ilerlemeye başladığında, Calum'u öpüp peşinden gitmeye başladım. Aslında Michael bu kadae saldırgan ya da küfür eden bir çocuk değildi. Jenny gitmeseydi.
"Hadi söyle neler oluyor?"
Sessiz bir ortam bularak sırtımızı duvara yasladık. Burası kötü bir şekilde kokuyordu. Sidik ve içki?
"Jenny.." dedi ve sesi kısıldı. İşte bundan bahsediyordum. O hala unutmamıştı. Unutamıyordu.
"Jenny'le konuşmuyorum Michael. Bilmiyorum belki delice ama seni, beni ya da bizi merak edip geri döner diye."
"Bunu söylediğimde unutacaksın tamam mı sürtük?"
"Tamam göt deliği."
"Ben de buna inanıyorum ve bu yüzden, annemi annesine arattırıp, senin hamile olduğunu söyledim."
"SİKTİR NE DEDİN?!!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Take Me To Church ● Hood
Fanfiction"Beni kiliseye götür bebeğim, seni ilk gördüğüm yere."
