KIRMIZININ SİYAH HALİ

15-BEKLENMEYEN TELEFON

Bölüm şarkısı : Pera- En Güzel Mevsimim...

■■■
Bu bölümü yorumlarını çok sevdiğim,ilgili,cömert ve güzel kalpli yelloow_daisy e ithaf ediyorum.

Her şey dilediğin gibi olsun.

Keyifli okumalar ..!

•□•□•□•□•□•

Barış'ı görünce hemen ters tarafa yöneldim.

Hızlı adımlarla merdivenlere giderken bileğimden tutulunca sessiz bir küfür mırıldanıp Barış'a döndüm.

"Ne yapmaya çalışıyorsun ?"

Dudağımı ısırdım. Onunla olabildiğince karşılaşmamaya ve konuşmamaya çalışıyordum.

Dün dediği şey hala kulaklarımdaydı yani !

"Sınıfa gitmem lazım sonra konuşuruz." Hemen arkamı dönüp gitmeye başlamıştım ki tahmin etmesi zor olmayan bir şey yapıp bileğimden tuttu ve gitmemi engelledi.

Gözlerimin içine uzun süre baktıktan sonra"Espri yapmıştım." Dedi.

Ofladım. Şu konuyu kapatsak iyi olurdu yoksa az sonra domateslere rakip olacaktım. "Anladım hadi görüşürüz."

Konuşmak istemiyordum çünkü konuştukça utanıyordum,heyecanlanıyordum ve bunu bu kadar basit bir dille söylemesine üzülüyordum.

Bileğimdeki elini çekmeyince gözlerimi devirdim. Amacı neydi ?

Sırıttı ve ellerini cebine koydu. "Kızardın."

Gözlerimi yavaşça kapatıp alt dudağımı yaladım.

Barış yalandan bir telaşla "Korkmalı mıyım ? Çünkü o hareket genelde dövmeden önceki hareket oluyor." Dediğinde gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Barış "Yok ya ben senin vuruşunu hissetmem bile," dedi.

Dediği şeye sırıttım ve Barış'a yaklaşmaya başladım. Kaşlarını çatarak bana bakıyordu. Yalandan gülümseyip erkekliğine dizimi geçirdiğimde acıyla inledi.

Zaferle sırıtıp geri çekildim. "Kızardın."

İki büklüm olmuş haliyle bana bakınca bir iki adım geriledim.

O bakışı görünce birazcık korkmuştum.

Barış alt dudağını yalayıp "Bittin kızım sen" dediğinde dudağımı ısırıp koşmaya başladım. Önümdeki insanları yararak kendime yol açarken bir çok küfür duyuyordum.

"Merve. ! Nasıl olsa yakalayacağım yorma boşuna beni !"

Dudağımı ısırıp daha da hızlandım.

Sarışın kıvırcık saçlı bir çocuğa çarptığımda geçecekken çocuk bileğimden tuttu ve bana bir şeyler söylemeye başladı. Onu dinlemiyordum çünkü daha çok gözleri ateş saçan Barış'ın yaklaşmasını izlemekle meşguldüm ve bu çocuk bileğimi bırakmayıp zamanımı çalıyordu !

Bileğimi sertçe çektim ve koşmaya başladım. Ne salak çocuklar var ya. Görmüyor mu yani birinden kaçtığımı üstelik bu kişinin Barış Atasoy olduğunu ?

Az sonra belimden tutulduğumda dudağımı ısırdım. Barış belimdeki elleriyle beni kendisine çevirip sırtımı duvara yasladı. Muzhip bir şekilde sırıtıp "Az önce yaptığın şey neydi güzelim ? " diye sordu.

Kaşlarımı çattım. "Çekil yoksa yine yaparım."

Bana 'sıkıyorsa yap' temalı bir bakış attıktan sonra bacaklarıyla bacaklarımı kıstırdı ve hareket edemememi sağladı.