11-"GELSİNMİŞSİN"

8.3K 467 118
                                    

●●●

Bu bölümü hikayemde çok fazla emeği geçen asteria_08 e ithaf ediyorum.

Bir ömür mutlu olması dileğiyle...

●●●

"Sonra beni mükkemmel bir yere götürdü. Karşımızda şelale vardı. Etrafta da kayalar. Altımızda su var şelalenin etrafından akan. Tahtalardan yürüyorsun."

Telefonu kulağımla omzuma sıkıştırıp bir saattir açmaya çalıştığım ama beceremediğim su şişesini iki elimle açmayı denedim.

Şuan odamdaydım ve aşağı inip su içmeye çok üşendiğim için çantamdaki açılmamış su şişesiyle idare edecektim.

"Oha ciddi misin ? Abi ya böyle şeyler niye benim başıma gelmez ?"

Sonunda şişeyi açabildiğimde rahatlayarak şişeyi dudağıma götürmeden önce tabiki gözlerimi devirdim. "Onlarınmış diyorum Zeynep. Özel bir şey değil yani. Kahvaltı ettik sadece. Güzel bir mekandı."

Şişeden bir kaç yudum aldım ve kapağını kapatıp telefonu sağ elime aldım.

"Külahıma anlat sen onu. Ee sonra ne yaptınız ?"

Ofladım. "Ya işte dünkü iddia yüzünden pes oynamaya gittik evlerine. Oynadık. Döndüm bende eve."

"Evlerine mi ! Pes mi oynadınız. Öğk. Sen bilmessin ki futbol oynamayı."

Gözlerimi devirip dudağımı büzdüm. "O yüzden 19-0 yendi zaten."

Kahkaha patlattığında yine gözlerimi devirdim.

Susmadığını görünce sinirle "Ya gülmesene. Sen demedin mi oynamayı bilmiyorsun diye ? Bilmiyorum işte ondan öyle şey oldu."

Yine gülmeye başladığında tam telefonu kapatıyordum ki sustu. "Tamam tamam gülmeyeceğim. 19-0 olmak ta bir başarı."

Yine gülmeye başladığında ofladım. "Kapatıyorum."

Sonra vazgeçtim ve hemen konuşmaya başladım. "Dur hayır kapatmıyorum. Ne işin vardı bugün Can'ın sınıfında ve Can'ın yanında ?"

Anında susup "Kapatıyordun sen hani."

Sinsice sırıttım. "Dökül."

Ofladı ve anlatmaya başladı."Ya işte ben kantindeydim. Tost almak için sıraya girmiştim ama birkaç hayvan beni ittirince yere düştüm. Sonra çocuk laf atmaya falan başladı. Sıradan çıkacakken kolumu tuttu çocuk. Bırak desemde bırakmadı. Ben kolumu çekmeye çalışırken o sırada Can geldi ve çocuğun yüzüne yumruğu geçirdi. Herkesin içinde çocuğu yere yatırıp dövmeye başladı. Can'ın yanındaki Kaan ve bir arkadaşı daha Can'ı dudurdular ve çocuğun arkadaşlarına çocuğu götürmelerini söylediler. Çocuk gidince Can bana iyi olup olmadığımı sordu. İyi olduğumu söylesemde sürekli tekrar ettiği için "Bana bir tost alırsan daha iyi olucam" dedim ama sonra pişman oldum. Çocuğa sanki tost aldırıyormuşum gibi oldu. Ama Can hiç ses etmeyip direk sıranın başına geçti ve tost alıp yanına da ıce-tea aldı."

Dudağımı büzdüm. "Vay be. Can'a bak sen."

"Dur daha bitmedi. İşte sonra bana tostumu verdi. Parayı uzatınca "Saçmalama" diyip uzattığım elimi ittirdi ve "İstersen bizim sınıfa gel" dedi. İşte öyle onların sınıfına gittik. Kaan çok değişik bir çocuk ya. Çok eğlenceli. Tayfa olarak hepsiyle tanıştım. Barış hariç. Barış'la bir tek bana "Sen sus kıvırcık" dediği zaman konuştuk ve açıkçası hiç iyi bir konuşma değildi."

KIRMIZININ SİYAH HALİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin