K:Size anlattığım hikayeyi anladınız mı?

Ö:Yalan söylüyorsun!

-Asansörün kapıları açılınca önce Zeynep dışarı adımını attı, arabaya ulaştıklarında Zeynep kendi arabasına binmek için yeltendi ama çocuklar Akselden de ayrılmak istemeyince Akselin arabasına bindi, Kerem de arkalarından Zeynepin arabasını sürüyordu.

-Aksel Özünle önden girerek tüm ışıkları yaktı ve oğlunu kucağından indirdi Çipi onları beklermişçesine Özünün üzerine atıldı ve yüzünü yalamaya başladı

A:Bende bende

-Aziz zıplayarak Keremin kucağından indi ve Çipinin üzerine atıldı. Aksel Keremi içeri davet edip ailesinin ardından o da üst kata çıktı Kereme oturması için koyu kahverengi deri koltuğu işaretleyerek kendisi mutfağa geçti ve 2 bira açıp birini ona uzattı.

A:Böyle şeyler olacak Kerem sen aşıksın kıskançsın ve biraz da geç kaldın ama hala telafi edebileceğin şeyler var ama bu şekilde değil inan bana Zeynep oğullarımız için dünyayı yakar ve sen oğullarının ona kırılmasını sağladığında onun seni sevebileceğine inanıyorsan büyük yanlıştasın, o aştı Kerem seni çoktan aştı inan bana ama kırıkları sadece sen tamir edebilirsin ben denedim biz denedik oldu çocuklarımız için mutlu aile olduk ama görüyorsun ya çatlaklar belirmeye başladı.

-Bir şairsever Nazım Hikmeti nasıl dinliyorsa Kerem de sevdiği kadını nefret ettiği adamın dudaklarından o şekilde dinledi, ta ki köşeden hafif sızlanma ve hıçkırma sesi duyana kadar, Aksel elindeki birayı masaya bırakıp hızla Zeynepe koştu ve sarıldı.

Z:Seni istiyor, lütfen git bana daha fazla kırılmasını istemiyorum.

-Özün için Zeynep yükseklerde gökyüzünde yaşayan bir melekti onları kanatları altında koruyup kollayan melek ama şimdi o melek çok yüksekten düimüi ve kanatları kırılmıştı sonra acı içinde çırpınan çaresiz melek olmuştu kendini biri koruyup kollayamayan melek.

-Aksel odaya girince Özün ona sarıldı ve yanağını öptü

Ö:Baba bize şarkı söyle.

-Zeynep onlara görünmicek şekilde kapının ucuna yaslandı ve saniyeler sonra omzuna konan ele direnecek gücü kendinde bulamayarak sadece önündeki görüntüye dikkatini verdi.

A:Ama benim sesim hiç olmaz ki sağır ederim sizi, annenizin sesi daha güzel onu seversiniz

-Özün kollarını bağlayarak Aksele sırtını döndü

Ö:Sevmiyorum ben onu sevmiyorum ben sadece seni.

-Bir damla sözüldü kadının kahvesinden ve buz tutmuş kalbine çarparak etrafa saçıldı

A:Şşşşt Özün annen çok üzülür onu üzmek istemediğini biliyorum.

A:Ben annemi seviyorum o da beni seviyor ben annemi sabah yaptığı sucuktan daha çok seviyorum.

-Kadın gözyaşlarını tutamayarak hızla yandaki yatakodasına ordan'da gizli dinlenme odasına girip büyük boydan boya olan pencereyi açıp sonunda nefes aldı çam kokusunun yerine biricik oğullarının kokularının ciğerlerine doldurmayı tercih ederdi.

K:Üzgünüm

Z:Bu hala hiçbir şeyi değiştirmiyor.

K:Biliyorum ,Zeynep....

Z:Neyi biliyorsun Kerem? Sonra da Zeynep lütfen beni anla beni gör, ya beni kim anlıyor Kerem hı beni kim anlıyor 3 buçuk yıl boyunca kendi hayatımı da Akselin hayatını da zehir ettim biz birbirimizi anlıyoruz peki ya bu kez sen beni anlıyor musun? Özünü evde işte şu yan odadaki banyoda doğurdum Aksel uzun bir pikenin altına ellerini sokmuş ne çıkacağını bilmeden sadece bekliyordu oğlum eline değdiğinde onu tuttu ve kurtardı ve sonra noldu biliyor musun Özünü görünce bayıldı ve iyi ki sadece 2 dakika sürdü sonra herşeyi babaanenin yardımıyla oldu ozaman yanımda olup o telaşı senin yaşaman için tüm dünyayı verirdim ama yoktun Özün 40 landığında, ilk oturmaya başladığında, ilk adım attığında olmadığın gibi Aksele söylediği ilk baba sözünde de yoktun, sen beni hiç gördün mü Kerem hastane köşesinde banyodaki tüm süs sabunlarını yemiş oğlumun kendine gelmesini beklerken sen orada mıydın benim o çöküşü yaşamamam için elimi tutup beni o boşluktan çektin mi? Peki ya senin sadece köpek dediğin o hayvan için miğdesi ters döndüğünde nekadar telaşlandığımızı gördün mü?

-Kerem akan gözyaşlarına aldırış etmeden olumsuz anlamda başını salladı.

Z:Peki ozaman ben seni nasıl göreyim Kerem hı? Ben seni nasıl anlayayım?

-Adam uzanıp kadınnın soğuk ellerini tuttu bu kez kadın direnmedi

Z:Görmüyor musun bizim için birlikte olmak yazılmamış Kerem yanyaneyken bile talihsizlikler peşimizi bırakmıyor bi de beraber olunca düşün, anla bunu bizayrıyken yaşıyoruz.

K:Lütfen yapma lütfen böyle konuşma ben yaşamıyorum Zeynep her günüm her gecem seni beklerken senden bir haber bekliyerek geçti ve sen buna yaşamak mı diyorsun, ben ben yemin ederim senden başka hiçbir kadına dokunmadım hiçkimse de bana dokunmadı bak o yıllar önce bıraktığın okalp hala senin sihirli dokunuşunu bekliyor ve sürekli beni bir daha atmamakla tehtid ediyor, oysa oysa ben daha Özünün bana baba diyişini görmek istiyorum.

Z:Yapma bunu yapma işte git burdan anla bir kez sadece bir kez beni anla ve dediğimi yap!

K:Seni sizi bulmuşken asla asla bir kez daha gitmenize izin vermem! Bak herşey yoluna girecek söz veriyorum, Aziz daha şimden beni seviyor Lema ise soğuk davransa da ters tepki vermedi Özün o da zamanla beni kabullenecek Zeynep bundan eminim o da sevecek beni ve o gün yıllar sonraya uzasa bile onu hiç eksilmeden seveceğim.

-Kadın titreyerek ellerini ondan çekti ve doğrulup gözyaşlarını sildi. Bu söyleyecekleri kendisi çin değil de birşey olursa çocukları için telaşlandırmıştı

Z:Öbür gün 3 buçuk yıl önce bana söylediğin gibi herşeye ve herkese rağmen beni kabullenebilecek misin, gece saat 1'de Suskun kral ve Kasırga hilesiz temiz oyun, ben kazanırsam bizim peşimizi bırakacak ve birdaha adımızı bile anmayacaksın! Sen kazanırsan deniyeceğiz beraber olmaya kadere çelme atmaya çalışacağız.


























▪■》Gitme《■▪Where stories live. Discover now