Say My Name "Daddy" ||H.S.

feeling good⊙12

Kapı aniden vurulmaya başlayınca şöminenin yanındaki koltuktan sıçradım. Battaniyeyi kendime daha sıkı sarıp kahve bardağını elime aldım. Zayn yanıma gelip sorar gözlerle bana bakıyordu. Başımı öne eğdim. Harry gelmiş olmalıydı. Kollarımı Zayn'e doladım. Beni kendine iyice yasladı ve saçlarımı okşadı.

"Ne oluyor Julia?!"

Burnumu çektim. Gözlerimden akan yaşlar geri dönmüştü. Elimle yanaklarımı silerken kapı kırılacak duruma gelmişti.

"Bu bu Harry olmali. O beni aldattı ve ben kaçtım. Beni buldu Zayn. Ben onu görmek istemiyorum!"

Saçlarımı öpüp sakinleştirmeye çalıştı. Bir eliyle saçlarımı okşarken diğeriyle belimi tutuyordu. Kollarimi göğsüne sabitledim. Battaniye kollarımdan kayıp yere düşmüştü. Sonunda kapı kırıldığında karşımda gözleri kıpkırmızı olmuş, sinirden deliye dönen bir Harry vardı. Bizi sarılırken gördüğünde yumruğunu sıktığını fark ettim. Yavaşça Zayn den ayrıldım. Harry hızla bize doğru ilerledi ve ona bir yumruk savurdu. Kavga ediyorlardı. Çığlık attığımda Zayn yerden kalkmış Harry'e geçirmişti. Ellerimle ağzımı kapatıp Harry ' i Zayn 'in üstünden ittirdim. Geri yalpaladi. Zayn'i kollarından tutup yavaşça yerden kaldırdım. Ne ara üst üste bindiklerini anlamamıştım. Zayn kanayan burnunu tutarak koltuğa oturdu. Harry ise ağzının kanamasina umursamadan yerden kalktı. Hemen yanına gidip onu ittirdim.

"Ne yapıyorsun ha ne yapıyorsun?"

Göğsüne vuran ellerimi tutup geri ittirdi.

"Kapa çeneni Julia! Gidiyoruz hemen!"

Gözlerinden ateş çıkmıştı. Tekrar elimi tuttu ve çekiştirmeye başladı. Kendimi silkeleyerek Ondan kurtuldum.

"Hiç bir yere gelmiyorum. Beni aldatan beni sevmeyen bir adamla işim olmaz."

Geri dönüp Zayn'in yanına ilerledim.

"Haklısın senin gibi bir sürtükten de bu beklenirdi zaten. Biliyor musun annen haklı. Seni neden istemediğini şimdi anlıyorum. Sen küçük bir fahişenin tekisin."

Söylediği sözler kalbimi paramparça etmişti. Beni en zayıf noktam olan annemden vurmuştu. Hem de onun yaptıklarıyla. Tanımadığım bir insanın yanında. Fahişe demişti. Onu o kadar sevdiğimi bilmesine rağmen. Her şey boştu artık. O, biz her şey. Sakince ona döndüm. Yanına yaklaştığımda gözlerindeki pişmanlığı görebiliyordum. Pişman olmuştu. Ama artık çok geçti. Kulaklarımda cinlanan sesi tekrar tekrar duyuluyordu. Önünde durduğumda gözümden akan yaşları umursamadım. Işaret parmağımla göğsüne bastıra bastıra konuştum.

"Sen iğrenç bir adamsın. Seni sevdiğim için kendimden utanıyorum. Sana sırlarımı verdiğim için kendime kızıyorum. Senden nefret ediyorum Harry. Babaciktanda öyle. Ikinizde piçsiniz!"

Başımı yere eğip yavaşça göz yaşlarımı sildim. Burnumu cekislerim yavasladiginda Zayn'e döndüm.

"Julia! Dur lütfen. Bak ben özür dilerim. Hata yaptım. Sana söyleme...."

Elimi havaya kaldırıp susmasını sağladım.

"Kendini daha fazla küçültme Harry . Geldiğin yerden çıkabilirsin!"

"Hayır seni almadan hiç bir yere gitmiyorum. Seni bu adamla yalnız bırakacağımı mi düşündün?"

Güldüm. Kahkahalarim evi çınlatirken Zayn kafasını kaldırmış şaşkınca bana bakıyordu. Burnundan akan kan durmuştu.

"Güle güle babacık Çünkü hiç bir yere gelmiyorum."

Zayn'in yanına oturdum. Harry biraz bekleyip gitmişti. Kapıdan çıktığında dayanamayıp hickirigimi bıraktım. Zayn beni yine sarmalamisti. Kafamı kanlı göğsüne yaslayıp gözlerimi kapattim.

"Shh! Geçti bebeğim. Sakin ol! Ben buradayim!"

Ellerimi ona sardım. Yavaşça ayağa kalkmış arkadaki odaya doğru yürüyorduk. Somineli yerden çıktığımızda soğukluk tenime çarptı. Titremeye basladigimda Zayn beni yatağa yatırdı. Üzerimi battaniyeyle orttugunde elini tuttum.

"Gitme!"

Elimi parmağıyla okşadı. Başıma küçük bir öpücük kondurdugunda gözlerimi kapatmıştım.

"Sen sakın ol ve uyu bebeğim. Benim kanlı bir tshirtum ve kırık bir kapım var. Halledip geleceğim söz!"

Gülümseyip yanımdan ayrıldı. Onun sıcaklığı gittiğinde urperdim. Yarın yeni bir gündü. Her şey güzel olacaktı. Yani umarım.