feeling good•7

25.9K 237 43
                                    

Göl evine geldiğimizde uyuklamaya başlamıştım. Arabadan inip poşetleri eline aldı. Yavaşca gerindim. Eve doğru yürüdüğümde burnuma gelen yeşillik ve doğa kokusu uyuşmamı sağlıyordu. Harry anahtarları bulduğunda kapıyı açtı ve beni içeri iktirdi. Işıklar açıldığında salonun genişliği ve şöminesi gözlerimi parlatmıştı. Mükemmel bir evdi. Yavaşça şömineye ilerledim. İçerisi soğuktu. Geceleri soğuk olan bir bölgedeydik. Şöminenin yanında duran kibriti alıp oradaki calıyı tutuşturdum. Ardından şömineyi de yaktığımda kendimle gurur duyuyordum.

"Yakmışsın tebrik ederim!"

Edayla saçlarımı savurdum. Yanıma gelip belimi kavradı. Kendine çektiğinde koltukta üst üste oturuyorduk. Altımda hissettiğim sislikle gülümsedim.

"Babacığımın yardıma ihtiyacı var sanırım!"

Güldü. Kollarımı boynuna dolayıp bacaklarımı kenara atarak üzerime tam oturdum. Inlemesi salonu doldururken ellerimle kıvırcık saçlarını okşuyordum. Gözleri dudaklarımı buldu. Islak ve sert bir şekilde alt dudağımı kavrarken elleri kalcalarima indi. Sıktığında ağzının içine inledim. Dudaklarım yine onu buldu.

"Sana her zaman ihtiyacım var Julia!! Babacık seni istiyor..!"

Gülümsedim. Aniden üzerinden kalktığımda onu o halde bırakmak içini sızlatsa da karnım açtı. Aç ayı oynamazdi nede olsa!!

"Karnım aç bir şeyler yiyelim!"

Sıkıntıyla oflayıp yerinden kalktı. Ellerimi çırpıp mutfağa doğru koştum.

"Seni başka bir şeyle doyurabilirdim. Babacık şuan zor durumda Julia!!"

Arkamdan gelen sesle gülümsedim. Terbiyesiz şeyler söylemesi her ne kadar yanlışta olsa hoşuma gidiyordu işte. Makarnayı alıp kaynayan suya boşalttığımda yanıma gelip tabakları yerleştirmiş beni izliyordu.

"Yemek yapmayı nerden öğrendin?"

Sorusu kasilmama neden olmuştu. Yavaşça arkamı döndüm ve yüzüne baktım.

"Şey mmmm annem yani Harmony.. o o gitmeden önce biraz öğretmişti !"

Başını sallayıp daha detaya inmedi. Makarna olduğunda tabaklarimiza koyup afiyetle yemeğe başladık. Güzel yapmıştım. Zaten makarnalarimla unluyumdur. (Yalan)

"Beğendin mi?"

"Harika olmus. Babacık bundan yine istiyor!"

Gülümsedim. Tabağımı bırakıp sessizce odaya ilerledim. Harry mutfakta kalmış yemeğe devam ediyordu. Ona bir sürpriz yapacaktım. Yeni aldığımız iç çamaşırlarını yatağa serdim. Benim secdiklerimin yanında harry'ninkiler çok ama çok sexi kalıyordu. Kırmızı dantelli olanı elime aldım. Diğerlerini poşete koyup kaldırdım. Aynanın karşısına geçip yavaşça soyundum. Kırmızı dantelli sudyeni üzerime geçirdim. Küçük olan goguslerimi dolgun göstermişti. Altımı çıkarıp tanga tarzı şeyi giydiğimde bunu yaptığıma ona inanamiyordum. Şudyen ve kulotla bile bu kadar sexi olduysa jartiyer giymeyi düşünmüyordum bile. Saçlarımı saldim. Aynanın önünde duran parfumlerden birini alıp sıktım. Makyaj malzemelerinin olduğunu tahmin ettiğim çekmeceyi açtım. Kırmızı bir ruj bulup sürdüm. Kendimi süzdüğümde gözlerime inansmamıştım. Aşağıdan gelen sesle irkildim.

"Julia bebeğim neredesin?"

Harry yavaş yavaş yaklaşıyordu. Kapının önünde durup onu beklemeye başladım. Hala hangi akla hizmet bunu yaptığımı anlamıyordum. Kapı açıldığında harry ile göz göze geldik. Gözleri yavaşça beni taradiginda kapıyı sertçe kapattı ve adımlarını hızlandırdı. O yaklaştıkça ben geri gidiyordum. Sırtım soğuk duvara temas ettiğinde inledim. Gözleri dudaklarıma odaklanmisti. Elleri belimi bulup beni kendine çekti. Kollarımı boynuna doladım. Dudakları büyük bir istekle kırmızı rujumu emerken kendimi yatağın yüzeyinde buldum. Her hücrem halaya durmusken soğuk çarşaf bana elektrik çarpıntısı gibi gelmişti. Titredigimde harry gulumsemisti.

"Bu ne güzellik Julia! Babacık bu sürprizi beğendi ve her zaman istiyor!"

Kafamı sallayıp dudaklarına geri yapıştım. Elleri sudyenimin kopcasını bulup açtı. Kollarımdan siyrilan kırmıZı parça yeri boylamisti. Arsız dudakları goguslerimde gezinirken inlemelerim odayı doldurmuştu. Dili göbeğime doğru kayarken ellerim saçlarını buldu. Kıvrık parmakları kulodumuda çekip çıkardı. Karşısında utanmıyorum. Ama bana öyle güzel bakıyordu ki bitiyordum. Onu yavaşça yana iktirdim ve üzerine bu sefer ben çıktım. Üzeri ciplakti. Ellerim pantolonunu buldu. Yavaşça sıyırıp yere attığımda boxerindaki şişlik bana göz kırpiyordu. Elimi yavaşça o bölgede gezdirdim. Inlemesi kulaklarımda yankilanirken boxerini da çıkardım. Gözlerim o bölgeye kaydiginda yutkunmami tutamamistim. Buna karşı güldü. Elleri belimi buldu. Yavaşça beni öne doğru alıp üzerine oturmamı sağlamıştı. Içime giren o şeyle canım yanmıştı. Tırnaklarımla gogusunu çizerken inlememi tutamıyorum. Yavaş yavaş hizlanmaya başladığında acı zevke dönüşmüştü. Nefeslerimiz duvarlara çarpıp bize geri dönüyordu. Inlemelerimiz birbirine karışmış kulaklarımız da ugulduyordu. Belimdeki elleri sikilastiginda geleceğini anladım. Ben çoktan gelmiştim. Ziplamalarim hizlandiginda korunmadigimizi ve hap icmedigimi fark ettim. Durduğumda bana bakmis ve bekliyordu. Alnındaki boncuk boncuk terler ay ışığında parlıyordu. Nefes nefese konuştu.

"Ne ne y-yapıyorsun J-juliaahh ?!?!!"

Adımı izleyerek söylemesi hoşuma gitmişti. Ama şuan konu bu değildi

"Korunmadık ve ben hap içmedim."

Gözlerini devirip içini çekti. Çekmeceden bir hap verdi. Ağzıma alıp zorlada olsa yuttugumda artık rahattım. Olaya geri döndüğümüzde fazla sürmeden bitmişti zaten. Kendimi yana attığımda kasıklarında hissettiğim acıyla inledim. Harry kollarını bana sarmış saçlarımı kokluyordu. Gülümsedim. Rahat bir şekilde uykuya dalacaktim.

"Bebeğim bu çok çok güzeldi!!"

Say My Name "Daddy" ||H.S.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin