bölüm 5

142 13 2
                                    

İnsanlar etrafımda toplanmış bana bakıyordu.Elimdeki kahve üstüme dökülmüş bütün vücudum cayır cayır yanıyordu.Diğer elimdeki gazete ise asfalt yolun diğer tarafına uçmuştu.İki elim yüzümde sessiz bir şekilde ağlıyordum.Bir çocuk gelip beni dürttü.Kocaman kahve tonunda olan gözlerinde endişe vardı.İyi misin diye sordu heycanla.Kızaran gözlerimi gözlerine diktim.Hafifçe başımı aşağı yukarı salladım.Bana gülümseyip elini uzattı.Yumuşak bir şekilde elinin tutarak ayağı kalktım.Kolumdaki saate bakarsak yaklaşık 5 dakikadır yerde ağlıyordum.Herkes bana acıyan gözlerle bakıyordu.Kimse yardım etme zahmetine girmemişti.Sinema izler gibi beni izliyorlardı.Ben ayağa kalkınca kalabalık yavaş yavaş dağılmaya başlamıştı.Pis insanlar.Birgün kendi pisliklerinde boğularak ölecekler.Düşüncelerimle boğuşurken küçük kız bana cebinden çıkardığı peçeteği uzattı.Hafifçe gülümseyip teşekkür ettim.Yüzüme baktı yavaşça sanki yüzüme değil de arkasına bakıyormuş gibiydi beni görmüyor gibiydi sonra ise arkasını dönüp arabaların olduğu caddeye yürümeye başladı.Ne olduğunu anlamam geç olmuştu.Şu içimdeki lanet cadı bir şey yapmıştı.Dur diye bağırdım küçük kıza.Beni dinlemiyordu.Etrafında olan hiçbir şeyin farkında değildi.Yaşamdaki olan bağlantıları kopmuş gibiydi.Ona doğru atıldım.Araba çok yakınındaydı.Zamanında yetişmem imkansızdı.Sol gözümden bir yaş damladı yere umutsuzca.Enchantress dedim içimden.En derinlerde bir şey hissettim.Sonra olanları anlatmam imkansızdı.Kızın yanına teleport olmuş aynı saniyelerde onu almış bir ara sokağa ışınlanmıştım.Küçük kız daha yeni ne olduğunu anlamış olacak ki etrafına deli gibi bakınmaya başlamış.Saçlarını karıştırmış ve gözlerini deli gibi ovuşturmaya başlamıştı.Aklı yerindemi diye kontrol ediyor gibiydi.İki gözünden yaşlar yavaşça akıyordu.Onu izlerken ne olduğunun farkında değildim galiba.Yanında durduğumuz dükkandan yansımama baktım.June Moon'dum yine.Küçük kız beni fark ettikten sonra yavaşça gelip bana sarıldı.Kollarımı ona sardım.Küçük kız beni daha çok sıkıp kafasını karnıma koyup sarsılarak ağlamaya başladı.Bluzum ıslanmış salya sümük olmuştu.10 dakika sonra ağlama sesleri durmuş sadece iç çekişler kalmıştı.Yine yüzüme baktı.Bu sefer ise bana verdiği ama kullanmadığım peçeteyi ona geri verdim.Kıkırdadı.Gidelim mi artık dedim.Gerek yok ki dedi.Evim hemen şurdaki bina dedi.Parmağıyla gösterdiği yere baktım.Hemen köşedeki evi gösteriyordu.Koşarak evim dediği yere gitti.Bana el salladı ve cebinden çıkardığı pembe anahtar ile kapıyı açtı.Küçük kız gittikten sonra yere çöktüm.Duvara sırtımı yasladım.Dizlerimi kendime çekip ellerimi dizimin üstünde birleştirdim.Ne olduğunu anlamamıştım.Anladığım tek şey Enchantress'e seslendiğim an gelmiş.Çocuğu kurtarmış evine getirmişti.Sonra ise usulca gitmiş beni düşüncelerim ile yanlız bırakmıştı.Enchantress küçüğü kurtarmış ise onu etkileyen neydi.Yada cidden küçük kız şizofren miydi?Uzun bir iç çekişten sonra ayağa kalktım ve gerindim.Heryerim tutulmuş ve uyuşmuştu.Bacağıma kan gitmediğinden dolayı yarı sekerek yarı da takılarak ana caddeye döndüm.Bugün işe gitmeyecektim.Zaten geç olmuştu.Aslına bakarsam bida hiç işe gitmeyecektim.Başka bir iş bulurum diye geçiştirdim kendi kendime.Öldürdüğüm kişinin iş yerine gidemezdim.Yoldaki taşları tekmeleyerek evin yolunu tuttum.Yolumun üstünde sabah düşürdüğüm kahve kartonu vardı. İçindeki kahvenin yarısı pantolunumda kurumuştu yarısı ise asfaltın üzerinde göl olmuştu.Güzel insanlar diye düşündüm.Yere eğilip kahve kartonunu alıp hemen yanımda duran çöpe attım.Acaba gazetem nerdedir diye düşünürken kağıt yırtılma sesinden dolayı kulaklarımı tıkamak zorunda kaldım.Şu sesden nefret ediyordum.Kafamı sesin geldiği yöne doğru çevirdim.Yolun diğer tarafında bir arabanın tekerleğine takılmıştı.Tekerlek ile yolculuk ediyordu.Güle güle gazetecik dedim sessizce sonra ise gülmeye başladım.Kısa kısa gülüşler yavaş yavaş kahkahaya dönüştü.Bağırarak kahkaha atıyordum.Bağırmama devam ederken boğazıma tükürüğüm kaçtı.Boğazımı tutarak öksürük krizine girmiştim.Her şey düzelince derin bir nefes aldım.Yarın ilk işim hastaneye gitmekti.Deliler hastanesine.Eve doğru yürümeye devam ettim.Bir yandan ıslık çalarak bir yandan ise zıplayarak eve gittim.Anahtarları yavaş bir şekilde arka cebimden çıkardım.Dış kapıyı açtım ve merdivenleri ikişer ikişer koşar adımlarla çıktım.Evden içeri girdiğimde üstümdekilere baktım ve banyoya koştum.Bluzumde sümük lekeleri vardı ve pantolonum dökülen kahveden dolayı sertleşmişti.Giysilerimi çıkarıp makinaya koydum.Hava kararıyordu.Sonra ise gözüm kararmaya başladı.İçimden geçirdim.İşte yine başlıyoruz

EnchantressWhere stories live. Discover now