Beklemediğimiz Anlarda Beklemediğimiz Olaylar

4K 109 107
                                    

Öğle saatlerinde şehir, trafik olması gerektiği gibi, insanlar her zamanki telaşı ile beraber hayata tutunmak için son hızda koşuşturuyorlardı. Normal olmayan şey ise trafik yüzünden durmuş ve bekleyen arabaların arasından son hızda bir motorun geçip gitmesiydi

Motoru kullanan kişi Bucky'di. Brifingde ona verilmiştir olan adrese yetişmek için her türlü riski göze alarak kullanıyordu aracını. Motorunu hiç kimsenin başa çıkamayacağı bir hız ile kullanırken telsizle de Fury ile konuşuyordu

"Neden uçakla gitmeme izin vermedin. Motorun yavaş kalacağını biliyorsun"

Helicarrier'ın kontrol merkezinde bulunan kocaman camdan dışarıya bakan Fury, elindeki telefondan mesajları okurken "İzlediğim şeylere göre oldukça hızlı motor kullanıyorsun Barnes. En azından peşinde kara panter kıyafeti giymiş bir adam varken."

Motorunun hızını daha da arttırdı Fury'nin dediği adamın sinirini bozmuştu, "Onlar tamamen senaryo, uydurma. İstediklerine inanma. Sanırım ben Nicholas'ı özleyeceğim. En azından senden daha iyi bir Fury idi."

Kış Askeri, Fury'nin sinirini bozarak intikamını almıştı, "Benden daha iyi Fury mı? Yapma Barnes, hepimiz biliyoruz ki ben Fury'ler arasındaki en aç olanım. Daha iyi mi bilmiyorum ama." Bucky, arabaların arasından geçip otobanda hızına hız kattı. Rüzgar onun siyah uzun saçlarını dalgalandırıyordu. Vücudunu sağ ve sola eğerek yön veriyordu aracına. 

Gitme sebebi olay yerinde ateş açılmasıydı. 

Verilen koordinatlara gittikçe yaklaşıyordu, motorun direksiyonunun üstündeki ekranda bir çeşit dijital harita vardı. Oradaki ufak ekrandan ne kadar yaklaştığını görebiliyordu. 

Bucky o sırada olay yerine yaklaşırken, Fury büyük, yuvarlak toplantı masasına oturmuş, ayaklarını sandalyeye koymuş düşünüyordu. Aklında kara düşünceler vardı. Çok uzun süre geçmemişti Direktör olalı, kısa sürede alışmıştı. Ama bir yandan da Direktör olmanın kötü yanları vardı. Bunu kimseye söylememesi lazımdı, kimse onun Shield direktörü olduğunu bilmemeliydi. En azından yakın çevresindeki insanların sağlığı için bu gerekliydi.

Aniden Maria yaklaştı Fury'nin yanına doğru. Masadan atlayarak yere indi ve Maria'nın ona uzattığı tableti aldı, "İki dakika öncesinin güvenlik kayıtları efendim. Barnes'ı tek başınıza göndermek istediğinize emin misiniz?" Fury, eline tutuşturulan büyük ekranlı tablette oynayan görüntüye baktı. Dört yol ağzının ortasında, bir adamla bir kadın arabanın üstünde duruyordu. Gelen polislere ateş açıp öldürüyorlardı.

Nişan yetenekleri inanılmaz yüksekti, tek atışta, tam alın ortasından vuruyorlardı. Fury bu ikisine bakınca sağlam bir küfür etti. Boş toplantı odasında adamın küfrü yankılanırken, Maria, gözlerini devirdi.

Fury, elinde tablet ile olduğu yerde dönüyordu. Bir kaç tur attıktan sonra durdu, videoyu da durdurdu. Görüntüyü yakılanştırdı. Erkeği sırtında kalkan vardı, kostümü ise siyah kırmızıydı. Tableti hemen Maria'ya geri verdi, "Lanet olsun! Adamlar Steve'in klonunu yapmış! Çakmacılıkta seviye atlamışlar. Ayakkabıyı çakma yaparsın, tişörtü de yaparsın. Ama Süper Kahramanın kötü çakması ne demek!" Maria, baştan aşağı Fury'i süzdü, onun en başlardaki ciddi halini özledi. Mucize adındaki kızla takılması, onu ciddi halinden tekrar eski haline döndürmüştü.

Bucky, olay yerine geldiğinde arabanın üstündeki adamla kadından, adam elindeki tabancayı Bucky'nin motorsikletinin tekerleğine nişan alıp sıktı. Bucky, tekerinin patladığını görünce motoru yan çevirip atladı, yerde bir süre yuvarlandı ama hemen ayağa kalktı. 

Kafasını kaldırıp arabanın üstünde duran adam ve kadınla bakıştı. Adam, Steve'in aynısıydı, yüzü, saçı, gözü, fiziği, her şeyi aynıydı. Kostümü ise kırmızı siyahtı. Ortasında bir adet de ahtapot kafası vardı. 

Katil | Bucky BarnesHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin