5. Bölüm: "Arkadaşıma İtiraf"

452 41 27
                                    

Alarmın sesiyle gözlerimi açmıştım. Elimi komidinimdeki telefonuma uzatıp alarmı kapattıktan sonra yataktan çıktım ve banyoya girip hızlıca bir banyo yaptım. Banyo yaptığım için hiçbir şey yapmama gerek kalmadan kendime gelmiştim. Saçlarıma havluyu sarmış bir şekilde dolabımın önünde bugün giyeceğim kıyafetleri belirliyordum.

Boyuna çizgileri olan beyaz ama çizgileri siyah gömleğimi çıkarıp yatağın üzerine fırlattım. Daha sonra altına açık renk bir kot pantolon alıp onu da yatağa attıktan sonra ayakkabımı belirledim. Düz siyah bir topuklu giyecektim. Topukları çok uzun olmadığı için bugün rahat rahat dolaşabilecektim.

Askılık ufak siyah çantamı alıp içine bir paket oreo, cep telefonu ve ev anahtarını koyduktan sonra kafamdaki havluyu çıkardım ve bugün için seçtiğim kıyafetleri giydikten sonra sadece dudağıma ruj sürüp, saçıma biraz şekil verdikten sonra evden çıktım. Günlük rutinim haline gelen yoldan ilerleyip şirkete geldim.

Şirkete girerken Rüya'nın da diğer taraftan geldiğini görünce kapıda bekledim. Yanıma gelip sıkıca sarıldı.

"Özledim seni. Dün sana bazı şeyler anlatacaktım ama telefonda anlatarak harcamak istemedim. Neyse bugün çok yoğun bir gün olmayacak. Yanına gelirim, iki laflarız."

"Merak ettim, valla. Neyse ara ara yanıma gel." şirkete girdiğimizde karşımızda henüz benim tanımadığım biri dikildi.

"Ne var Sinem?! Sabah sabah kavga çıkartma, hem seni döver hem de seni suçlu çıkarırım."

"Senin için dikilmiyorum, aptal! Yanındaki arkadaşın için buradayım."

"Ona da bulaşa.." dediği anda lafını kestim.

"Pardon, sen kimsin ve neden benimle uğraşmak gibi bir sorunun var?" deyip ona doğru bir adım attım.

"Güldürme beni, beni muhakkak tanıyorsundur. Bu şirkette arkamdan hep övgüler yağar. Harika biri olduğumla alakalı. Muhakkak bunlardan birine şahit oldum."

"Açıkçası o söylediğin laflara hiç şahit olmadım ama hırsızlığın hakkındaki her şeyi duydum." dediğim anda suratını düşürdü.

"Be.. Ben hırsız değilim! Hem zaten konu ben değilim. Sana bir soru sormak için geldim. Dün Uğur şirkette yoktu, seni de pek ortalıklarda göremedim. Neler dönüyor aranızda?" yapmacık bir kahkaha patlattım.

"Sana ne?! Git kendi işlerine bak. Ha bu arada Uğur'un yanına bey getirmeyi unuttun, hatırlatayım dedim." yanından sıyrılıp Rüya ile beraber yürümeye başladık. Rüya bana şaşkın bir şekilde bakıyordu.

"Kızım, sen neymişsin be! İçinden böyle bir şey çıkacağını hiç sanmazdım. Seni masum, savunmasız bir şey sanmıştım."

"Masum olduğuma katılıyorum. Ama hele biri bana hesap sorsun veya damarıma bassın anında içimdeki canavar çıkıyor ortalığa." deyip canavar taklidi yaptım ve ikimiz beraber gülmeye başladık. "Ha bir de merak ettim. Uğur Bey'e neden Uğur diyor?"

"Ya çok öncesinde kısa süreli bir ilişki yaşadılar. Bu kendini baya kaptırdı ama.." asansör gelmişti, asansöre binip sekizinci katın butonuna bastım. "aralarında öyle alevli bir aşk dönmedi. Sinem'e sorsan neler neler yaşadılar ama gerçeğinde hiçbir şey olmadığına garantimi veririm."

"Anladım, demek bunun böyle kendini bir şey sanması bundan geliyor."

"Aynen öyle!" asansörden indikten sonra ikimiz de kendi odalarımıza geçtik. Ben, masama oturup masamdaki belgeleri incelerken telefondan kantinin numarasını tuşladım.

"Merhaba, ben filtre kahve alabilir miyim?"

"Tabii, hemen odanıza yolluyorum Cansu Hanım." telefonu kapattıktan sonra tekrardan belgeleri incelemeye döndüm.

Aşk İddiasıWhere stories live. Discover now