Bölüm 41

3.8K 189 63
                                    


Yanıma iyice yaklaştı ve bana sokuldu. Başını göğsüme yasladı. Bir elini karnımda gezdirerek cevap verdi.

-"Evet. Yarın öleceğim hatta"

-"Ne?!" Hızla başımı kaldırdım. Kahkaha attı.

-"Sakin ol. Sadece şaka yaptım." O da başını kaldırdı. Dudaklarımı öptü ve yeniden bana yaslandı. "Gayet sağlıklıyım. Neden sordun ki?"

-"Prezervatif takmadım."

-"Evet. Geçen sefer de takmamıştın."

Ne yazık ki farkındaydım. Ne kadar da aptaldım. Tony' de yaptığım hatayı Christian' da yapmış olsaydım. Şimdiye çoktan gebermiştim. Tony anlamadığım bir şekilde aklımı başımdan alıyordu.

Yorgunluktan geberiyordum. Gözlerimi birkaç dakikalığına kapadım.

...

-"Gervase... Gervase..."

-"Hm?"

Yavaşça gözlerimi araladım. Saçlarımda bir el vardı.

-"Leon?"

-"Hayır. Tony"

'Tony mi?' Aniden uykum dağıldı ve gözlerimi iri iri açtım. Tony yanımda gülümseyerek oturuyor, saçlarımı okşuyordu. Yanağımı sesli bir şekilde öptü.

-"Günaydın"

Yavaşça kalkıp, oturdum. Önüme bir tepsi koydu. Bana yatakta kahvaltı hazırlamıştı.

-"Saat kaç?"

-"Yedi buçuk"

-"Zahmet etmişsin. Teşekkür ederim" diyerek kahvemi yudumladım.

Bu saatte burada ne işim vardı ki? Kalmak gibi bir niyetim yoktu. Hatta onunla sevişmek gibi bir niyetim de yoktu. Onunla konuşup gidecektim sözde. Ama olan olmuştu. Gece o kadar sevişmenin ardından eşek ölüsü gibi uyumuştum. Sadece dinlenip eve gitmek istiyordum hâlbuki. Etrafıma bakındım. Giysilerim yoktu. Tabii ya... Salonda bırakmıştık. Yanımda oturup bana hayran hayran bakmaya devam eden Tony' e döndüm.

-"Bana giysilerimi ve telefonumu getirir misin rica etsem?"

-"Elbette"

Leon deliye dönmüş olmalıydı. Aramış mıydı? Aramış da açmamışsam sabaha kadar ağladığına emindim. Öyle düşününce kendimi bok gibi hissettim. Kahvemden bir yudum daha çekerken Tony eşyalarımı getirdi. Hala çırılçıplaktım. Duş bile alamamıştım ve yorganın altına nasıl girdiğim konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Bana telefonumu uzattı.

-"Teşekkür ederim"

-"Önemli değil. Kahvaltını yap, beraber ajansa gidelim."

-"Bugün çekimin var mı?"

-"Öğleden sonra defile için provam var. Defileye geleceksin değil mi?"

-"Bilmiyorum"

-"Lütfen" Yanıma yeniden oturdu. Elimi tuttu.

-"İşlerim var"

-"Ne işin varsa sana yardım ederim."

-"Tony... Üstüme gelinmesinden haz etmem" dedim kaşlarımı çatarak. Aniden bozuldu. Bakışlarını kaçırdı.

-"Af edersin. Ben... Ben sadece gelmeni çok istiyorum"

-"Tamam, bakarız" diyerek telefonumu kurcalamaya giriştim.

-"Ah, çok sevindim!" Yanağımı öptü.

Telefona bakmaya devam ediyordum. Ne bir mesaj, ne bir arama...

Candy Man IIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin