2) call me

14.5K 553 438
                                    

Okuldan sonra annem ve Ashton ile çok sıkıcı bir gün geçirmiştim annem olmasaydı günümü Ashton'ın dudaklarıyla geçirmek isterdim ama annem bir saniye bile bizden uzaklaşmıyordu.

"Ben çok yorgunum." dedim otel odasında ikisinin de duyabileceği bir sesle. Benim için bir öğrenci yurdu bulmuştuk ama annemler gidene kadar bende onlarla bu küçük otel odasında kalacaktım.

Bugün annem ve Ashton ile son günümü bu küçük otel odasında geçiriyordum.

"Kahve isterdim ama ayaklarımın bunun için hiç gücü yok."
Ashton dediğim üzerine kıkırdadı ve kahve almak için ayağa kalkacağını anladığımda koluna elimi sardım önce elime sonra gözlerime anlamsızca baktı.

"Güzel kadınlara her zaman daha güzel kahveler verilir, bunu biliyor muydun Ash?" annem izlediğimiz sıkıcı filmden başını bize döndürdü ve gülümsedi ardından filmi durdurup ayağa kalktı.

"Ashton sütlü mü istiyorsun sende?"

Ashton başını farketmez anlamında salladı. Annem odadan çıkar çıkmaz Ashton'a döndüm ve dudaklarımı ısırdım yavaşça üstüme gelirken ellerim soğumaya başlıyordu. Onun bendeki etkisi buydu, farkında olmadan vücudum tepkiler veriyordu. Dudaklarımız birleştiğinde dudaklarımın ihtiyacı karşılandı. Ellerini belime koyup beni koltuğa yatırdı ve üstüme uzandı.

"Sensiz bir ay ne demek Alita?"

"Hiç bitmeyecekmiş gibi görünüyor." dedim dudaklarımı dudaklarına bastırmadan önce.

Ellerini kalçalarıma koydu, o bunu yapmazdı ellerini hep yüzüme koyardı. Bunun için elini oradan çekip yüzüme getirdim, dudaklarının gerilmesinden güldüğünü anlamıştım.
O hep gülerdi, o hep bana gülerdi.
"Seni öyle çok seviyorum ki."

"Ash."

Kapıdan ses geldiğinde annemin geldiğini anlayıp oturur pozisyona geldik. Annem elinde iki kahveyle bize doğru geliyordu.
Bir şeyler olduğunu tabii ki anlamıştı ama o görmediği için içim rahattı.

-

Alarm çalıyordu. Dün geç kalmamdan sonra bugün en yüksek seste ve biraz erken alarm kurmuştum. Bugün dersim geç başlıyordu sanırım hafta içi sadece salı günleri geç kalkabilecektim bugün yalnızca Bay Malik'e vereceğim kağıtlar için erken gidiyordum, gidip hepsini kafeterya da yapacaktım.
Annem yan odada uyuyordu. Ashton ve bende bu küçük yatakta birbirimize sarılmıştık, o kadar huzurluydum ki, sevdiğim adamla aynı yatakta uyumak paha biçilemez bir şeydi.

Ashton alarm sesi yüzünden gözlerini açıp bana bakmıştı, ellerimle gözlerini kapattım.
Yataktan kalktıktan sonra yüzümü yıkayıp okulda giyeceğim kıyafetleri üzerime geçirdim, saçlarımı düzleştirip dişlerimi fırçaladığımda hazırdım.

Ashton'ın gözlerine, dudağına, burnuna, saçlarına birçok öpücük kondurdum.
Gözlerini açtı, yine bana gülümsüyordu.

"Gidiyor musun şimdi?"

"Evet, gideceğim birazdan."

"Tamam, seninle gelmemi ister misin? Sana eşlik ederim."

"Gerek yok sen burada dur, zaten annem uyandıktan sonra gideceksiniz değil mi?"

"Evet."

"Seni özleyeceğim."

Bakışları kıyafetlerime gitti ve giydiklerimi inceledi.
"Böyle mi gideceksin?"

"Beğenmedin mi? Sence değiştirmeli miyim?"

"Hayır, çok güzelsin. Çok, çok güzelsin. Sadece eteğin yüzünden baktığım ilk yer yüzün olmuyor."
Gülümsedim.
Ashton bana hep çok güzel olduğumu söylerdi.

math teacher / zmHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin