ÖZEL BÖLÜM (bu bölüm kitapta da yayınlanacaktır)

23.4K 1K 69
                                    

Mutfakta elmaları soyuyordum. Deniz bu ara aşırı çalışıyordu. Profesör olmak için bu aralar çok yoğundu. Hedefine ulaşacağını düşünüyordum ama bu sefer işi önceki kadar kolay değildi. Düzenli bir çalışmayı gerektiriyordu.  Ayrıca başhekimlik gibi bir sorumluluğu da olmuştu ama şu an için bunu çok da dert etmiyordum. Hamilelik sandığımdan daha kolay geçiyordu. Galiba diğer hamileliğimin çoğul olmasından dolayı böyleydi. Mutfağımdan çıkarken salondaki koltukta oturan Deniz'e baktı. Gözlerinde kalın çerçeveli gözlüğü olduğundan gözüme bir tuhaf görünmüştü. 

Sehpanın her yeri kağıtla dolmuştu. Tabağı koymak için yer bulmak zor olacaktı. Yavaşça eğildim ve yanına oturdum. 

"Elma getirdim canım." Bakışları bana kaydı ve gülümsedim. 

"Nihal seni ihmal ediyor muyum?" Eskiden olsa sorun ederdim ama bu beş senede çok şey değişmişti. 

"Hayır, ben böyle iyiyim. Ayrıca seni anlayabiliyorum. Sorumluluk almayı seviyorsun ayrıca fedakarlık sırası artık bana geçti ve hiç şikayetçi değilim bu durumdan." Yaklaştım ve yanağına öpücük kondurdum. Dudaklarıma batan sakallar beni gıdıklamıştı ama onu bu haliyle seviyordum. Hafif uzamamış sakal ona çok yakışıyordu. Başını başıma dayadı ve konuşmaya başladı.

"Sana işim düştü. Yarın birinci sınıfların ilk Anatomi dersi var ama hocaları derse giremeyecek. Acaba senden ders anlatmanı istesem çok mu gelir bu sana?" Birden doğruldum ve ona baktım.

"Hayır, aksine çok güzel olur. Benim için de güzel bir deneyim. " Artık bir Araştırma Görevlisiydim. Deniz bana bu konuda çok yardım etmişti.

"Çok detaya girmene gerek yok. Craniumdan başlarsın süturları anlatırsın. İlk derste öğrenemezler muhtemelen. Biraz ders hakkında bilgi vererek başla. Çok korkacaklarından eminim. Eğlenceli olurdu." Bu muzip yaklaşımı karşısında yapmacık bir tavır aldım öğrencileri korumak adına.

"Sen korkmamış mıydın yani?" Gözlerimi kısıp vereceği cevabı bekledim. 

"Biraz korkmuştum ama çalışınca olmuştu." Bu durum normaldi ilk ders her zaman zor olurdu genelde. Uzaydan gelen kelimeler gibi gelirdi insana. Bu yaklaşımda yanlıştı uzaylılar için gelişmiş bir medeniyet gözüyle bakıldığında konuşmak onlar için ilkel görünüyordu. 

"Ne oldu daldın gittin." 

"Aklım yine bir yerlere takıldı işte." 

"Yarın sabahtan olan randevularını iptal ettirmeliyiz." Hastalarımı bir anda unutmuştum. Haklıydı bu konuda.

***

Bu koridorlarda yürümek anılarımı canlandırmıştı. Elimde bir Anatomi kitabı ve çantam vardım. Deniz bana fazladan birçok tebeşir vermişti. Bu okulun en sevdiğim yönlerinden biri de buydu. O beyaz tahtalardan ve mürekkeplerin o kokusundan nefret ederdim lisede. Burada kullanılan geleneksel yöntem beni çok mutlu ediyordu. 

Amfiye girerken kapıları kapattım. İçimde biraz heyecan vardı. Artık yirmi yedi yaşındaydım ve haliyle üzerime bir olgunluk da gelmişti. Kürsüye doğru yürüdüm ve çantamı koyarken çaktırmadan şöyle bir sınıfa baktım. Şu an üzerimde siyah bacaklarımı saran kumaş bir pantolon vardı. Üzerimde ise kırmızı şifon bir bluz. Ayakkabı yasağı geldiği için artık topuklular dolabımda duran öksüz çocuklar gibiydi. Bu yüzden siyah rahat bir babet giymiştim. 

Beni inceleyenler, dedikodumu yapanlar derken biraz gürültü artmıştı. Tahtanın önüne geldim ve biraz bekledim susmaları için. Galiba müdahale etmem gerekiyordu. Sesimin yeteceğini düşünüyordum. 

"Arkadaşlar muhabbetiniz bittiyse derse başlayalım." Sesimi duyan sınıf bir anda irkildi. Birden Deniz ile birlikte girdiğim Anatomi dersi aklıma gelmişti. "Bu sınıfta iğrenç şakalar istemiyorum."

"Artık lisede değilsiniz. Geldiğiniz bölümün ciddiyetini kavramaya çalışın." Evet sesimi duyurabiliyordum. 

"İlk başta kendimi tanıtayım. Ben aslında size girecek hoca değilim ama hocanızın bir işi çıktığı için sizi boş bırakmamak adına dersinize giriyorum. İsmim Gülnihal Hazinedar. Anabilim dalım Dahiliye. Bu hastane çalışan bir araştırma görevlisiyim. Kısmetse birkaç sene sonra belki dersine tekrar girebilirim." Artık bana odaklanmaları daha kolaylaşmıştı. 

"Bu üniversitede okumuş bir öğrenci olarak size birkaç tavsiye vermek istiyorum. Anatomi dersi zor bir derstir. Aslında tıpta kolay bir ders yoktur. Bu derse gelmeden önce mutlaka Anatomi atlasından çalışıp gelin yoksa derste hiçbir şey öğrenemezsiniz. Size uzaydan gelen sözcükler olarak gelebilir. Anatomi dersinin çoğu anatomi labaratuvarında geçer. Gerçek kemikler üzerinde isimleri öğrenmeye çalışırsınız. Size tavsiyem günü gününe aksatmadan çalışmanız yoksa ilk sınıfta kalırsınız ki çok kişi kalıyor zaten rehavete kapıldığı için." Biraz gözlerini korkutmuştum bunu görebiliyordum. 

"Başlayalım o halde," dedim ve çantamda duran tebeşirleri almak adına kürsiye yöneldim. Şu slayt işini bir türlü sevememiştim. Çizerek öğrenmek benim için çok daha kalıcıydı. Tahtanın önüne geldim ve 'Cranium' yazdım. 

"Cranium kafatası demek arkadaşlar. Bu derste kafatası kemiklerini göreceğiz." Öğrencilere döndüm ve anlatmaya başladım.

"Neurocranium kemikler(Saçlı deri kısmı)  encephalonu( Yüz kısmı) içine alırlar.Kafatası tek ve çift kemikler olmak üzere ikiye ayrılır."

  'Çift olanlar; İçinde merkezi sinir sisteminin oturduğu kemikler (neurocranium, ossa cranii, craniales) : Beyin ve diğer merkezi sinir sitemi yapılarını saran kısımı çevreleyen kemikler.'

 'Tek olanlar; Os frontale (frontal kemik), os parietale (sağ sol olmak üzere iki çift), os occipitale (ense kemiği olup içinden omuriliğin çıktığı foramen magnumu barındırır), os sphenoidale (Sfenoid, yarasa veya kaması kemik, hipofiz bezini taşıyan Fossa hypophysialis, bu kemik üzerindeki Sella turcica "Türk eğeri" üzerindedir), os temporale (kulak kemiği).'


 '2-Planchnocranium kemikler, ortiba burun ve ağız çevresindeler (visocranium, ossa faciei, facialia): Yüzü oluşturan kemiklerdir. Maxilla (üst çene kemiği), os palatinum (damak kemiği), oz zygomaticum 8elmacık kemiği), mandibula (alt çene kemiği).'

Onları korkutmamak adına hızlıca tahtaya yazdım Türkçe açıklamaları ile birlikte. Daha işin güzel tarafına gelmemiştik. 

"Ben bugün tek kemiklerden başlayacağım." Çizmimin elverdiği şekilde kafatası çizdim. 

"'Os frontale'" yazdım ve şekil üzerinde alın ve biraz daha ilerisini gösterdim. 

"'Os pariatale' Kafamızın yan kısımları."

"Os temparole'Kulaklarımızın olduğu kısım."

"Os occipitale' Kafamızın arka kısmı." Ben isimleri söyledikçe sadece bakakaldılar. Bu daha bir başlangıçtı. Daha alttan görünüşte birçok açıklık ve isim vardı. İşleri cidden zor görünüyor olabilirdi. Ben de böyle hissetmiştim çünkü. Dersin bitimine doğru dediklerimi tekrarladım. Tavsiyeye uyan cidden çok yarar görecekti. Uymayan ise sene sonundaki bütünlemeyi geçmeyi çalışacaktı. 

Sınıftan çıkarken Deniz'i görmemle şaşırmıştım. 

"Yoruldun mu?" dedi yanıma gelir gelmez.

"Hayır zevkliydi aslında."

"Çıkışta kreşe gitmemiz gerek. Toplantı varmış."

"Neden daha önceden haber etmediler ki?" dedim şaşırarak. Genelde önceden haber verirlerdi. 

"Belki ben söylemeyi unutmuş olabilirim." Yüzüne bakarken onun mahcup tavrını gülümseyerek izledim. Galiba bazı işleri bana devretmesi gerekiyordu.

Arkadaşlar dün dedim ama araştırma falan derken geciktim. Kaç tane video izledim bilmiyorum ama umarım verdiğim bilgiler doğrudur. 2 adı altındaki kitaba 50. bölümden sonrasını aktarabilirsem orada özel bölümler yazmayı planlıyorum.  Galiba çoğu kişi kitabı kütüphanesinden çıkarmış ama arkadaşlarınız varsa özel bölümlerin geleceğini haber verirseniz sevinirim. Görüşmek üzere!


HAYATIMI DEĞİŞTİR& HAYATIMI DEĞİŞTİR ADA'M Değişim serisi 1-2 ( RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin