14

99.6K 3.7K 105
                                    

DENİZ'DEN

Bugün belki de hayatımın dönüm noktalarından biriydi. Hani filmlerde olur ya, arkadaşları o kişiyi zorla bir yere götürür ve adam orada hayatının aşkıyla karşılaşır ve arkadaşlarına bunun için teşekkür eder. İyi ki buraya gelmişim diye. Acaba aynı şey bana da olacak mıydı merak ediyordum doğrusu. Sonuçta benim durumum da buna benzerdi. Bazı açılardan olsa da, bunun gerçekleşmesini isterdim.

Sadece o kızla olup olamayacağını kestiremiyorum denilebilirdi. Diğer kızla bunun olmasını kesin gözüyle bakmıştım ve başıma ne mi gelmişti? Kocaman bir hayal kırıklığı. Hayal kırıklığı aslında daha çok küçük olaylar için kullanılan bir terim olsa da benim durumumda olan biri için bu terim yeterince beni karşılıyordu.

Tam sekiz yıl bunun hayalini kurmuştum değil mi? Onu bütün eksikleri ve kusurları ile kabul etmiş ve sevmiştim. Çoğu kişi onun dış görünüşünden aldanıp içinde nasıl bir kadın olduğunu bilmiyordu. Gerçek şuydu ki biz onunla aynı dili konuşamamıştık. Bunu bana o söylemişti. O günden bu yana bunu hep düşündüm ve onun bu konuda haklı olduğuna karar verdim. Doğruydu biz aynı dili konuşamamıştık. O günü iliklerime kadar işlercesine hatırlamak ve bunu unutmak için beynimle kalbime karşı çok çaba vermiştim. Olmuyordu işte, sadece duruma alışıyordun ve hepsi o kadardı.

O gün onunla her zaman buluştuğumuz ve deyim yerindeyse aşkımızın başladığı yerde bir araya gelmiştik. Tabi ben o zamanlar bunun artık bittiğini bilmiyordum.

"Bebeğim sen iyi misin?" Yüzü solgun görünmüştü gözüme.

"Deniz benim sana bir şey söylemem lazım çok önemli." Yüzü acı çeker bir haldeydi. Ne söyleyeceğini tahmin etmek imkansızdı.

"Dinliyorum." demiştim ellerini tutarak ama o ellerini çekmişti. Buna bir anlam verememiştim.

"Ben çok kötü bir şey yaptım." Yüzüme bakamıyordu. Izdırap içindeki çehresine bakıp bir şeyler tahin etmeye çalıştım ama bulamamıştım.

"Ben seni hak etmiyorum. Seninle evlenemem." Bu sözleri duyduğumda şaşırdım çünkü sekiz sene onunla aynı hayatı yaşamak istemiştim.

"Neden buna sebep olacak ne yaptın?" Endişe bütün vücuduma yayılmıştı.

"Ben seni..."

"Ben seni başka biri ile aldattım. İki yıldır onunla görüşüyorum ve ikinizi de çok sevdiğimi düşünüyordum ama artık kararımı verdim. O kazandı Deniz sen değil. Çünkü biz aynı dili konuşmuyoruz. Sen ve ben çok farklıyız." Onun gözyaşları ne gariptir ki bana acıma duygusu vermişti. Duyduklarımı idrak etmem çok uzun sürmüştü. İlk başta beni kandırdığını düşündüm ama gerçek ortadaydı. Parmağındaki yüzüğü çıkarıp verdi sonra. Ona ağzımı açıp bir kelime edememiştim. Şoka girmiş gibi bir halim vardı.

"Lütfen bir şey söyle." demişti beni sarsarak ama söyleyememiştim.

"Sen çok iyi birisin. Seni gerçekten sevdim ben ama bu gerçek aşk değildi." Vücudum bunu duyunca o girdiği şoktan çıkmış gibiydi.

"Sus lütfen!" diye bağırmıştım ve ona başka bir şey söylemeden arkama bile bakmadan çekip gitmiştim. Beynim bu olanları sindirmeye çalışıyordu. Ona olan sevgimi ve aşkımı asla hak etmemişti. En azından bu acı verse bile onunla bir şeye başlamak için benimle ayrılması gerekmez miydi? Neden diyordum? Bunu hak edecek ben ne yaptım? Ona olan aşkımı hiç mi düşünmemişti. Üzüleceğimi ve hayattan soğuyacağım hiç mi aklına gelmemişti.

Şu an kalbimin atışları bile farklıydı. O da isyan ediyordu. Onun ne demek istediğini kalp uzmanı ben bile anlamamıştım. Belki de damarlarımdaki kan, ruh halimi yansıtırcasına bir delik bulmuş ve oradan kanamaya başlamıştı. Bütün hevesimi ve gelecek umutlarımın yansıması olarak hızlıca atan kalbim sinoatrial düğümün yavaşlayın diyerek emir vermesiyle durmuştu belki de. Kalbim işlevini durdururken beynim ise ters yönlü olarak çok çalışmaya başlamıştı.

HAYATIMI DEĞİŞTİR& HAYATIMI DEĞİŞTİR ADA'M Değişim serisi 1-2 ( RAFLARDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin