-11-

4.9K 178 5
                                    

Orada çok güzel olurmuş, bol hatun kaynarmış vs. vs. Adamın aklı anca oralara çalışıyor. Iki saattir de yukarıda hazırlanıyordu. Kız mısın sen be adam!

"Ben hazırım! "Diye merdivenlerden aşağı inmeye başladı.

"Süzül süzül, yeni gelin sanki. " diye mırıldandım.

"Pardon? Ne dedin?" Diye kaşını kaldırıp merdivenlerin yarısında dikildi.

"Yok, yok bir şey demedim. "

"Gelin, melin gibi bir şey duydum ben ama?"

"Yani dedim ki gelin gibi bembeyaz giyinmişsiniz onu geçiriyordum aklımdan, ama aklımdan değil dilimden geçmiş demek. "

"İyi öyleyse." Deyip merdivenlerden inmeye devam etti ve kapıya yöneldi.

Siteden çıkarken karşımıza Şermin çıktı gözleri avını görmüş kaplan gibi ışıl ışıl parladı. Eğer Mete'nin dediği doğruysa sitedeki bütün kapıları tıklatıp bizi birlikte süslenip dışarı çıkarken gördüğünü abarta abarta anlatacaktı. Yüzüme bir gülümseme yapıştırıp başımla selamlayıp yürümeye devam ettim. Bende şans olsaydı zaten... sahile inerken Toprak Bey benimle konuşmaya başladı.

"Orada kendine dikkat etmek zorundasın ufaklık, sana bakıcılık edemem kendi işlerim var."

"Başımın çaresine bakarım ben siz hiç merak etmeyin. Ayrıca beni oraya bir erkeğin davet ettiğini unutuyorsunuz. Başıma bir iş gelirse kurtarıcı olarak o görev yapacaktır. "

"Tabii başına onun tarafından bir iş gelmezse."

"Merak etmeyin ben çok Jackie Chan ve Bruce Willis filmi izledim."

"Göreceğiz bakalım ufaklık. "

"Göreceğiz. " ilerde ışıklandırılmış alandan çığlık sesleri ve müzik sesi geliyordu. Bu daveti neden kabul etmiştim bilmiyorum. Belki de Toprak Beyin tepkisini ölçmek içindi. Ama bu partide belki onu tanımak için bir fırsat bulabilirdim. Bunu çok isterdim onunla doğru düzgün konuşmayı buraya geleli iki gün olmuştu ve onunla tartışmaktan başka hiç bir şekilde konuşamamıştık. Ryan'ı arayan gözlerim etrafta dolaşırken buraya ne kadar katlanabilirim diye düşünmeye başladım. İçki, sigara, çıplaklık... Bir dakika çıplak gerçekten çıplak bir kadın var! Şuanda burada , bu sahil partisinde çıplak bir kadın bulunuyor.

"Toprak Bey şurada çıplak bir kadın mı var yoksa bana mı öyle geliyor?"diye gösterdim. Gözlerini kıstı ve bir süre baktı. Daha fazla bakmasına izin vermeyerek önüne geçtim.

"Ooh maşallah gözünüzü de ayıramadınız bakıyorum."

"Değil. " dedi

"Anlamadım? "

"Kadın çıplak değil sadece ten renginde bikini giymiş o kadar. " arama dönüp kadına baktım. Bikinisinin altının iki yanından sallanan boncuklu ipleri farkedince derin bir oh çektim.

"Bir an gerçekten çıplak bir kadın olduğunu düşünmüştüm. Rahatladım valla."

"Teşekkür ederim Idil o kadını fark etmeyebilirdim ama sayende bu hatun bu gece benim olacak."

"Ne hoş! Sizden tiksinmem için elime fazla sebep veriyorsunuz. Belki de o kadın sizi istemeyecek, bu ihtimali göz ardı ediyorsunuz."

"O olmazsa bir başkası olur. Birisi illaki olur. Neyse yanımda durup bana yaklaşma ihtimali olan kızların ümidlerini kırma. Çekilsene yanımdan." yüzüme bakmadan konuşuyordu oysa ben ona bakmaktan kendimi alamıyordum.

"Ryan'ı göremiyorum." Diyerek etrafa bakındım.

"Senin Gavur Bey seni ekti desene yine de yanımda duramazsın." beni ittirerek yanından uzaklaştırdı.

"Bencil herif ne olacak! Ne olurdu sanki yanında kalsam. Ama yok güzel hatunla arasında engelim beyefendinin! Bir de güzel olsa, onun aylık boyaya verdiği parayla kesin bi ev alınır, kesin."durdum bir bu eksikti. Deli gibi kendi kendime konuşma aşamasına da geçmiştim. Neredeydi bu Ryan? Hem beni çağırıyor hem de gelmiyordu. Tipik erkek modeli! Etrafta dolanıp onu aramaya çıktım ama bulamadım. Gerçekten beni ekmişti. Derin bir nefes aldım. Pofların birinin üstüne attım kendimi. Biraz çalan müziğe uyup oturduğum yerden ritim tuttum. Tek başına böyle bir ortamda olmak sıkıcıydı. Dans edecek, şarkılara beraber eşlik edecek kimsen olmayınca böyle eğlenceli bir yer çok bunaltıcı oluyordu.

Ayaklarımdan sandaletlerimi çıkartıp elbisemin bir ucunu tutup eteğin ucunun biraz yükselmesini sağladım. Biraz kıyıda yürüyüp bu yüksek müzik ve çığlık atanların arasından çıkmak istedim ve öyle de yaptım. Sahil boyu yürüdüm. Benim gibi yürüyen pek çok kişi vardı. Geri dönerken yürüyüş yolundan gitmek istedim. Bu yol daha kalabalıktı. Elimde hala sandaletlerim vardı. İşte ilk günüm pek iyi geçmemişti , ikinci günün sonunda olduğuma göre bugün de pek iyi geçmedi. Gerçi bu günün sabahına da iyi başlamadım. Hala bir anda bağırmasının nedenini anlamadım. Gerçi ben genel olarak Toprak Beyi anlamadım. Bir iyi davranıyor, bir normal sonra bir bakıyorsun aslan gibi kükreyip karşısındaki insanın kalbini kırıyordu. Sahilden taraftaki sahille yürüyüş yolunu ayıran alçak beton duvara oturup ayakkabımı giysem daha iyi olurdu. Duvarla yol arasındaki o elli santimlik boşluğa ekilmiş olan çimler ayaklarıma battı. Duvara oturduğumda hala soğumamıştı. Sandaletlerimi giyerken denizin hafif esintisi burnuma içki kokusu getirdi. Bu yolda o kokuyu almamak tuhaf olurdu. Genellikle bu yolda barlar, cluplar bolca bulunduğu için ve çoğunlukla turistler olduğu için bu koku bu yola sinmiş gibi olurdu.

Tekrar Sahil Partisine döndüğümde gözlerim Toprak Beyi aradı. Kolaylıkla buldum. Yanına bir kız almış gülerek konuşuyorlardı. Puflardan boş bulduğuma oturup onları izlemeye koyuldum.

"Beyefendiye bak saçını düzeltiyor. Gül kızım sen tabii gül. Sen şimdi gül yarın sabah kovulunca ben de sana güleceğim."

"Kendi kendine konuşanlara deli derler ama yine de sen bilirsin." Kafamı çevirip sağımda oturan çocuğa baktım. Ama nasıl olduğunu anlayacak gibi bakmadım öyle boş baktım. Aklım Toprak Beydeydi çünkü.

"Deli değilim ama deli olacağım yakında."

"Anlamadım? "

"Yok bir şey, yok. "Güldü sadece.

"Tuhaf kızsın cidden." Gözlerim Toprak Beyde dururken cevap verdim.

"Ya öyleyimdir." Kalabalığa tekrar gözden gezdirirken birisi omzuma dokundu. Irkilerek soluma döndüm fakat kimse yoktu. Arkamdan geçmek isteyen biri değmişti sanırım. Daha fazla oturmak daha fazla canımı sıkıyordu. Kalkıp dans edebilirdim yada bir şeyler içebilirdim. Hayır işte bu kötü fikir Idil. İçlerinde ne olduğunu bilmiyorum ve içersem.. Hayır içinde içki varsa muhtemelen kendimi dağıtır ertesi gün rezil rüsva olurdum. En azından ayakta durup sallanabilirim, evet. Ayağa kalkıp kalabalığa doğru ilerledim ama içimdeki cesur kız bir anda uçup gitti. Geri dönmek için arkamı döndüğümde birisiyle burun buruna geldim. Sanki çölde su bulmuş tüccar gibi bir sevinç kapladı içimi.
BÖLÜM SONU
Yine kısa bir bölümle döndüm. 10 Şubat'tan bu yana buralarda değildim. Daha doğrusu yazmıyordum. Kanayan Yaralarda çok okuyucu kaybetmişim bu ara zarfında, bakalım burada ne kadar okuyucu kaybetmişim. Bu arada Merhaba Pandalar Ben Geri döndüm. Beni desteklemekten vazgeçmeyem hala burada olan kazı çalışması yapan dostlarım hala burada olmanız beni mesud ediyor, bildirilir. Sizi seviyorum kendinize iyi bakın♥♥♥♥♥

BENİ BIRAKMAWhere stories live. Discover now