170-Şiirimsi

695 51 31
                                    

Bugün ölüm haberin geldi sevgili

Hiç bu kadar ne yapacağımı bilemediğim bir an olmamıştı...

Hiç kimsenin yanında göz yaşı dökmemeye yeminli olan ben

Binlerce insanın içinde

Çığlık atıp ismini haykırdım

Ağladım, çok ağladım...

Zayıf görünmek

İnsanların ne diyeceği

Umurumda mıydı artık?

Sen olmadan da

Dönüyordu bu utanmaz dünya!

Ben şimdi

Artık gülüşünü göremeyecek miyim?

Duyamayacak mıyım en güzel melodi olan sesini?

Sarılmam artık imkânsız mı?

Saçların yerine mezar taşını mı okşayacağım?

Bedenin yerine toprağına mı sarılacağım?!...

Sen en çok mor çiçekleri severdin ya,

Üstüne onları mı ekeceğim?!..

Gözlerin yerine,

Mezar taşında yazan o güzel ismine mi bakıp dalacağım...

Üstüne bir kürek toprak da ben atıyorum şimdi,

Ben en çok toprak kokusunu severdim

Ama artık sevmiyorum.

O platonik aşk acısı çekenlerin hepsinin yakasına yapışıp

"En azından yaşıyor,

Üstüne toprak atmadın!" diye bağırasım var!

Allah senin canın yerine benimkini alsaydı da diyemiyorum!

Benim yaşadığım ölümden beter

Sen bu acıyı

O temiz kalbine sığdıramazdın...

Bilirim!

Artık yaşam koca bir boşluk

Dünya utanmaz

Dünya adaletsiz

Dünya sensiz daha çirkin

Kimseyi sevemem artık ben

İnsanlar anlamsız

Sen benim hem sevgilim

Hem dostum

Hem de güvendiğim tek kişiydin...

Aşkını gömmek mecazını canlı canlı yaşadım ben!

Ben senle birlikte

Aşkı da, dostluğu da, güvenimi de gömüyorum,

Kendi cenazemin ilk toprağını senin mezarına attım bugün...

Bendeki o iyimserlikten artık eser yok

Hissiz, bir başına, yalnızım.

O kadar kötü insan varken

Neden sen? Neden biz?!

Rüyalarıma davet ediyorum seni

Fotoğraflarına sarılıp uyurken...

Belki birbirimize anlattığımız hayallerimizi

Benim rüyama gelirsin

Rüyalarımda yaşarız.

O küçük müstakil evi rüyamda alırız,

Kızımız olurdu, bir de senin minyatürün bir oğlumuz

Tıpkı hayallerimizdeki gibi

O evde büyütürüz...

Ben beklerim kapının önünde,

Senin işten gelmeni...

Çiçekler ekeriz bahçemize,

Rengarenk: Hayaller gibi...

Belki küçük bir köpek de alırdık,

Sen çok severdin hayvanları,

Çocuklarımız, köpeğimiz, sen ve ben olurduk sadece

Kırmızı çatılı, etrafı çitli evimizde...

Aynı sabaha uyandığımız günler gibi

Beraber verirdik son nefesimizi...

Yalnız bırakın,

Uyandırmayın beni

Sevgilim rüyama davetli,

Biliyorum gelecek!

Dünya yansa beni yine uyandırmayın!

Umurumda değil ne olup bittiği!

Zira artık kıyamet dahi kopsa

Umurumda olmaz...

ZEHİRLİ SÖZLERİMWhere stories live. Discover now