▫33▫

8K 354 238
                                    


#33. BÖLÜM

İZ

Bazı sabahlar herşeyin elimden kayıp gittiğini izlediğim için kendime lanet ederek uyanıyordum. Bazı sabahlar ise büyük, kocaman bir pişmanlık ile. Böyle olduğu zamanlarda aynaya bakıp eski halimle şimdikini karşılaştırır eğer yeterince tatmin olmazsam klozete eğilir ve en son yediklerimi çıkarırdım. Ve genelde asla tatmin olmazdım.

Neyseki bu sabah o sabahlardan birisi değildi. Bugün tam tersine tüm yaptıklarımın arkasında olarak kendime güvenerek başlamıştım güne. Uyandığımda Kuzey'e benim için fazla cesurca olan bir mesaj göndermiştim. Ama zaten herşeyimi yitirirken bir mesaj için kendimi ikna etmeyi de bekleyemezdim.

Bugün herşey mükemmel olmalıydı. Kuzey buraya geldiğinde herşey istediğim gibi gitmeliydi. Dün gece yeterince plan kurmuş, fazlasıyla düşünmüştüm. Neredeyse herşey kusursuz işliyordu.

Ta ki aşağı inip annemi ve babamı evde görene kadar.

"Allah kahretmesin." Kendime kendime söylenip bir yandan da kahvaltı masasına ilerliyordum.

Onların bugün doğacak kardeşim için randevu almaları gerekmiyor muydu? Kontrol gibi birşey olması gerekiyordu.

"Elis kızım hadi kahvaltını yapta giderken seni de doktor randevuna bırakalım. Ordan da annenle kardeşinin kontrolleri için hastaneye geçeriz."

Yalandan gülümseyip bir bahane aradım. Benim bugün evde olmam gerekiyordu. Aptal bir psikolog randevusunda değil. Kuzey gelecekti bir iki saat sonra. Ve bu sırada annem ve babamın da evde olmaması gerekiyordu.

"Siz gidin." dedim ikna edici bir sesle. "Beni Batuhan bırakacak psikoloğa. Sonrasında hemen eve gelirim."

Annem çatalındaki omleti ağzına attığında kaşlarını çattı. "Randevuyu ekmeyi felan düşünmüyorsundur umarım?"

Elbette ki düşünüyorum.

"Hayır tabiki. Bunun benim için önemini biliyorum anne. O yüzden lütfen siz kendi randevunuza gecikmeyin." Sanki çok iyi anlaşıyormuşuz gibi onlara samimi bir şekilde gülümsedim. "Hem Batuhan'la ikiniz de tanıştınız. O beni bırakacak."

Annem Batuhan'ın güzel beyaz aracını görmüştü ve tabi ki onu sevmişti. Çünkü zengin olan herşeyi severdi. O yüzden kafasını onaylayarak salladı.

Babam da onayladı. "Yine de ara bizi. Ve eve gecikme. Belki ben ve annen biraz geç geliriz."

Içimden sinsi bir şekilde gülümsedim. Geç gelmeleri herşeyi daha kolay yapardı.

"Ah, öyle mi?" dedim bir salatalık alıp ağzıma götürürken. "Neden?"

Annem gözlerini devirip babama kaçamak bir bakış attı. "Baban ve ben küçük kardeşin için oda hazırlamak istiyoruz. Onun için eşyaları seçmeye gideceğiz. Sonrasında da..."

Babamın anneme attığı bakışlar pekte hoş değildi. Daha çok mide bulandırıcı ve ahlaksız olanlardandı.

Masadan kalkıp annemin sözünü kestim. "Tamam, anladım. Yarın gelirsiniz sanırım. Ve ben bu gece evde tekim. Doğru mu?"

Babam kafasını sallayıp yerinden kalkmadan hemen önce yüzümde kendini zor gizleyen bir mutluluk vardı.

***

Annem ve babam gitmişti. Onlar gider gitmez bende üstüme mor vücudumu saran bir elbise giymiştim. Biraz kısa olsa da gerçekten güzel görünüyordum. Ki ben pek fazla güzel görünmezdim.

AMBALAJHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin