❀7. Bölüm❀

33.3K 1.2K 238
                                    

Berfin elindeki tepsiyi daha bir sıkı tuttu ve adımlarını hızlandırdı. Heyecandan ölüyordu. Kalbi öyle hızlı atıyordu ki, nefesi hızlanmıştı ister istemez. Ne yapacaktı? Nasıl davranacaktı? Bir öfke patlaması yaşayabilirdi Karan. O zaman ne yapacaktı? Sinirlerine hakim olmalıydı. Eğer o da öfkeyle kalkarsa, zararla otururdu. Yapıcı olmalıydı.

Evet, yapıcı.

Kapıya varınca tepsiyi tek eline alıp bir ucundan da vücuduna dayadı ve diğer eliyle zili çaldı. Bir süre bekledi ve açıldı kapı. Karşısındaki adam ona ateş saçan bakışlarla bakıyordu. Önce bir baktı, sonra tepsiye kaydı bakışları, yutkundu. Sonra bakışları kadına döndü. Bu sefer bakışlarında öfkenin yanında başka bir duygu daha vardı. İsim veremedi bu duyguya Berfin.

"Girebilir miyim Karan abi?" dedi. Onu sinirlendirmek istemese de, o kendisine böyle çakmak çakmak bakınca acayip hoşuna gidiyordu.

Karan geri çekildi. "Ben ağzımı bozup da küfretmeden geç içeri!" 

"Aman nasıl da korktum!" İçeri girip tepsiyi ona uzattı. "Al, bunlar senin. Merak etme, kimse yemedi." dedi. 

Karan tereddüt etmeden aldı tepsiyi. "İyi. Ama bu suçunu hafifletmez koca dudak. Suçlusun, hem de çok suçlusun" Salona geçtiklerinde tepsi de ortada bulunan sehpada yerini aldı. Berfin konuşmadan oturdu üçlü koltuğa. Karan da bu sefer kaçmak yerine hemen yanına oturmuştu. Birbirlerine dönük şekilde ölçtüler bakışlarıyla. 

"Ne var?" dedi en sonunda Berfin.

"Asıl bu soruyu benim sormam lazım. Bak koca dudak, aşırı sinirliyim... Ağzımdan yanlış bir kelime çıkacak diye korkuyorum. Eğer olur da canını yakarsam, çok pişman olacağım. O yüzden ne diye geldiysen, söyle ve git."

Berfin dikleşti yerinde ve kıstı gözlerini. "Sen bana niye sinirlisin Karan? Bülent'i kabul ettim diye mi? Yoksa ona börek yaptım diye mi? Niye?" 

"Sus."

"Susmuyorum. Önce sen başlattın bunu. O Çisil denen kızla yapışık yapışık dans etmeler, flört etmeler, abimin sizi sevgili sanması! Bunlar bana ağır gelmedi mi sanıyorsun? Sen beni unutmak için bunları yapınca sorun yok da, kaç gündür beni görmezden gelen seni unutmak için yeni erkeklere izin vermem suç mu oldu? Adalet bunun neresinde? Sen bir sürü kızla kırıştıracaksın, gününü gün edeceksin ama ben senin hasretinle kuruyup gideceğim öyle mi?" Yüzünü buruşturdu. "Ne kadar bencilsin! Ne kadar küstahsın! Her yaptığın hatayı görmezden geleceğim ama sen beni kapatıp bir fanusta yaşamamı sağlayacaksın. Ve bunları yaparken hiç yüzün kızarmayacak! O kadar bencil ve küstah birisin ki Karan!"

Karan baştan beri genç kadının konuşmasını sessizce dinlemiş, kendisine hakim olmuştu. Ama son sözlerle beraber artık taşmıştı. Yüzü sinirden kızardı, gözleri kısıldı ve burun delikleri şişti. 

"Berfin, eğer bu sözlerini sineye çekiyorsam, sırf sana değer verdiğim içindir. Yoksa..."

"Yoksa ne? Ne yapacaksın? Dövecek misin? Ya da öpecek misin? Olabilir. Eğer konuşmamın hiçbir yerinde beni haklı bulamamışsan konuşacak pek de bir şeyimiz yok demektir. Sen böyle devam et Karan. Çok güzel. Bravo!"

"Berfin bak çok üzerime geliyorsun."

Berfin ayağa kalktı. Gitmeye hazırlanıyormuş gibi üzerindeki hayali tozları süpürüyordu. "Üzerine gelmiyorum Karan. İstediğini yap artık."

Karan da ayağa kalktı. Öfkesi artmıştı sanki. "Berfin canını yakacağım ama! Sanki ben çok rahatmışım gibi! Sanki benim için her şey mükemmelmiş gibi! Yahu kadın, ben senin için nasıl yanıyorum bilmiyor musun?"

❀Yasak❀Tamamlandı❀Where stories live. Discover now