Bölüm 16

2K 134 20
                                    

Kapı çalarken Savaş gidiyordu ki ona baktım. ''Ben açarım, gerek yok,'' bir süre öyle kalınca en sonunda başını sallamakla yetindi ve yerine doğru yürüdü. Kapıyı açtığımda karşımda pizzacı yere bakıyordu. Kafasını kaldırdığında yüzünün güzelliğini gördüm. Böyle pizzacı mı olur ya?

''Pizzanız...'' diyerek bana uzatınca gülümseyerek aldım ve komidindeki 30 TL'yi ona uzattım. Bana gülümsedi ve paranın üstünü vererek başını salladı. ''Afiyet olsun,''

''Teşekkür ederim,'' kapıyı kapattığımda Savaş, Giray ve Hale'nin bana baktığını farkettim. Omzumu ne var dercesine silktiğimde Savaş bakışlarını benden çekti ve Hale'de sırıttı.

''Seninki elden gidiyor..'' diyerek Savaş'la dalga geçtiğinde sinirle soludum. ''Ben onun ki değilim. Saçma sapan konuşma,'' Savaş tersçe bana baktı.

''Evet. Benim değil. O yüzden bu kadar rahat davranıyor ama dikkat etsin rahatını kaçırmak isteyenler olabilir,'' kahkaha attım ve pizzayı masaya bıraktım.

''Rahatımı kaçırmak isteyenlermiş.'' dedim gülmeye devam ederken. ''Sen misin o?'' koltukta duran telefonunu eline aldı ve omzunu silkti. Telefonun melodisi tüm odayı doldururken bana baktı.

''Bilmem,'' dedi ve telefonu cevapladığında kimin aradığını tabi ki de merak etmedim. Biz onunla küstük, istediği kişilerle takılabilir, konuşabilir ve...ve flö...ah tamam, merak ettim.

''Efendim Gece?'' dediğinde pizzayla ilgilenen ellerim bir anlığına duraksasa da, belli etmemeye çalışarak pizzanın kutusunu açtım. Pizzayla beraber gelen 1 litrelik kolayı da masaya koyduğumda bardakları almak için mutfağa adımladım.

''Olur. Şimdi mi?'' diyen Savaş'ı aldırmadan raftan 4 tane bardak aldım ve salona doğru ilerledim. Masaya bardakları koyarken o sırada Savaş konuştu. ''Evine mi?'' son bardağı sertçe masaya koyarken tüm bakışlar bana döndü. Bir şey yok demek için ağzımı açmıştım ki Savaş ayaklandı.

''Geliyorum canım. Sen bekle beni, çıkma evden,'' diyerek telefonu kapattığında ben hariç Giray'la Hale'ye baktı.

''Ben gidiyorum. Size afiyet olsun,'' kaşlarım çatılırken kapıya ilerliyordu. ''Nereye?'' ağzımdan kaçırdığım soruyu toparlamak adına devam ettim. ''Yani o kadar 4 kişilik pizza sipariş ettim. Yemeden gidersen parasını alırım,'' kısa bir an için bana döndü ve botunu giydi.

''Merak etme parasını alırsın,'' diyerek kapıyı açtığında içimde ve karnımda bir şeyler kopuyordu. Kıskançlık hormonlarım şuan alev alevlerdi. İçimdeki yangını itfaiye gelse söndüremezdi, o derece. Sinirle bir nefes verdiğimde diğerlerine döndüm.

''Gelicek misiniz artık?'' ikisi de bana şaşkınlıkla bakarken Giray ve Hale ayaklandı. ''Sevgilinin acısını bizden çıkarma kızım,'' diyen Hale'ye ters bir bakış attım.

''O benim sevgilim değil!'' Hale muzhipçe sırıttı ve tam karşıma oturdu. ''Hee, kesin değildir. Kuduruyorsun be burada kıskançlıktan,'' yine ters bir bakış attım ona.

''Pizzanı ye ve kes o çeneni,'' Giray araya girdi. ''Ah pekala, söylüyorum ben dayanamayacağım,'' kaşlarım çatılırken Hale ile aynı anda Giray'a baktık. Ben ne söyleyecek diye düşünürken birden ağzındaki baklayı çıkardı.

''Gece diye biri yok,'' kaşlarım daha da çatıldı. Ne demek yok? ''Savaş kafayı mı sıyırdı? Kime gidiyor peki?'' dedim.

''İleride ağaç ev var. Orada. Seni kıskandırmak için ve affetmeni sağlamak için oyunlar oynuyor işte,''

''Peki sen nereden biliyorsun?'' Hale'nin sorduğu soruyu minnetle onayladım. ''Konuşurken duydum,'' derin bir nefes verdiğimde sinirle pizzadan bir ısırık aldım.

HIRSIZ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin