Bölüm 11

2.5K 159 26
                                    

Asansörden inip odaya yürümeye başladığımda üstümdeki tişörtün eteklerini sımsıkı tuttum. Ne gibi bir cezası olabilirdi ki?

Sen kaşındın, diye fısıldadı beynim. Of diyerek bir nefes verdim, evet ben kaşınmıştım. Nereden bilebilirdim ki! Bence çok güzel bir bikiniydi, yani ben sevmiştim ve bikinime zarar vermesini istemezdim. Verse de bir şey yapamazdım da, neyse.

Kapıda dikildiğimi farkettiğimde derin bir nefes verdim ve kapıyı açmak için elimi kapının koluna uzattım. Kaşlarımı işkence çekermiş gibi çattıktan sonra kalbim hızlandı. Yapamayacaktım galiba ben ya, ne bileyim. Bir nefes verdim ve kapının kolunu aşağıya çekeceğim sırada kapı hızla açıldı ve kendimi bir anda yere düşmek üzere buldum. Bir el belimi kavrarken Savaş'ın yüzü yüzüme yakındı ve gözlerim adrenalin heyecanıyla büyümüştü.

"Kapının önünde ne düşünüyordun?" dedi beni dikleştirerek. Ağzımı cevap vermek için açtım fakat düşüncelerimi ona aktarmak zorunda olmadığım için tekrar kapattım.

"Geldim işte," diyerek gözlerimi devirdim. Eliyle içeriyi gösterdi.

"Geç," kaşlarımı anlamamazlıkla çatıp içeriye geçtiğimde derin bir nefes verdim ve yatağa çekingen bir şekilde oturdum.

"Bu bikiniyi sabaha kadar çıkarmanı istemiyorum," cümlesini duyduğum an gözlerim büyüdü. Ne demek sabaha kadar çıkarmanı istemiyorum? Bu bikinin kemerleri şimdiye kadar vücuduma nasıl izler yapmıştı kim bilir! Ve ayrıca çok rahatsız bir bikiniydi, bununla sabahı bırakın şuan bile dayanmakta zorluk çekiyordum.

"Ne?"

"Gerizekâlı mısın?" dedi gülerken. Gözlerimi bayarak ona kısa bir bakış attım.

"Asıl sen ciddi misin? Bu bikini ne kadar rahatsız edici biliyor musun?" tekrar güldü. Yanıma gelerek dudaklarıma ansızın bir öpücük bıraktı ve yanaklarımın kızarmasına neden olarak yatağa girdi.

"Biliyorum güzelim," kaşlarımı çattım ve hızla ona doğru döndüm.

"Biliyorsan neden böyle bir işkence çektiriyorsun bana?" gözlerini kapattı ve mırıldanır gibi konuştu.

"Çünkü cezalısın," inler gibi bir ses çıkarıp ayağımı yere vurdum. Gerçekten ağlayacaktım şimdi!

"Sevgilim değil misin? Bana acıman gerekmiyor mu?" gözlerini açtığında dudakları arsızca kıvrıldı.

"Bir daha desene," sinirle ona baktım.

"Bana acıman gerekmiyor mu?"

"Hayır, bir önceki cümleyi," sinirle koluna vurduğum sırada eliyle bileğimi yakaladı ve yüzünü yüzüme yakın tutarak güldü. Allah'ım, sıcak bastı.

"Arsızlaşma!" dedim sinirle. Bileğimi hala tutuyordu ve çekmek için hamle yapacağım sırada beni hızla yanına çekerek üstüme çıktı. Gözlerim büyürken yanaklarımda yanmaya başlamıştı.

"Bu bikiniyi çıkarabilirsin," dedi. Heyecanla gözlerim parlarken devam etti. "Ama ben çıkarırsam," sinirle karnına tekme atacakken hızla üzerime eğildi ve bacağımı boşa savurmak zorunda kaldım.

"Sevgilin değil miyim? Öperim," dediği an dudaklarını dudaklarımda hissettim. Etkisi büyük bir öpücük bıraktığında ağzım aralanmıştı.

"Üstümden...in," dedim derin bir nefes vererek.

"Eğer vücuduna bakarsam neler olur tahmin edemiyorum. O yüzden bu gece kendini kolla güzelim,"

"O zaman bikiniyi çıkarmama izin ver Savaş," dedim sıkıntıyla.

"Sen ne zaman şu asi tavırlarından vazgeçeceksin? Bana Savaş yerine sevgilim falan demen gerekmiyor mu?" ani sitemine kaşlarım çatıldı.

HIRSIZ 2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin