Bay Chan sinsice sırıttı ve YiFan bu şirkete girdiği güne lanet etti,kapı çalındı ve beklemeden içeri ZiTaonun menajeri ve arkasından ZiTao girdi.

Uykulu gözleri siyah büyük pardesüsü ve gucci ayakkabılarıyla onlara baktı, makyajı hala silinmemişti ve oldukça yorgun görünüyordu.

"Gecenin 1'inde burada olmamın nedeni ne?Uyumak üzereydim."

Kevin onun yanına gidip elini uzattı ve ZiTao nezaketle elini sıkıp onu inceledi ve elini bırakıp Jackie Chanın yanına ilerledi.

"Ge,neler oluyor?"

Ge. YiFan bu kelimeden nefret ediyordu.

"G-ge ...gitme-no-nolur gitme. "

En son bunu duymuştu ZiTaodan ama beklemeyip gitmişti,gözlerini ZiTaonun üstünde dolaştırıp durmaktan vazgeçmeliydi.Gecenin bir yarısında neden bu kadar şık giyinip geldiği umrunda olmamalıydı ama Tanrı aşkına her zaman ki gibi dikkatleri üstüne çekiyordu;odada ki herkes erkek olmasına rağmen hem de.

"Hiç bir şeyden haberin yok mu?"

"Tabi var ama uyduruktan bir metinle halledebilirsiniz."

"İnsanlar inanmaz."

Tao yutkunarak Bay Chana döndüğünde onun güven verici kırışık suratıyla karşılaştı,bu adam imkanı yok Taoyu üzecek bir şey yapmazdı,Tao ona sarhoş olduğu bir günde YiFanla olanları anlatmıştı,Bay Chanın barışmaları için bir fırsat verdiğini biliyordu, o tekrar YiFanın küçük kardeşi olmak istese de Bay Chan onları tehlikeli tarafa sürüyordu.

"Tamam."

Başını eğip mırıldandığında Kevin YiFanın sırtına vurdu ve güldü,YiFan araba anahtarlarını cüzdanını ve gözlüğüyle maskesini aldı,menajeri de Taoya maskesini uzattı ve otelin adresinin olduğu kartviziti uzattı.

Tao maskesini takıp derin bir nefes aldı ve YiFanın arkasından odadan çıkmak üzereyken Kevin bağırdı:

"Çok sert olma FanFan!"

Tao yumruğunu sıktı ve söylendi.

"Ne kadar kendine benzeyen bir arkadaş bulmuşsun."

"Yeni arkadaşlar bulduğum için bana kızmaya hakkın yok."

Tao bir şeyler söylemek üzereyken YiFanın cevap verdiği gerçeği beyninde yankılandı ve parlayan gözlerle ona baktı.

"Benimle artık konuşuyorsun!"

"Elbette konuşuyorum artık sevgilim-yani rol icabı işte."

Tao sevinçle yerinde zıpladı ve YiFan ona bakakaldı.

"O kadar zamanda nasıl olgunlaşmadın?"

"Olgunlaştım bir kere."

YiFan şirketin girişinde ki gazetecileri fark edince ZiTaonun elini sıkıca kavradı ve sıcak eli hissettiğinde maskesine bir gülümseme bırakıp otomatik kapıdan ZiTaoyu sürükleyerek geçirdi,gazeteciler onların fotoğrafına çekerken milyonlarca soru soruyordu,Tao onun ekini daha çok sıkarken YiFanın arabasına bindiler.

YiFan kartvizitteki adresi yavaş yavaş muhabirlerin görmesi için navigasyona girerken ZiTao hala bırakmadığı ellerini ayırıp terlemiş elini kendi bacağına sürttü ve onun arabayı sürmeye başlamasını izledi.

O an bu arabayı pek sevmediğini anladı,sanırım ailesinin hediyesiydi,hayır YiFan ailesinden nefret etmiyordu ama kendi parasıyla alınmayan şeyleri kullanmaktan nefret ediyordu,ZiTao arkalarından bir kaç arabanın takip ettiğini fark ettiğinde utandı ve gerildi.

Camlı bir odada YiFanla yapması gerekenler...Tao bunu neden kabul etmişti sanki?Yapamayacak ve rezil olacaktı kesinlikle,elleri titriyor ve terliyordu.

El ele tutuşmak bile o kadar zamandan sonra sarsmıştı onu.

Büyük bir otelde durduklarında YiFan arabayı valeye teslim edip tekrar elini tuttu ve rezervasyonu olan odayı öğrendi, vintage otel pahalı olduğunu belli ediyordu.

Içerden dışarısı cam yokmuş gibi görünüyordu ve ikisi de dışardan da aynı mı merak ediyordu,YiFan yüzünde ki gözlüğü ve maskeyi bir kenara bırakıp ışığı loş hale getiren bir kumandaya bastı.

Tao da pardesüsünden ve maskesinden kurtulmuştu ,loş olması onlar için daha iyiydi çünkü bu yapacakları şey ikisinin de daha sonra yüzlerine bakamayacak hale getirecek bir şeydi.

YiFan tişortunu çıkarıp odanın dağınık gözükmesi için kenara bıraktı ve Taoya döndü.

"Eskiden bana gay olmadığını ama bir adamdan hoşlandığını söylemiştin,oymuşum gibi düşün tamam mı? "

Tao başını salladığında YiFan onun belini kavradı ve gergin bir nefes bırakıp öperek onu geri geri cama kadar yürüttü.

Öpücüğü gerçek gibi göstermesi gerektiğini, çapraz binalardan bile cekildiklerini biliyordu,onun dudaklarını sırayla emerken ,belinde ki elini onun eliyle birleştirip basının üstüne cama bastırdı.

Bunu bir erkekle yapmak düşündüğü kadar iğrenç değildi, belki Taoyu tanıdığı içindi.

Tao da dudaklarını oynatmaya başladığında YiFan onu kucaklayıp bacaklarını beline sardı ve yatağa atıp üstündeki tişörtü çıkardı ve o arada Taoya da aynısını yapmasını söyledi.

O da aynısını yaptığında üstüne eğildi ve örtüyü üzerlerine çekip başını yastığa koydu.

"Ağırsın."

"Bir süre böyle durmak zorundayız."

"Sonra git yerde yat. "

"Neden ben yatıyorum küçük olan sensin!"

Tao onu üstünden yan tarafa itti ve ona arkasını döndü,Yi Fan sinirle mırıldandı:

"Neden bu kadar çabuk ittin?Erken boşaldığımı düşünecekler."

"Zaten öyle."

"Hayır değil."

"Kendini kandırma."

"Sus artık uyuyacağım ben."

YiFan battaniyeyi onun üstünden çektiğinde Tao da kendi üstüne çekiştirdi,ikisi de sinirle iç çektiler,bir kaç yıl önce sarılarak uyurlardı çünkü YiFan onu yargılamıyordu,Taonun bir adamdan hoşlandığını ve onun için ağladığını öğrenince ondan uzaklaşmaya başlamıştı,Tao ne kadar uğraşsa da eskisi gibi olamadılar ve YiFan gruptan çıkıp onu bıraktı.

YiFan şimdi düşünmüştü de:

Kimdi o adam?

Masturbation-taoris 🔚Where stories live. Discover now