Omuz silktim. "Üzgünüm hala sıkı yönetimdeyim." Aslına bakılırsa yalnız kalmak istiyordum.

Koyu pembe dudaklarını büzdü. "Bu özel bir gün. Babanın anlayış göstericeğine eminim." Telefonunu çıkarıp babamın numarasını tuşlarken ona engel oldum.

"Söz veriyorum fotoğraflarda güzel çıkacağım." Gülümsedim. "Bartu ve senin vaktinden çalmak istemiyordum."

"Saçmala..." Israr etmesine izin vermedim.

"Pes ediyordum." Kollarımı teslim oluyormuş gibi havaya kaldırdım. "Beni yakladın. İşin aslı sen ve Bartu o kadar güzel vakit geçirirken yanınızdaki üçüncü kişi olmak rahatsız edici." diye yalan söyledim.

Kaşları çatıldı. "Tamam." Nefes verdikten sonra devam etti. "Sanada birini bulmalıyız ve böylece dörtlü randevuya çıkabiliriz." Kıkırdadı. "Bu harika olur."

Gülümsedim ve dişlerimin arasından "Ya tabi. Mükemmel." dedim. Kendime masanın üzerindeki uçlu kalemi batırmak istiyordum.

Üzerime eğilip yanağıma sulu bir öpücük kondurdu. "Akşam görüşürüz, bebek."

O sınıftan çıkana kadar gülümsememi sürdürdüm. Sonrasında abartılı bri şekilde nefes verdim. İdil'in benim için sayısızca randevu planlayacağına emindim.

Ayağa kalkerken sendeledim ve sıranın üzerindeki kitaplar yere yığıldı. Hoşnutsuzluğumu belli eden sesler çıkarak eğildim ve kitapları toparlamaya koyuldum. Hepsini kucakladıktan sonra yerdeki sarı dosya dikkatimi çekti.

Kaşlarım çatıldı.

Daha önce orada olmadığına emin olduğum bir dosya.

Kaşlarım çatıldı ve gerginliğin vücudumu sardığını hissettim. Tam bu sırada masanın üzerinde oluşan telefon titreşimi sıçramama neden oldu.

Elimi ağzıma götürdüm ve gözlerim fal taşı gibi açıldı. Aman Tanrım! Tireyen ellerimle mesajı açtım.

Gönderen: D.

Dosya nişan hediyesi. İçinde Uras Arslan'a ait bilgiler var. Bir şey değil :)

Benim yüzümden başının belaya girdiğini sanıyordum. İyi olduğu için rahatlamıştım. Nişanı bildiği için şaşırmayacaktım. Herkes Engin Ertürk'ün ikinci baharını yaşadığı ilişkiyi kaleme almıştı çoktan.

Dosyaya bakamazdım. Uras ile sorun yaşamak istemiyordum. Daha önemli sorunlarım vardı ve canım yanıyordu.

Dosyayı çöp kutusuna atacakken duraksadım. Bir süre düşündüm ve kendimi kandırdığımı fark ettim. İşin aslı dosyanın içindekileri ölesiye merak ediyordum.

Kalbimi sarmayalayan coşkuyla dosyanın kapağını açtım fakat bir sonraki ders için sınıf dolmaya başlamıştı. İnsanları fark ettiğimde dosyayı acemice çantamın içine attım.

***

-Nişan Töreni-

Bazı anlar vardır. Zorlayıcıdır. Sizi olmadığınız biri gibi davranmanız için zorlayan anlar... Saniyelerin dakikalarca dakikaların saatlerce sürdüğünü sandığınız anlar... Boş ve donuk bakışların arkasına saklanmış yaşlı gözler arkadaşlık eder size bu anlarda.

Boğazıma batan dikenli bir tel varmış gibi hissediyordum. Bu hissi gidermek için bir kadeh şampanyayı kafama dikmeye çalıştım. İlk iki kadeh işe yaramamıştı. Üçüncüsünden ümitliydim. Fakat İdil'in müdahalesiyle başarısız oldum.

BEYAZ KUMRUWhere stories live. Discover now