İZZET

851 64 12
                                    

Komutan ağlamayı kesti ve bana dikti gözlerini. Gözlerinde nefret ve kin vardı. Ardından o kan donduran sözlerini söyledi , " Senin yüzünden öldü.Sen öldürdün kızımı. " dedi.Üstüme doğru gelmeye başladı.Ali , Komutan'ın önüne geçti ve onu tutmaya çalıştı. Fakat Komutan her ne yapıcaksa bunda kararlıydı ve Ali'yi itti.Ali tekrar onu tutmaya çalıştığındaysa suratına bir yumruk atarak " Sakın dokunma bana bir daha. " dedi.Ali şaşkın ve korkak bir şekilde geri çekildi.Ben ise ne olucağından habersiz bir şekile , merakla Komutan'ı bekliyordum. Komutan üstüme doğru koşarak suratıma bir yumruk attı. Sanki saatlerdir uykudaydım ve biri suratıma su dökmüş gibi irkildim. Geriye doğru savruldum ama hala ayaktaydım. " Ona güvenmiyorum dedim lan sana. " dedi ve bir yumruk daha attı.Çenem neredeyse uyuşmuştu. Hiç bir tepki vermiyordum. Oracıkta silahını çekip vursa belki sesimi bile çıkarmazdım. Ayda yardım etmek için oturduğu yerden kalktı fakat ona elimle durmasını işaret ettim. Komutan , yakamdan tutarak gözlerimin içine baktı. Fakat ben onun gözlerine bakamıyorum. " Gözlerime bak lan. Senin yüzünden öldü lan kızım. " dedi ve bir yumruk daha attı. Daha fazla dayanamamıştım ve ne kadar ayakta durmaya çalışsamda başaramamıştım. Yere düşmüştüm. Komutan karşımda , ayakta öylece bana bakıyordu. " Gitti lan kızım ... " dedi hıçkırıkları içinde. Hıçkırarak ağlamaya başladı. Gözlerinde ki üzüntüyü ve çaresizliği görmüştüm. Kızı benim yüzümden ölmüştü onlara güvenmesem belkide bunlar olmıycaktı ve biz hiçbirşey yapamamıştık , izlemek dışında.

" Ben sana güvenmiştim. Kızımı teslim edecek kadar güvenmiştim. Onlara güvenmiyorum demiştim.Sen ne yaptın ? Sen ne yaptın lan ? " diye bağırmaya başladı Komutan gözlerinden akan yaşlarla beraber.Üzgünüm bile diyemedim. Yerde öylece toprağa bakıyordum. Yüzüne dahi bakmaya utanıyordum.Ben ne yapmıştım ? Lanet olsun. Sürekli kendi bildiğimi okuyordum. Neden bir kez bile başkalarını dinlemiyordum ki ? Bu vicdan azabıyla nasıl yaşıyacaktım ? O bana resmen bir baba olmuştu. Peki ben ne yapmıştım ? Fiziksel olarak olmasada , verdiğim kararlarla onun kızını öldürmüştüm. Hani kötü birşey yaparsınız ve çok pişman olursunuz ya ... Fakat o yaptığınız şeyi değiştirmek için artık çok geçtir hatta imkansızdır ya.işte bu da öyle birşeydi.Bu o kadar lanet bir duyguydu ki.Bundan ancak ölerek kurtulabilirdiniz." Yüzüme bak. " diye bağırdı Komutan. Bakamıyordum.Tekrar " Yüzüme bak. " diye bağırdı. Fakat bu sefer daha yüksekti. Sanki megafondan bağırmışçasına yüksek sesliydi. Saniyelerce kulağımda çınladı o ses. Kafamı güçlükle , yavaş yavaş kaldırdım. Kafamı kaldırdığımda tam suratımın önünde Komutan'ın elinde tuttuğu bir silah vardı. Komutan'ın elindeki silahın namlusu suratımdan sadece bir kaç santimetre uzaktaydı. Namlunun soğukluğunu hissedebiliyordum.O an ilk defa gözlerine baktım. Fakat beni öldürmemesi için , yalvararak değil. Beni öldürmek istiyordu fakat gözlerine baktığımda şişmiş , kızarmış , hüzünlü gözlerini gördüm. Kafasını sola doğru eğmiş bana bakıyordu. Hala hıçkırarak ağlamaya devam ediyordu.Ali ve Ayda aynı anda " Yapma. " dedi.Ben ise silahı tutmuş , tam kafama dayamış " Yap. " diyordum. " Delirdin mi sen ? " dedi Ayda. Fakat ona cevap vermeyi düşünmüyordum.Şuanda hiçbirşey umurumda değildi , Ayda bile. Komutan silahını tutuyordu ve ilk defa silahını tutarken elinin titrediğini gördüm.ilk başta bunun sebebinin ağladığından dolayı olduğunu düşündüm fakat değildi. Komutan elinde ki silahı kızının katiline , yani bana , tutuyordu ve elleri titriyordu.Çekiniyordu tetiği çekmeye. Fakat yinede eli hala tetikteydi.

Hayatı boyunca birini öldürmekten hiç tereddüt etmeyen Komutan , şuanda tereddüt ediyordu. Benim ölmemi herkesten çok istiyordu fakat bunun kendi elinden olmasını istemiyordu , belliydi ...

Komutan hıçkırıkları arasında silahı indirdi ve gözlerime baktı tekrar. Sopsoğuk gözleriyle bana bakıyordu ve " Ben artık yokum. " dedi. Ayda ve Ali " Ne ? " dercesine şaşkın şaşkın bakıyordu. Benim ise ne kadar bunun olmasını istemesem de yapabileceğim birşey yoktu. " Kal " bile diyemedim. " Yarın ilk işim senin gibi bir pisliğin yanından siktir olup gitmek. Anladın mı lan ? " diye bağırdı ve eve girdi. Yerde bir kaç saniye daha oturduktan sonra ayağa kalktım. Ayda yanıma gelerek , " iyi misin ? " dedi. Sanki Ayda'yı hiç duymuyor muşum gibi ona cevap vermiyordum. Ayda tekrar " iyi misin ? " dedi. " Yalnız kalmak istiyorum , birazcık dolaşıcam. " dedim. " Bende geliyim. " dedi Ayda. " Yalnız kalmak istiyorum Ayda.Ne olur yalnız bırak beni. " dedim ve silahımı belime takarak ormanlığa doğru gitmeye başladım. içimde ki lanet duygularla beraber ormanda dolaşıyordum.Her taraf karanlıktı. Normalde böyle bir yerde tek başıma kalmaya asla cesaret edemezdim fakat suan da bir saniye bile düşünmemiştim buraya gelmek için. Dünya beni çok değiştirmişti. Komutan'ın da dediği gibi koca bir pisliktim ben. Kendimden bile iğreniyordum artık. Yaptıklarımdan , verdiğim kararlardan herşeyimden iğreniyordum. Keşke Komutan orada tetiği çekseydi. Keşke öldürseydi beni oracıkta. Ormanda tek başıma dolaşıyordum. Belki yolumu bile kaybedebilirdim. Nerede olduğumu bilmiyordum.Ve bu umrumda da değildi. Gezdikçe kafamda ki düşüncelerde artıyordu. Kafamda ki düşünceler arttıkça içten içe kendimi yiyip bitiriyordum. Kafamda ki her soruya cevap vermeye çalışıyordum ve her cevap verdiğimde bir tık daha dibe düşüyordum. Dolaşınca belki az da olsa kendime gelirim diye düşünmüştüm fakat yanılmıştım , her zaman ki gibi ...

Bir kaç saat sonra artık uykum gelmişti ve sıkılmıştım. Kendimden usanmış bir tavır vardı üstümde. Ayaklarım artık yükümü çekemiyordu. Yürümeye bile üşeniyordum resmen. Ağır adımlarla eve doğru gidiyordum.

Evin olduğu yönden sesler duymaya başladım. Evden bir kaç yüz metre uzaktaydım ve evin etrafından ışıklar yükseliyordu. Daha hızlı adımlarla eve doğru gitmeye başladım,bir o kadar da sesizce.Eve yüz metre uzaklıkta bir yerde durdum ve çalıların arkasında saklandım. Karşımda gördüğüm şeyle şoka uğramıştım.2 tane büyük tekne vardı evin arkasında ve evin önü onlarca silahlı adamlarla doluydu. Işık ise teknelerden yükseliyordu. Ayda ve Ali'yi bir araya koyup diz çöktürmüşlerdi.Bir kaç saniye sonra evden Komutan'ı bir adam sırtından iterek Ali ve Ayda'nın yanına attı. Bunlar , bir kaç gün önce Samet'in grubunu yakalayan , Kadir'i öldüren ve bizi öldürmeye çalışan gruptu. Tüylerim diken diken olmuştu. Korkuyordum.Üçünü yanyana koyup , kafalarına silah dayamışlardı. Bizi buraya kadar takip etmişlerdi.Bu nasıl mümkün olabilirdi ? Bu tekneleri nereden almışlardı ? En önemlisi şimdi ne yapıcaktık ?

Evden ellerinde bir kaç silahla beraber iki kişi çıktı ve liderlerine " Ev temiz , izzet. " dedi. Liderlerinin adı izzet'ti.Sarışın , top sakallı , uzun boylu ve orta kilolarda birisiydi.Üstünde siyah deri bir ceket ve ayaklarında kahverengi bir bot vardı.

İzzet etrafında dönmeye başladı. Birkaç saniye sonra gözlerini Ali'ye dikti ve " Diğeriniz nerede ? " dedi.Ali hiçbir şey söylemiyordu. Fakat gözlerinden sinir ve nefret akıyordu. " Aranızda diğerinizin yerini söylecek yok mu ? " dedi izzet. Beni soruyordu. Kimse cevap vermiyordu.Bir an çıkmaya karar verdim fakat sonradan bundan vazgeçtim. izzet , Ali'ye tekrar döndü ve " Er ya da geç bulucaz. Sadece kendinize acı çektiriyorsunuz. " dedi ve belinde ki bıçağı çıkararak Ali'nin dizine batırdı. Dizine tamamen saplanmıştı bıçak.Ali bağırmaya başladı. izzet , sanki iyi bir şey yapmışçasına doğruldu ve gülerek kendisiyle gurur duydu. " Peki ya sen biliyor musun nerede olduğunu ? " dedi izzet , Komutan'a.Komutan gözlerini ona dikmişti. Bana sinirli ve kızgındı. Hatta beni bir kaç saat önce öldürmek istemişti. Söylememesi için hiçbir sebep yoktu. Patron dalga geçercesine " Tik tok... Tik tok... Zaman doluyor. " dedi gülerek. Komutan " Biliyorum. " dedi.

Zombi Salgını (Düzenleniyor) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin