Bölüm Altı: Tanıdık Bir Çehre

436 30 6
                                    

Yazar ben değilim, sadece çeviri yapıyorum. Tüm hakları TheMusicalityGirl e aittir.

"Eğer Pan seni istiyorsa, seni elde edecektir." ~ Peter Pan, Once Upon a Time

"Wendy Darling, neden pencere pervazında uyuyorsun?" diye sordu Bayan Darling, Wendy'yi uyandırırken.

"Ben..." Wendy uykulu gözlerini kırpıştırdı ve esnedi. " Ben yıldızları izlemek istemiştim."

"Okulda da bir harita kullanarak yıldızlarla ilgilenebilirsin bugün. Acele et ve bir an önce hazır ol, yoksa geç kalacaksın." Bayan Darling odadan çıktığı anda Wendy yattığı yerde doğruldu. Oğlanlar çoktan gitmişlerdi bu da Wendy'yi hazırlanması için motive etti.

Okul her zamanki gibi monoton ve sıkıcıydı. Wendy tüm vaktini pencereden dışarıyı izleyerek geçirdi ve gün boyunca öğretmenleri Wendy'ye dikkatini derse vermediği için kızıp durdu. Son dersin de bitmesiyle Wendy elinden geldiğince çabuk bir şekilde okuldan çıktı ve evinin yolunu tuttu.

Önüne bakmıyor, gittiği yola pek dikkat etmiyordu, kafasının içinde onu meşgul eden binbir türlü düşünce vardı. Ve tabii ki yolun ortasında, en az Wendy kadar düşünceli bir ifadeyle dikilen yabancının farkına varamadı ve ikili, sertçe çarpıştılar.

"Çok özür dilerim." dedi Wendy çarptığı kişiyle aynı anda. Çarpıştığı yabancıyı görebilmek için kafasını kaldırdı ve karşısındaki tanıdık çehre gülümsemesine sebep oldu.

"Bae!"

"Wendy!" Bae gülümsedi. "Görüşmeyeli nasılsın?" Gözleri Wendy'yi baştan aşağı taradı. Kız okul üniformasının içindeydi, saçları sıkıca iki yandan örülmüştü.

"Son 24 saat içinde mi?" Wendy güldü. "İyiyim." Ve bir anda Wendy, Bae'in görünüşünün farkına vardı. Çocuk kir içindeydi, giysileri yırtık pırtıktı. Wendy içini çekti. "Asıl sen nasılsın?"

"Fena değilim." diye hızla yanıtladı Bae. Bakışlarını yere çevirdi. Wendy çocuğun yalan söylediğini anlamıştı.

"Kalmak için bir yere ihtiyacın var mı?" diye sordu kız bir an bile düşünmeden. "Evimdeki çocuk odasında gizli bir bölme var, yeterince geniş olduğunu düşünüyorum. Eğer sessiz olursan, bir süre orada kimseye fark ettirmeden kalabilirsin."

"Gerçekten mi?" diye sordu Bae, ağzı kulaklarına varmıştı.

"Senin sokaklarda uyumana izin vermeye niyetim yok." Wendy gülümsedi. "Haydi gel, annemle babam bir süre evde olmayacak, seni gizlice içeri sokabilirim." Yolun geri kalanını gülüşerek, konuşarak ve koşarak geçirdiler. Düzgün giyimli, zengin bir kız, mahallenin sokak faresiyle koşuşturuyordu. İlginç bir manzaraydı.

Darlinglerin evinin karşısındaki taş köprünün altında dikilen karanlık siluet, Wendy ve Bae'in eve girişini izledikten sonra yanı başında duran kukuletalı, gergin bakışlı oğlana döndü. Oğlan başını iki yana salladı.

"Pan bundan hiç hoşlanmayacak."

**********

"Ve eğer bu küçük mandalı kendine doğru çekersen," Wendy bir yandan konuşuyor bir yandan Bae'e gizli odayı gösteriyordu. "odanın kapısını açar. Gördün mü?" Bae hızla odaya girdi. Küçüktü fakat ayakta durabiliyor ve boylu boyunca uzanabiliyordu. İhtiyacı olan da buydu zaten.

"Kesinlikle muhteşem Wendy." dedi. Kız hafifçe gülümsedi.

"Benim dışımda kimse burayı bilmiyor, endişelenmene gerek yok. Bazen kızgın ya da üzgün olduğumda, yalnız kalmak için buraya gelirim... Bekle biraz, sana birkaç battaniye getiriyim." Wendy döndü ve hızla odadan çıktı.

O çıkar çıkmaz:

"Sen de kimsin?" diye sordu Bae'in arkasından gelen cılız bir ses. Bae telaşla ayağa kalktı ve kafasını tavana vurdu. Önünde küçük bir oğlan çocuğu duruyordu. Okul üniformasının içindeydi ve minik elleriyle sıkıca kavradığı oyuncak ayıyı göğsüne bastırmıştı. Meraklı bakışlarla Bae'i süzüyordu. Ve o anda içeri siyah saçlı, kare çerçeveli gözlüğü olan, daha büyük başka bir çocuk girdi. Bae'i görür görmez irkildi ve elindeki kitapların hepsini yere düşürdü.

"WENDY!" diye bağırdı titrek bir sesle. Gözleri korkuyla irileşmişti.

"John! Michael!" diye bağırdı Wendy odaya doğru koşarken. Elindeki yastığı ve battaniyeyi yere bıraktı ve Baelfire'ın yanına gitti. Çocuğun gizli odadan çıkmasına yardım ettikten sonra kardeşlerini Bae ile tanıştırdı.

"Tuhaf kokuyor." dedi Michael burnunu kırıştırarak. Bae gergin bir kahkaha attı.

"Babama söyleyeceğim bunu!" diye çıkıştı John. Odadan çıkmaya yeltenmişti ki Wendy oğlanın kolunu sıkıca tutarak çocuğu kendine çekti.

"Hayır John!" diye yalvardı kız "Yapmamalısın." Bakışlarını Baelfire'a çevirdi. "Kısa bir süreliğine kalmak için bir yere ihtiyacı vardı, hepsi bu." John kısa bir süre, düşünceli gözlerle Bae'i süzdü. Durumu tartar gibi bir hali vardı.

"Pekala" dedi sonunda "kimseye bir şey anlatmayacağım." Ve yere düşürdüğü kitaplarını toplayıp ödevinin başına geçti.

Wendy ve Baelfire birbirlerine gülümseyip hızlıca sarıldılar. Bae tuttuğunu farketmediği nefesini bıraktı. Rahatlamıştı. Michael, Bae'in tişörtünü çekiştirmeye başladı ve:

"Banyoya ihtiyacın var." dedi. Bu John dahil herkesi güldürdü.

**********

"Tüm gün nerelerdeydin Felix?" diye sordu Pan, Varolmayan Ülke'nin güney sahilinde volta atarken. "Kayıp Çocuklar bir deniz-kızını-öp yarışmasının eğlenceli olacağını düşündüler, ve dağınıklığı benim temizlemem gerekti. Ne yazık ki kimse ölmedi." bir an durduktan sonra devam etti "Yine de Timothy üst dudağının bir kısmını ve başparmağını kaybetti..." Bu Pan'i güldürdü.

"Her neyse Felix, neredeydin?"

"Senin deneğini kontrol ediyordum. Görünüşe göre birileri sözünü tutmamış." diye yanıtladı Felix ve Pan'in gülümsemesi yok oldu.

"Ne yaptım dedin?"

"Neden kız için geri dönmedin?"

"Neden benim arkamdan işler çevirdin? Kızla ilgilenmek senin işin değil. Wendy ile alakalı hiçbir şey seni ilgilendirmez. " diye terslenerek Felix'in üzerine yürüdü, Pan.

"Bir oğlanla beraberdi." dedi Felix çabucak, Pan'in herhangi bir şey yapmasına fırsat vermeden.

"Ne?"

"Bir oğlan, Pan, neden bahsettiğimi anlıyorsundur, senin de bir oğlan olduğun düşünülünce. Ve sonsuza kadar öyle olacağın. Tabii dikkatin dağılır ve planın suya düşerse, o zaman başka."

"Dikkatim dağınık falan değil. Kızın sihri kurtaracak kişi olduğunu düşünüyorum. Bu adanın bir numaralı kuralı nedir?" diye sordu Pan.

"Pan asla başarısız olmaz." dedi Felix sırıtarak.

"Ve her zaman istediğini alır."

Second Star To The Right (TÜRKÇE)Όπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα