Bölüm On Üç: Gerçek İnananın Kalbi

301 20 3
                                    

Yazar ben değilim, sadece çeviri yapıyorum. Bütün hakları TheMusicalityGirl e aittir.

"Hilekarlar asla kazanamaz." ~ Peter Pan, Once Upon A Time, 3x02


"Oyalanmayı kes artık, Pan. Bilmemiz lazım. Daha fazla vakit kaybedemeyiz." dedi Felix ağaç eve girerken. Pan arkasını dönüp:

"Oyalanmıyorum Felix. Sadece bekliyorum." dedi.

"Neyi bekliyorsun? Ona bu gece söyle. Ve gerçeği öğren. Eğer kız, sandığımız kişi değilse onu öldürüp yolumuza devam ederiz." diye önerdi Felix, fakat Pan'in "öldürme" fikrinden çekindiğini fark etti. Felix sırıttı. "Sen uysallaştın, Pan."

"Hayır uysallaşmadım!" diye bağırdı Pan, bir adım atarak Felix'e yaklaştı. "Bunu bir kez daha söylersen denizkızlarına yem olursun!" Felix kahkaha attı, ve Pan, o anda Felix'in haklı olduğunu fark etti. Wendy onu değiştirmişti. Pan'in davranışları değişmişti, fakat tekrar eski haline dönmesi gerekiyordu. Bir görevi vardı. Dikkatinin dağılmasına izin veremezdi. Hayatı buna bağlıydı.

"Ona söyleyeceğim. Bu gece." dedi Pan, ve Gölge'yi, Wendy'yi getirmesi için Londra'ya gönderdi.

**********

Wendy yavaşça sahile indi; yumuşak kum, ayaklarını okşadı. Kumsalda kendini rahat hissediyordu, evine gelmiş gibi hissediyordu.

Pan'in Evi. Ait olduğu yer tam burasıydı.

"Tekrar hoş geldin," dedi bir ses,. Wendy gülümseyip arkasını döndü.

"Merhaba, Peter." Pan sırıttı.

"Gel de beraber bir maceraya çıkalım, Wendy-Kuş." dedi Pan ve Wendy'nin elini tuttu. Ormana doğru koşmaya başladı, peşinden Wendy'yi sürüklüyordu. Ufak bir açıklığa varana dek durmadan koştular.

"Nereye gidiyoruz?" diye sordu Wendy durduklarında.

"Sana gerçekleri söylememin vakti geldi Wendy." diye cevapladı Pan, duyulur duyulmaz bir şekilde. Wendy tam ağzını açmışken, devam etti, "Yeniden uçmak ister misin?" Wendy onayladı, ve çocuğun elini tuttu. Pan onu havaya kaldırdı ve birlikte adanın üzerinde uçmaya başladılar.

"Peri tozuna ihtiyacın yok mu senin?" diye sordu Wendy şaşkınlıkla.

"Hayır, mutluluk verici bir düşüncem var şuan." diye yanıtladı Pan, ve Wendy'ye gülümsedi. Kız da gülümsedi, ve yanaklarının kızarmasına engel olamadı. Yanında Pan varken uçmak, her zamanki gibi harikaydı.

Yolculukları, Wendy'nin kafatasına benzettiği, tüyler ürpertici kayalık bir adada son buldu.

"Kafatası Kayası'na hoş geldin," dedi Pan Wendy'ye, ikisi beraber soğuk ve sert zemine inerlerken.

"Burası nasıl bir yer böyle?" diye sordu Wendy, devasa kayanın korkutucu siluetinden gözlerini ayıramıyordu.

"Yakında öğreneceksin," diyerek içini çekti Pan. Bakışlarını aşağı indirdi ve hala kızla el ele tutuştuğunu fark etti. Hemen Wendy'nin elini bıraktı ve yürümeye başladı. Kız, Pan'i takip etti. Çocuğun hareketlerindeki ani değişikliği gözünden kaçırmamıştı. Ve içinde, izleniyorlarmış gibi tuhaf bir his vardı.

Pan önde, Wendy arkada beraber mağaraya girdiler. Kız merakla çevresine bakındı. Kafatası Kayası'nın içi oyuktu. Önünde, taştan devasa bir taht vardı, arkasındaysa lagünün sularının döküldüğü karanlık bir gölet.

"Biraz ürkütücü, öyle değil mi? Haydi bakalım, yukarı çıkıyoruz!" dedi çocuk, Wendy hemen peşindeydi. Pan tedirgin gözüküyordu, onu rahatsız eden bir şey varmış gibi geldi Wendy'ye. Ama tam olarak ne olduğundan emin değildi.

Second Star To The Right (TÜRKÇE)Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz