Bölüm 10

1.7K 82 6
                                    

Dostunu kendine yakın tutacaksın!Düşmanını daha yakın...

"Bir dahaki sefere şanslı olmayacağını söylemiştim..."

Olduğum yerde donup kalmıştım.Kwang Ho ise sıkıca tuttuğu belimi bırakarak gülümsedi.

"Yakında tekrar görüşeceğiz"dedi ve arabasına binerek uzaklaştı.

Bense olduğum yerden hala kımıldayamıyordum.Yanaklarım kızarmaya başlamıştı.Gece karanlığında havanın serinlemesine rağmen vücudum yandığını hissediyordum.

Kendime gelmeden yurdun kapısına doğru hareket etmeye başladım.Kapıdan girdiğimde Hei Ryung'la dedikoduya dalan güvenlik görevlisi beni fark etti.

"Ada!Daha yeni mi geliyorsun?!"dedi endişeli gözlerle bana bakarak.

"Sadece hava almaya çıkmıştım" dedim hafifçe gülümseyerek.

"Hasta mısın?Yanakların kıpkırmızı olmuş!Gel bir ateşine bakayım"dedi gözlerini kocaman açarak.

"Soğuktan kızarmıştır " dedi Hei Ryung ve hızlıca kolumdan çekerek beni oradan uzaklaştırdı.

Asansöre biner binmez:

"Neden bu kadar geç kaldın?Bir sorun mu çıktı yoksa?"dedi endişeli gözlerle...

Cevabımı vermeden asansör ikinci kata gelmişti bile.

"Odada konuşuruz" diye karşılık verdim.

Nasıl söylemeyi düşünüyorsun bunu Ada?!

Yalan mı söylesem ya da hiç söylemesem...Ama Bong Cha görmüştür çoktan bizi Kwang Ho ile o halde...

Bong Cha gördüyse herkes görmüş demektir Ada!En iyisi doğruyu Bong Cha söylemeden söylemen...

Odaya girene kadar Hei Ryung'la konuşmadık.Odanın kapısını açtığımda büyük bir sürprizle karşılaştım.Bong Cha elinde fotoğraf makinesiyle, Hei Ryung'ın yatağına uzanmış uyuyakalmıştı.

Odaya girme tıkırtılarımızla yerinden kalkıp gözlerini ovuşturdu.

"Nerede kaldınız?"dedi sakin uykulu ses tonuyla...

"Ne kadar sevimli gözüküyorsun böyleyken"diye sırıtıp Bong Cha'nın yanaklarını sıktım.Yanaklarını avuç içleriyle kapatarak:

"Aissshh Ada!Yapma acıyor..."diye sızlandı Bong Cha.

Bense durumdan fazlasıyla memnundum.Bong Cha, aşağıda yaşadığım olaya dair hiçbir şey görmemişti ve bu da kimsenin bunu öğrenmeyeceği anlamına geliyordu.

Ellerini yanaklarından çekip birden Hei Ryung'a döndü. 

"Ada, Kwang Ho ile birlikteydi ama sen bu saate kadar neredeydin?" dedi.

Gözlerini kocaman açmış ciddi bir ifadeyle Hei Ryung'a bakıyordu.Bong Cha'nın meraklı olduğu bir gerçekti ama ciddiyet kelimesini asla onunla ilgili bir cümlede kullanmazdım.Bong Cha, her şeyden önce patavatsızlığı ve ciddiyetsizliğiyle tanınırdı.Bu ifade benim de meraklanmama neden olmuştu.Meraklı gözlerle artık ben de Hei Ryung'a bakıyordum.

Hei Ryung ise eline aldığı siyah bir hediye kutusunu dolabın üst rafına koymaya çalışırken, kımıldamadan bir süre sessiz kaldı.Daha sonra kafasını bize çevirip:

 "Jin Ae ile görüştük, başka kimle olabilirdim ki?" dedi hafif bir gülümsemeyle sonra tekrar dolaba doğru döndü.

Bu cevap beni tatmin etmişti ama Bong Cha'yı tatmin etmişe benzemiyordu.Yüzünde hala ciddi ifade yerleşik bir vaziyette duruyordu.

Kara KutuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin